Derbi’de Fenerbahçe’nin ileri ucunda kim oynamalı?

Süper Lig’in 3. haftasında oynanacak olan Galatasaray-Fenerbahçe derbisi öncesi Fenerbahçe tarafında transfer hareketliliği sürüyor. Samatta transferi ile birlikte kağıt üzerinde ilk santraforunu bulmuş gibi gözükse de henüz takım ile tek antrenman yapmış olması dolayısı ile Erol Bulut’un ilk 11’de yer verip vermeyeceğini bilemiyorum. Bu yazıyı Samatta’nın derbide yedek başlayacağı var sayılarak hazırlandım.

Başlığa katılmayacaklar olabilecekse de yazı, Valencia’nın neden ilk 11’de, ileri uçta başlaması gerektiği üzerine olacak.

Fiziki özellikleri

Şu an ideal fiziki noktasında değil, sezon başı olması itibariyle anlaşılabilir. Buna rağmen ayakta kalamıyor argümanlarına çok katılmıyorum. Hatayspor maçındaki toplam aksiyon sayısı 56 [Fenerbahçe’nin en yüksek aksiyon sayısı Lemos’ta, 90], oyunu 3. bölgede oynamaya çalışan bir takımın ileri uç oyuncusu için ortalama denebilecek bir sayı, ancak ikili mücadeleye girme sayısı pek öyle değil. Valencia Hatayspor maçında 32 ikili mücadeleye girdi. Bunların 10 tanesi defansif anlamda girdiği ikili mücadeleler (ön tarafta baskıya gittiği, savunma yapılırken rakibin attığı yüksek toplara müdahale veya rakip duran toplarına müdahaleler gibi) ve bunlarda başarı sağlayamadı, Valencia’nın oyun kimliğine bakınca çok şaşırtıcı değil. Zira ön tarafta yüksek tempolu baskı yapan, kovalayan bir oyuncu değil. Ancak kalan 22 ikili mücadelenin 12’sini [%55] kazandı. Bu ikili mücadelelerin içinde yaptığı 10 dribling de var. Hepsi beklendiği gibi 3. bölgede ve 6’sında başarı sağladı.

Önde baskı anlamında Frey’in çabasını göremeyeceğiz belki ama bu yazı Valencia’nın neden ileri uçta ilk 11 çıkması gerektiğini savunmaya devam edecek.

Bireysel özellikleri

Valencia sprinter özellikleri ile öne çıkan bir oyuncu. Açık alanda eğer güçlüyse dribling yeteneği ile 3. bölgeye girme becerisi var. Ancak sıklıkla ifade edilen “sprinter oyuncu açık alan ister” klişesi bir oyuncu profilini anlatırken eksik kalabiliyor. Zira Samatta transferiyle yine sıklıkla duyduğumuz bu klişenin aksine, sprinter özelliği olan bi oyuncunun pekala dar alan becerisi de olabilir, tıpkı Valencia’da belli bir seviyede olduğu gibi. Alan bulduğunda topla mesafe kat etmeyi sevmeleri açısından benzerlik gösterseler de Rodrigues ile çok farklı tarzda iki oyuncu olduğu rahatlıkla söylenebilir.

Hatayspor maçına bakacak olursak Valencia’nın sırtı dönük alıp dönüşlerini zaman zaman şahit olduk. Tabiki gol olmayınca, takım galip gelinmeyince hedef tahtasına ilk konulacak takımın ileri uç oyuncusu olsa da, tek sebebin takımın ileri uç oyuncusu olmadığını, takımın 3. bölgeye gelmek için neler yaptığı, 3. bölgede neler yaptığını da hesaba katmak gerekiyor. Bu anlamda Valencia’nın sırtı dönük topu alıp her iki yöne de dönme becerisini mutlaka kullanmak gerekir. Özellikle de Galatasaray’da iki stoperden biri olması beklenen, dönüşlerde görece “ağır” denilebilecek [tam hazır olmadığı da varsayılan] Luyindama üzerinden. 3. bölgede etkili  bölgelerden duran toplar da kazanılabileceği unutulmamalı.

Hatayspor maçının 71. dakikasında Valencia, üzerinde savunmacıyla, sırtı kaleye dönük top alıyor ve dönüyor. Bu pozisyonu aşağıdaki GIF’in içinde de görebilirsiniz. Rakip yarı alanda sayısal olarak o kadar az kişiyle ki Fenerbahçe, çoğalmaya çalışılmasıyla zaten tüm pozisyon bir kere daha kaçmış oluyor.

Link-up özelliği

Valencia’nın Süper Lig’de yeterli derecede yapabileceğini düşündüğüm duvar olma, pas istasyonu olma özelliği yine “sprinter oyuncu” klişesinin dışında kalıyor.

Transferi sonrasında geçtiğimiz sezon 90 dakikalarını izledikten sonra servis özellği için hazırladığım örnek bir pozisyon;

Yine Hatayspor maçında yaptığı bazı link-up’lar; 8. dakikadaki pozisyondaki geçiş hücumunda Gökhan Gönül’ün devamlılığı ile birlikte tekte oynuyor Valencia.

26. dakikadaki pozisyonda yine sırtı dönük tekte oynuyor. 60. dakikada ise yukarıda ilk bölümde değindiğim “hücumda ikili mücadeleler” den bir örnek; üzerinde savunmacı baskısı olsa da topu arkadaşına aktarıyor.

Bu tarz pozisyonlarda sonuç olarak gol bulunamadı evet, ancak oyuncunun özelliklerini değerlendirmek açısından önemli olduklarını düşünüyorum.

Valencia’lı 3. bölge oyunu

Valencia’yı tek başına tüm takımın gol ihtiyacını karşılayabilmesi mümkün değil, istisnalar dışında hiçbir oyuncunun yapamayacğaı gibi. Fenerbahçe’nin Hatayspor karşısında gol bulamamasının en önemli nedenlerinden biri, sürekli sayıklar hale geldiğim “hareketliliğin” yeterli düzeyde [sıklık, birbirini tetikleyebilecek doğru hareketlenmeler] olmaması. Buna dikine oynanabilecek etkili, derin pasları da eklersek sonuç çok şaşırtıcı olmuyor.

Aşağıdaki pozisyon benim için Fenerbahçe’nin ön bölgedeki hareketsizliğini göstermek açısından önemli. Dakika 30, yani aslında takımın hareketliliğinin fiziği yıpranmadan çok etkilenmediğini varsayabileceğimiz bir dakika. Zanka topla rakip alana geçiyor; Valencia sırtında bir savunmacıyla sırtı kaleye dönük top istiyor. Zanka topla giderken Gökhan’ın kanat koşusunu görüyoruz, ancak tek hareketlilik bu. Ozan 3 kişinin arasında kaldığının farkında olduğu, Valencia’nın kaleye sırtı dönük, rakibi üstünde olsa da pozisyon almaya çalıştığını da gördüğü halde [öyle olduğunu varsayıyorum] bir koşu yapmaktansa düşük tempo ile devam ediyor. Oyuncunun çevresini sürekli olarak kontrol etmesi, etrafında neler döndüğünün farkında olması gerekiyor. Ters kanattan yapılabilecek bir ceza sahası koşusu bile göbekteki savunma oyuncusunun bir anlık duraksamasına yol açabileceği, bunun da istenilen fırsatın oluşmasına ortam hazırlayabileceği unutulmamalı. Bu pozisyon özelinde ve Hatayspor maçındaki pozisyonu açısından bunlar çoğunlukla Ozan’dan beklendi. Ben Ozan’ın bu koşuları yapabileceğini, özellikle mental olarak daha iyi hazırlandırılması gerektiğini düşünüyorum.

Hareketli olunmazsa Valencia da çözüm olamayacak, tıpkı ismen daha önemli isimlerin de olamayabileceği gibi. Yukarıdaki 8V5 pozisyonda doğru hareketlenmelerle rakip savunma anlayışını manüpilasyon uğratmazsınız sonuç almanız işiniz çok kolay olmuyor. Pozisyonda Gökhan hariç dinamik olan, manüpile etmeye çalışan bir oyuncu yok. Doğru zamanda doğru hareketlenmeler yapıldığında ve sonuç alındığında bunun çoğunlukla “fizik olarak güçlüler” şeklinde algılandığını görüyorum. Evet, fizik anlamında bireysel veya takım olarak üste seviyede olunabilir, ancak doğru zamanda doğru yerde olunca da topa daha önce sahip olunabilir, ikili mücadelede avantaj sağlanabilir veya hiç girilmemesi sağlanabilir. Bu iki konu sıklıkla karştırılıyor diye düşünüyorum. Her ikisi ile birlikte, bunu saha içi doğru kurgu ile birleştirince başka bir seviyeye çıkmanın anahtarını almış oluyorsunuz.

Derbi

Valencia’yı etkili kullanmanın yollarını bulması gereken elbetteki teknik ekip. Ancak henüz tam fiziki yeterliliğe sahip olmasa da önde, yukarıda kendi gerekçelerimi sunduğum ölçüde oynamayı bilen yapısı derbide Fenerbahçe’nin elini kuvvetlendirecek bir koz haline dönüşebilir.

Tabiki Fenerbahçe’nin oyun anlayışı, yapısı kadar Galatasaray’ın da oyun planı bir o kadar etkili olacak. Fenerbahçe’nin kadrosundaki mevcut oyuncular içinde ileri uçta oynatabileceği en güçlü aday Valencia. Bunu da doğru bir takım yapısı ile birlikte etkili sekilde yapabileceğini düşünüyorum. Öne yapılacak orta saha koşularının da önde oynayan oyuncunun yapacakları kadar önemli olacak.

Samatta takım ile sadece üç antrenman yapabilecek. Çok ihtimal vermesem de ilk 11’de başlaması durumunda Valencia’yı bir ihtimal sağ kanat forvet gibi konumlandırabilir. Orta sahadaki tercihler de tabiki hafta için yapılan çalışmalar doğrultusunda belirlenecektir. Mert Hakan’ın Ozan ile ön tarafı beslediği, dinamik bir yapı Valencia’nın da etkinliğini artırabilir. Keza Sosa’nın ne kadar süre dakika alabileceği de ön taraftaki üretkenliğe katkı sağlayabilecek başka bir etken olacak. Tüm bunların cevabını derbi saatine yaklaşırken öğrenmiş olacağız.