Fenerbahçe Analizi | Beşiktaş 0-0 Fenerbahçe

Pazar akşamı Beşiktaş, sahasında Fenerbahçe’yi ağırladı. Bu maç aynı zamanda sezonun ilk derbisiydi. Hem bu nedenle, hem de iki takımın da bu sezon ortaya koyduğu tempolu futboldan dolayı maçtan beklenti büyüktü. Fakat beklentilerin tamamen tersinde bir maç izledik. Golsüz biten 90 dakika bir yana, iki takım da sahada istediği oyunu ortaya koyamadı. Elbette bu durumda iki takımın da birbirinin oyununu başarılı bir şekilde bozmasının etkisi büyük. Hem Jesus’un, hem de Ismael’in takımı maç boyunca genel olarak iyi savunma performansları sergilediler. Takımların savunmayı aşmak için kurguladıkları planlar da yeterince başarılı olmayınca ortaya sıkıcı bir 90 dakika çıkmış oldu.

Maçı global iş ortağımız Metrica Sports’un geliştirmiş olduğu Play yazılımı ile birlikte analiz edeceğiz.

İlk 11’ler

Sezonun başından beri çok çeşitli diziliş ve sistemi deneyen Jorge Jesus, Beşiktaş’a karşı 3’lü savunmayı tercih etmişti. 3’lü savunma da Serdar Aziz sürprizi vardı. Serdar bu sezon ligde Fenerbahçe adına ilk kez forma giydi. 3’lü savunmanın diğer isimleri Henrique ve Szalai’ydi. Bu sezon genellikle 3’lü savunmanın sağında oynayan Henrique merkeze, 3’lü savunmanın merkezinde oynayan Szalai ise sola geçmişti. Orta sahada pek sürpriz yoktu. Jesus merkezdeki uyumlu ikilisini bozmamıştı. Sağ bekte ise yine Ferdi tercih edilmişti. Fenerbahçe adına sürpriz sayılabilecek tek isim İrfan Can’dı. Jesus’un ligde genellikle Emre Mor’u tercih etmesine alışığız. Fakat Beşiktaş karşısında Jesus, hız yerine teknik kaliteyi tercih etmişti.

Savunmada Fenerbahçe

Derbide ligin şu ana kadar en iyi pres yapan iki takımı karşı karşıya geldi. Bu nedenle maçı biraz daha savunma organizasyonları üzerinden okumak mümkün. İki takımın da pres organizasyonu başlıca rakibe merkezi kapatma üzerine kurulu. Takımların maç boyunca hücum ettiği yönlere bakarsak iki takımın da savunmadaki öncelikli amacına ulaştığını söyleyebiliriz.

Fenerbahçe’nin ön alan presi hem alan hem de birebir markaj dinamiklerini içeren, karışık yapıda bir presti. Rakibini karşılarken 3’lü yapıdan 4-4-2 (4-3-1-2)’ye dönen Sarı-Lacivertlilerde, sol kanat bek Lincoln daha önde pres yaparken Szalai de sol beke kayıyordu. Fenerbahçe ön hattındaki oyuncular Valencia ve King alan odaklı pres yapıyorlardı. Bu iki oyuncu özellikle Beşiktaş stoper ve beklerinin arasındaki pas açısını kapatarak topu merkeze doğru yönlendiriyordu. Aynı şekilde kanatta İrfan Can ve Lincoln de alan odaklı savunma yapıyorlardı. Merkezde ise Arao ve Crespo, Beşiktaş’ın merkez 2’lisini birebir markaj altına almışlardı. Top merkeze yöneldiğinde Arao ve Crespo hızlıca baskı yapıyor, alan savunması yapan diğer oyuncular da merkezde topu alan rakibin alanını daraltıyorlardı.

Fenerbahçe bu pres tuzağının aynısını Adana Demirspor’a karşı da kullanmıştı. O maçta forvet arkası oynayan Belhanda boşa çıkıyordu. Top Belhanda’ya gelirken ise Fenerbahçe’nin stoperleri prese çıkıyorlardı. Bu maçta ise Dele Alli benzer bir durumdaydı. Fenerbahçe’nin merkez orta sahaları birebir markaj yaptığı için forvet arkası oynayan Dele Alli boşa çıkıyordu. Fenerbahçe stoperleri Alli’ye karşı da pres yaparak, Alli’nin boşa çıkmasını engellediler. Bu pres organizasyonuyla Fenerbahçe, rakibinin merkezden oyun kurmasını büyük ölçüde engelledi.

Beşiktaş ön alan presini aşıp 2. bölgeye geçtiğinde ise Fenerbahçeli oyuncular orta blokta 5-3-2 ile rakiplerini karşılıyorlardı. Bu savunma düzeninde de Fenerbahçe’nin savunma çizgisi oldukça ileride kuruluyordu. Böylelikle Fenerbahçe ileri hattı ve savunma hattı arasındaki mesafe daralıyor ve Fenerbahçe rakibini kompakt bir şekilde karşılıyordu. Fenerbahçe’nin bu savunma düzeni Beşiktaş’ı fazlasıyla zorladı. Bu kompakt savunma hattının arkasına koşular atmaya çalışan Beşiktaşlı oyuncular sık sık ofsayta yakalandılar.

Fenerbahçe’nin bu savunma düzenini tercih etmesinin en önemli nedenlerinden biri de, savunma yapısının hücum geçişine sağladığı katkıydı. Fenerbahçeli oyuncular topu kaptığında Fenerbahçe’nin ilerideki iki forveti savunma arkasına koşu yaparak hem kontratak opsiyonu oluşturuyor hem de rakip savunmayı geriye iterek alan açıyorlardı.

Fenerbahçe’nin Oyun Kurulumu

Fenerbahçe Beşiktaş’a karşı merkezden fazla hücum geliştirmedi. Bunda Beşiktaş’ın presi etkili olsa da Fenerbahçe’nin de oyunu genellikle kenarlardan kurmaya çalıştığını da belirtmek gerekitr. Özellikle maçın ilk 25 dakikasında Fenerbahçe daha etkiliydi. Fenerbahçe’nin oyun kurulum şablonu bu ilk 25 dakikada Beşiktaş’ın başarılı ön alan presi yapmasını zorlaştırdı.

Fenerbahçe oyunu 3’lü bir hatla kurmaya çalıştı. Bu 3’lü hat sahanın sol tarafına biraz daha fazla yaklaşarak asimetrik bir düzen oluşturuyordu. Bu düzendeki en önemli amaçlardan biri Beşiktaş’ın sol kanadı ve sol beki arasındaki alanı açmaktı. Redmond, Serdar Aziz’e pres yaparken sağ bekte Ferdi biraz daha geriye yaklaşıyordu. Ferdi geriye yaklaşırken, İrfan Can sağ iç koridorda konumlanıyordu. Böylece Masuaku için bir ikilem oluşturuluyordu:

Eğer Masuaku, Ferdi’ye pres yaparsa; İrfan Can, Masuaku’nun arkasına koşarak tehlike oluşturuyordu.

Eğer Masuaku, Ferdi’ye pres yapmak yerine İrfan’ı marke etmeyi tercih ederse bu kez de Ferdi için topu sürebileceği büyük bir alan açılıyordu.

Maçın 6. dakikasında Fenerbahçe, bu organizasyon ile maçtaki en büyük tehlikelerinden birini oluşturdu. Top Serdar’a geldiğinde Ferdi geriye yaklaştı. Masuaku, Ferdi’ye pres yapmayı tercih etti ve Masuaku’nun arkasında açılan alana İrfan Can hareketlendi. Böylelikle Fenerbahçe sadece 2 pasta rakip yarı sahaya geçti ve önemli bir tehlike oluşturdu.

25. dakikadan itibaren Beşiktaş biraz daha orta blokta savunma yapmaya başladı. Fenerbahçe, rakibinin ön alan presini aşmakta zorluk çekmese de rakibinin orta bloktaki savunmasını aşmakta zorlandı. Çünkü artık Beşiktaşlı oyuncular rakip stoperlere pres yapmak yerine stoperlerin topla oynamalarına izin veriyordu. Yukarıdaki pozisyonda bu orta blok savunmasını ve Fenerbahçe’nin bu savunmaya karşı hücum etmekteki zorluğunu görüyoruz.

Top Szalai’deyken Redmond, Serdar’a pres yapmak yerine çizgideki Ferdi’yi kontrol etmeye çalışıyor. Böylelikle Masuaku, Ferdi’ye prese çıkmak zorunda kalmıyor ve İrfan Can’ı rahatlıkla kontrol ediyor.

Jesus’un kurguladığı 3’lü yapının en büyük dezavantajı bu. Geçtiğimiz sezon Pereira’nın 3’lü yapısında stoperlerin sık sık ileriye yardıma çıktığını görüyorduk. Oysa Jesus’un oyununda stoperler orta sahaya çok sınırlı katkılar veriyor. Bu nedenle orta blokta ve derinde savunma yapan takımlara karşı Fenerbahçe’nin 3’lü yapısı, sadece ileriden bir kişi eksilmek anlamına geliyor.

Kaynak: Maçkolik

Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.