Analiz | Gaziantep FK 3-1 Beşiktaş

Gaziantep FK evinde 3 puana 3 golle ulaşırken Beşiktaş’ta sonuç kadar oynanan oyun da moralleri bozdu. 55. dakikada Ersin’in kırmızı kart görmesiyle mücadeleyi 10 kişi tamamlayan Beşiktaş’ta ne amaçlandı; neden ve nasıl olmadı sorularına cevap arayacağız.

Genel

Beşiktaş’ta Josef de Souza’nın cezasının bitmesinin ardından orta sahada Josef’in geri dönme ihtimali vardı ancak Sergen Yalçın, Malatya maçında kazanan 11‘i bozmayarak başladı. Sumudica’nın Gaziantep’ine baktığımızda ise geride Djilabodji, Kana-Biyik, Tosca üçlüsüne beklerin de eklenmesiyle beşli bir savunma hattı ortaya çıkıyordu. Gaziantep bu kalabalık savunma hattıyla maç boyunca sayısal üstünlüğünü korumayı başardı. Savunma disiplininden kopmayan Gaziantep hücumdan bağımsız, 90 dakika boyunca kaybetmeyeceğinin sinyallerini bu savunma oyunuyla verdi zaten.

Beşiktaş’ta özellikle ilk yarıda Atiba’nın performansı beklenenin altında kalırken atak başlangıçlarının ilk ayağı olan Welinton’ın da sakatlanmasıyla işler daha kötü bir hal aldı. Welinton özellikle son iki haftadır burada da bahsettiğim gibi Beşiktaş hücumları için belirleyici bir konumdaydı. Onun oyundan çıkmasıyla Vida sağ stopere geçerken sol stoperde Montero oynadı.

Kurgu

Beşiktaş topa sahipken yine 343’le yerleşti. Atiba iki stoper arasında konumlanırken bekler önde Ghezzal ve Larin de merkeze yakın konumlandı. Beşiktaş %69 oranında topa sahip olurken Sumudica’nın Gaziantep’i de bu durumdan şikayetçi değildi.

Görseldeki şablonda Gaziantepli futbolcuların konumlarına da ayrıca bakmak gerekiyor. Bu üçlü-beşli geçişlerin oynandığı kalabalık bir savunma oyununda Beşiktaş’ın orta sahada daha doğrusu kanatlarda sayıca avantaj sağladığını görüyoruz. Bu noktada beklerini oyuna dahil edemeyen Beşiktaş özellikle N’Sakala’dan hücum ve oyun katkısı alamayınca bu durumu işleyemedi.

Kalabalık savunma hatlarına karşı çok temel bir reaksiyon olan beklerle oyunu genişletme olgusuna kağıt üzerinde uygun bir yapısı vardı Beşiktaş’ın. Ayrıca orta sahada da sayısal üstünlüğe sahipti ancak N’Sakala’nın topla olan ilişkisinin çok kötü durumda olması Beşiktaş’ı maça zaten bir kanadı eksik şekilde başlattı. Rosier bu konuda çok daha iyi durumdaydı zaten Beşiktaş’ın tek golündeki asist de ondan geldi.

Dorukhan Toköz

Dorukhan Toköz, Beşiktaş kurgusunda yolunda gitmeyen parçalardan biri. Değerli özellikleri olan iyi bir profil olduğunu düşünsem de Sergen Yalçın’ın kafasındaki oyun şemasına uymayan bazı özellikleri var. Yukarıda topla buluştuğu noktaları görüyoruz. Özellikle etkinlik alanı olması gereken sağ önde pasif bir görüntü çizmiş. Fark yaratabileceği ekstra koşuları nadiren atabildiğini gördük. Tabii ki bu durum yalnızca onunla alakalı değil ancak oyun kurulum aşamasından daha çok hücumda koşularıyla fark yarattığı sekansları daha değerli buluyorum. Dorukhan’ın bu şemada fark yaratabileceği bazı opsiyonlar var. O opsiyonlardan bence en önemlisi Ghezzal’ın oyun kurucu niteliklerinin öne çıktığı anlarda onun arkasını işleyebilmesi. Bunu rakip stoper-bek arasını, half-space‘i ya da iç koridoru işlemek olarak da adlandırabiliriz.

Sözünü ettiğim kurguyu başarıyla sonuçlanabilecek bir kontra atakta görüyoruz. Geride Larin ve Aboubakar’ın da katkı verdiği bir takım oyunuyla oyunu 3. bölgeye taşımayı başarıyor Beşiktaş. Dikkat çekmesi gereken noktalardan ilki Dorukhan’ın koşuyu ceza sahasına kadar sürdürmesi, bunun nedeni geride Ghezzal’ın top kullanacak olması. Ghezzal’ın oyun kurucu nitelikleri bunun için değerli. Kalabalık savunma hattını genişletmek için Rosier’in çizgideki rolü de önemli. Son olarak Rosier ortayı yaptığında ceza sahasına 4 kişiyle girmiş bir Beşiktaş var aslında. Bu noktada Larin’in de atağın en başından sonuna kadar istikrarlı ve gerekli koşusu değerli. Larin’in ceza sahası etkinliklerinden ayrıca söz edeceğiz.

Oğuzhan ve hamleler

Etkisiz Beşiktaş’ta etkili olma gayretindeki futbolculardan biri Oğuzhan Özyakup’tu. Dorukhan’la rol karmaşası yaşamadıkları anlarda özellikle de geride top kullandığı sekanslarda Beşiktaş adına iyi denemelerde bulundu. Yukarıdaki sekansta Ghezzal’a attığı çok ekstra bir pası görüyoruz.

Sakatlık problemi olmamasına rağmen Josef’le başlanmamasını kazanan 11 gibi katılmadığım bir retorikle ifade ettim. Beşiktaş, Josef’i aradı. İlk yarı bittiğinde Josef’in oyuna girmesini ne kadar doğru bulduysam Oğuzhan’ın çıkmasını da o kadar yanlış buldum. Josef, Dorukhan’ın yerine oyuna girerken Oğuzhan’ın yerine de Mensah girdi. Bu hamlelerle Josef iki stoper arasına geçerken Atiba önde konumlandı. Hamleler üzerinden hoca eleştirmeyi sevmesem de bu değişikliğin Beşiktaş’a oyun üstünlüğü getirmediğini eklemek gerek. Oğuzhan’ın yerine giren Mensah bir sonuç hamlesiydi. Beşiktaş ana denklemine Oğuzhan’ı koymadan Sergen Yalçın’ın idealindeki oyun yapısına ulaşabilir mi, emin değilim.

Yukarıdaki şema ikinci yarının yerleşimi olarak özetlenebilir. Bu noktada Gaziantep’in merkezdeki üçlüyü asla genişletip beklere baskı yapmadan merkezde tuttuğunu ısrarla söylemek gerek. Bunun nedeni yine N’Sakala ve top arasındaki husumet. Atletik özellikleri nedeniyle tercih edildiğini düşündüğüm N’Sakala verimli top kullanamaması nedeniyle Beşiktaş’ı bir kanattan oynamaya mecbur bırakıyor. Bu noktada Rıdvan Yılmaz tercihinin gündeme geleceğini düşünüyorum.

Larin

Beşiktaş’ın oyun kurgusunun işleyip işlemediğini anlayabilmek için yararlanacağımız bir diğer kaynak ise Larin. Sol kanat forvette 3 haftada 3 gol performansıyla parlamaya devam eden Larin’i Beşiktaş için değerli kılan nokta onun ceza sahası aksiyonları. Topla buluşma noktalarını gördüğümüz Larin, rakip ceza sahasına 2 kez girdi. Malatya maçında kurgunun işlediğini Larin’in ceza sahasına 14 kez girmesiyle açıklarken aynı faktör dediklerimizi tersten doğruluyor bu sefer. Beşiktaş, Larin’i ceza sahasında topla buluşturabilecek bir kurguyu sahaya yansıtamadı. Bunda tabii ki Gaziantep’in kalabalık savunma hattı ve Beşiktaş’ın bu hattı genişletememesi de etkiliydi.

Ceza sahasına 2 kez girebilen Larin’in ceza sahasında çektiği şut sayısı 2 olurken bu şutlardan biri golle sonuçlandı. Organize ve güzel bir gol izledik. Gaziantep bu gole çok erken yanıt verince golün değeri de azaldı.

Sonuç

Sumudica, Beşiktaş’ı forvet hattında durduracak bir plan çizmişken bu plan dolayısıyla orta sahadaki sayısal üstünlüğü aslında Beşiktaş’a vermişti. Beşiktaş bu durumdan yararlanabilirdi ancak bunu başaramadı. Sonuç alamamasının yanında buna yönelik bir oyun da yansıtamadı. Hamleler de sonuç vermedi. Beşiktaş’ta ilerleyen haftalarda bu kurgu nasıl şekillenecek ve radikal değişimler görecek miyiz bunu bilmiyorum ancak işlerin yolunda olmadığını söylemem gerek.