Gian Piero Gasperini | ‘Asla kaybetmiyoruz ya kazanıyoruz ya da öğreniyoruz.’

Bugünlerde pandemi sürecinin etkileri bir nebze olsun azalırken günlük yaşamımız ise normalleşme yolunda adım adım ilerliyor. Futbol da koronavirüs salgını nedeniyle verilen yaklaşık iki aylık bir aranın ardından geri dönmeye hazırlanıyor. Hiç şüphesiz Gian Piero Gasperini ve Atalanta futbola verilen bu araya kadar göstermiş oldukları performansla sezonun en spekteküler izlerini bıraktılar. Gasperini takımın başına geldiğinde Atalanta küme düşme adayı olan bir takımdı şimdi ise Şampiyonlar Ligi çeyrek finalisti. Ve Gasperini bunu başarırken Bergamo’da salgın çoktan başlamıştı. Bu yazı, Milano’dan İtalyan Gazeteci Fabrizio Romano’nun The Guardian’da yayımlanan Gian Piero Gasperini röportajının çevirisidir.

Gian Piero Gasperini hareketlenmeye başladı. Atalanta menajeri oyuncuları nasıl motive ettiğini anlatıyor. Soyunma odasına nasıl sık sık motivasyon cümleleri yerleştirdiğini anlatıyor ve bunlardan biri de Michael Jordan’dan geliyor: “Yirmi altı kez şut kullandım ve kaçırdım, son atışıma güvendim ve yine kaçırdım. Hayatımda tekrar tekrar başarısız oldum. İşte bu yüzden başardım.”

Gasperini duraklıyor ve şöyle diyor: “Ama en iyisi kurt sürüsü hakkında olan idi.”

– Kurt sürüsü mü?

Soyunma odasına bir kurt sürüsü resmi astım. Bu kurtların bazıları önde bazıları ise ortalarda en arkada ise tek bir kurt duruyor. Önde olanlar hızı ve yönü ayarlarlar. Bir sonraki sırada bulunan kurtlar en güçlüleridir, saldırıya uğrarlarsa herkesi korumak zorunda olan kurtlardır. Merkezde olanlar ise diğerleri tarafından daima korunurlar.

Ve devam etti.

“Bir saldırıyı karşı korumak ve saldırıyı geri püskürtmek için beş güç daha var. Sonuncusu patron ve kimsenin geride kalmamasını sağlıyor. Tüm grubu korumak için, herkesi bir arada tutuyor ve her zaman her yerde saldırmaya hazır. Mesaj şu ki, bir lider ön tarafta olmaz; lider arkada durur ve tüm ekibe bakar. Oyuncularımdan istediğim şey tam olarak bu.”

Bir grup yüksek ücretli profesyonele bu mesajı göndermek alışıldık değildir, ama işe yarıyor. Gasperini oyuncularından ne almak istiyorsa bunu büyük ölçüde başarıyor. Koronavirüs sürecinden önce Atalanta 113 yıllık tarihlerindeki en iyi sezonu geçiriyordu. Paris Saint-Germain, RB Leipzig ve Atlético Madrid ile Şampiyonlar Ligi çeyrek finaline kalan dört takımdan biri olmasının yanında tekrar Şampiyonlar Ligi’ne katılabilecek lig sıralamasına da liglere verilen aradan önce sahip bir takımdı.

Diğer yandan Atalanta ligin en golcü takımlarından biri. Geçen sezonun başlangıcından bu yana İtalya’da en fazla gol bulan takım oldular. Bu seri, 25 lig maçında 70 gol atarak gerçekleşti. Üç kez yedi gol bulmayı başardılar. – Udinese, Torino ve Lecce’ye karşı. İki kez de deplasmanda beş gol buldular. -Bunlar Milan ve Parma karşı alınan galibiyetlerdi.

Doğrusunu söylemek gerekirse Atalanta, bu sezon dünyanın en eğlenceli takımlarından biri. Peki bunu Gasperini nasıl başardı?

“Sana bir fikir vermek için MÖ 500’den itibaren [Savaş Sanatı’ndan] bir Çin atasözü kullanacağım: ‘Savunma seni yenilmez yapar, ama kazanmak istiyorsan saldırmalısın.’ Bu istediğim ruhu ve zihniyeti özetliyor aslında. Benim bir takımım olsun istiyorum. Ancak önemli olan başka bir şey daha var: bir ekipte oluşturduğunuz kimlik her zaman güçlendirilmelidir. Gün geçtikçe büyümeli ve gelişmelisiniz, çünkü gelişmezseniz, işiniz bitmiştir. Öylece yerinde sayanlara bir bakın, onlar zaten kaybettiler.”

Gasperini, Jürgen Klopp’tan farklı olarak oyuncularına olan taleplerinde daha katıdır. Antrenmanları acımasızdır ve bazı oyuncular bundan keyif almazlar. Hatta Christian Vieri, bir antrenmanda Gasperini’nin “Antrenmanda sizi yok edeceğim” dediğini söylüyor. Gasperini’nin bu duruma cevabı ise şöyle oluyor. “Antrenman sırasında oyuncularımın mücadele etmesi gerekiyor; sıkı çalışmaya alışkın olmayanlar beni korkutuyor. Ancak mücadeleden zaferler doğar. Eğer antrenman yapmazsanız, oyun sırasında da koşamazsınız. Elbette idmanlarda eğlenmek de önemlidir, oyun tarzı ve kalitesi buradan gelir.”

Gasperini, sıra dışı oyunculardan olağanüstü bir takım yarattı. Kaptan, Metalist Kharkiv’den 2014 yılında 4 milyon £ karşılığında katılan 32 yaşındaki bir Arjantinli, olağanüstü oyuncu Papu Gómez’di. Diğer bir kilit hücum oyuncusu olan İlicic, 32 yaşında ve 2017 yılında Fiorentina’dan 5 milyon £ karşılında takıma katıldı.

Eski Aston Villa kalecisi Pierluigi Gollini, eski Middlesbrough orta saha oyuncusu Marten de Roon ve bonservisi Chelsea’ye ait olan ancak 2014’te takıma katıldığından beri Londra kulübü tarafından farklı takımlara kiralanan ve sonunda Bergamo’da aidiyet bulan Mario Pasalic, takımın diğer önemli parçaları konumunda. Robin Gosens, Eredivisie’de Heracles’ten 1 milyon £ ‘dan daha az bir fiyatla geldi, ancak şu anda Avrupa’nın en çok aranan sol beklerinden birine dönüştü. Bergamo doğumlu Mattia Caldara, Juventus ve Milan’daki başarısız sezonların ardından Atalanta’ya geri döndü ve savunmada olağanüstü bir performans sergiliyor.

Bu oyunculara tek tek baktığımızda her birinin kariyerlerinin en iyi dönemlerini yaşadıklarını görüyoruz. Oyuncuları kariyer zirvelerine taşımak nasıl bir şey bunun bir sırrı var mı? “Bir sırrı var,” diyor 62 yaşındaki Gasperini. “Sıkı çalışmanın doğru sonuçlara yol açtığını anlamak için gerekli olgunluğa ulaştığınızda, artık kendinizi yorgun hissetmiyorsunuz. Futbolcuların antrenmanlarının zor ve yoğun olduğu söyleniyor, şunu unutmayalım ki diğer sporcular kadar sıkı antrenman yapmadıkları ortada. Oyuncularım bunu düşünmeli ve daha çok kendilerini zorlamalı. Hiçbir zaman büyük yatırımlara sahip bir kulüp olmadık, bu yüzden Avrupa’da bu felsefeye sahip genç oyuncular bulmalıydık: oyun tarzımıza uyum sağlayabilecek, zihniyet kazanabilecek, saldırgan fikirli ve sıkı çalışmaya aç oyuncular. Buna inananlar bizden biridir, bu fikirlere uyum sağlayamayanlar ise gider.”

Gómez bir keresinde şöyle bir demeç veriyor. “Gasperini oyuncuları o kadar çok eğitiyor ki maç günü onlar için tatil gibi geliyor.”

Gasperini bu durumla ilgili olarak, “Papu’dan, yani potansiyeline ulaşamamış olağanüstü bir oyuncudan bahsediyoruz çünkü asla iyi bir eğitim (Futbol Eğitimi) almamıştı” diyor. “Atalanta’ya geldiğinde Avrupa’nın en iyilerinden biri olma seviyesine yükseldi. Zaman kaybetti çünkü antrenman seni şampiyonluğa götürür: ancak o, bir şampiyonun sahip olması gereken tüm özelliklere sahip olmasına rağmen rekabetçi düzeye ancak 32 yaşında daha iyi antrenman ve daha iyi bir eğitim sayesinde gelebildi.”

“Ilicic ise bu tarz oyunculardan bir diğeridir. Ona ‘Josip Büyükanne’ derdik çünkü o herkese iyi davranıyordu. Onu, antrenman düzeyini arttırmaya ikna etmek zorunda kaldık. O zihinsel adımı kaçırmıştı ama zihniyetini değiştirdiğinde ona büyükanne demeyi bıraktık, şimdi ona ‘Profesör’ diyoruz. Her antrenmanın eğlenceli olduğunu ve bu karardan sonra yeniden doğduğunu fark etti. Bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde beş gol attı! Müthiş bir çaba.”

Gasperini için hayat her zaman kolay olmadı. Teknik direktörlük kariyerine Juventus’un genç takımlarında başlayan Gasperini, 2003 senesinde Serie C1 takımı olan Crotone’nin başına geçti.  Takım play-offlardan Serie B’ye terfi etti. 2006 yılında Serie B’nin iddialı kulüplerinden Genoa teknik direktörü oldu. İlk sezonunda Serie A’ya terfi etme başarısı gösterdi. Takımını Avrupa kupalarına taşımayı başardı. Genoa’daki başarılı sezonlar ona tarzı nedeniyle Sir Alex Ferguson’dan esinlenilerek “Gasperson” lakabının takılmasını sağladı.

Ancak, 2011 yılında, büyük bir kulüp olan Inter’le çalışma şansı verildiğinde korkunç bir şekilde işler yanlış gitti. Üç aydan az bir görev süresi içerisinde başarılı olamadı. SerieA’ya o sezon yükselmiş olan Novara’nın moral bozucu yenilgisinden sonra görevden alındı. Kaderin bir cilvesi olacak ki işten çıkarılması futboldaki en sevdiği anlardan birine yol açtı.

“Inter’de görevden alındım çünkü yönetim ile aynı vizyona sahip değildim. Sonra güzel bir mesaj aldım: Pep Guardiola benimle buluşmak istedi ve beni Barcelona’daki eğitim oturumlarını izlemeye davet etti. Kariyerimde çok zor bir andı ve Guardiola gibi sıra dışı bir teknik direktörün o dönem bana bu denli yakın davrandığını görmek beni çok mutlu etti.”

Atalanta ve Gasperini birlikteliği başlangıçta problemlerliydi. 2016-17 sezonunun başında göreve başlayan menajer ilk beş lig maçından dördünü kaybetti. O dönemin en iyi takımlarından biri olan Napoli’ye karşı birkaç genç oyuncuya bir şans verdiğinde çuvalladığından bahsedildi. Atalanta 1-0 kazandı ve geriye bakmadı.

“Bu yolda ilerlemeye karar verdim” diyor Gasperini. “Fikirlerimle sonuna kadar gideceğim; Her şeyi riske atmaya hazırım çünkü buna inanıyorum. Mattia Caldara, Roberto Gagliardini, Andrea Petagna ve Andrea Conti ve diğer genç oyuncularla sadece birkaç Serie A maçına çıktık. Kazanmanın da bir başlangıcı olduğu için kimsenin unutamayacağı fantastik bir performansla biz kazanmaya başlamıştık. Tarihi Atalanta yolunun başlangıcı burasıydı.”

“Gençleri hemen oynatma fikrim vardı. İtalya’da Bergamo şehri, iş, sanayi ve verimlilik için çok önemli bir yer olarak kabul edilir. Sanırım Atalanta akademisinde yetiştirilen genç oyunculara bağlı bir projeye sahip olmak istedim. Takımın omurgası çok eskiydi, bu yüzden farklı bir yöntemle küme düşmekten kaçınmaya çalıştım: genç oyunculara tam güven duymak, onları geliştirmek ve kaliteli futbola öncelik vermek istedim.”

Taktiksel olarak, Gasperini nadiren 3-5-2 veya 3-4-3’ten sapıyor, ancak şimdi çok daha fazla rotasyon var. Yüksek baskı oyunu İtalyan ligi için sıra dışı bir plan. Gasperini oyuncularının maç içerisinde yer aramasını istiyor ve bu fikrini desteklemek için onlara hakemi izlemenin yardımcı olabileceğini bile söylüyor: “Bir oyuncu için yer bulmak esastır, bu yüzden onlara dedim ki: ‘Hakeme bakın, asla işaretlenmiyor, her zaman ideal bir konumda. ‘Papu, özellikle bu tavsiyeyi aldı ve ona bu tavsiye gerçekten yardımcı oldu.”

Gasperini’nin eşi Cristina, kocasının bazen gece yarısı uyanıp bilgisayarını alarak not almaya başladığını dile getiriyor. Gasperini bu konuda “Evet,” diyor ve gülüyor. “Geceleri bilgisayarımla ya da yazı tahtasıyla her zaman bir sonraki maç için çözümler üzerinde çalışıyorum ve sadece çalışacağına inandığımda çözümler üzerine yoğunlaşıyorum.”

İtalya’da Gasperini her zaman üçlü savunma oynatan adam olarak görülüyordu. Bu neredeyse onu tanımlıyordu. Bazıları tarafından Catenaccio ile ilişkili taktiklere bağlı kaldığı için eleştirilmişti. “Bununla gurur duyuyorum, çünkü yıllar önce Juventus’un genç takımlarında antrenörlük yaparken üç kişilik savunmayı önerdim. O zaman bana çok savunmacı olduğum söylendi. Bunun tam tersi olduğunu kanıtladım: Üç savunmacı oyuna katılır, hücumda yer almak üzere yönlendirilir.”

“Formasyon önemli değil, asıl mesele kaç oyuncu ile hücum ettiğiniz veya savunduğunuzla ilgili. Şuna asla inanmıyorum: ‘Doğru oyunu oynamak için rakibin hata yapmasını beklemek.’ buna kariyerim boyunca inanmayacağım. Temel savunma prensibimi tek bir cümle ile açıklamam gerekirse: Topu alıp hücum edebilmek için önce top çalmaya çalışmalısınız.”

Atalanta, Şampiyonlar Ligi grup aşamasına katılmaya hak kazanmak için 2016-17’de dördüncü, bir sonraki sezon yedinci ve geçen sezon üçüncü oldu. Bu sezon Şampiyonlar Lig’inde Dinamo Zagreb’e 4-0, Shakhtar Donetsk’e evinde 2-1 ve Manchester City’e de 5-1 kaybederek başladılar, ancak Manchester City’ye karşı alınan beraberlikten sonra kalan iki maçını da kazanarak son 16’ya ulaştılar. “Her zaman oyuncularıma söylüyorum: asla kaybetmiyoruz, ya kazanıyoruz ya da öğreniyoruz” diyor Gasperini.

Guardiola, Gasperini’nin Atalanta’sına karşı oynamanın “dişçiye gitmek” gibi olduğunu söylüyor. İtalyan menajer ise bu benzetmeyi şu sözlerle onaylıyor: “Amacım: herhangi bir rakibe karşı mücadele edecek bir takım yaratmak. Bize karşı oynayanlar çok koşmalı ve rahatsız edilmelidir. Bence diş hekimi metaforu, mükemmel.”

Atalanta Şampiyonlar Ligi son 16 turunda Valencia’yı elemeyi başardı. Sonrasında dünya genelinde yaşanan Pandemi süreci, futbolu durma noktasına getirdi. Gasperini, son 16 turunun ikinci ayağında Mestella deplasmanı dönüşünü hatırlıyor. “Savaşla parçalanmış bir ülkede olduğumuzu hissettim. Her şey çok hızlı oldu: sadece birkaç gün önce ne olabileceğine dair bir his yoktu. Valencia’ya vardığımızda, sokaklarda veya stadyumun dışında kutlama yapan insanlarla dolu bir şehir bulduğumuzu hatırlıyorum, Bergamo’da ise durumun kritik olduğuna dair ilk işaretler vardı. Bergamo’ya döndüğümüzde sadece iki günde işlerin ne kadar değiştiğini fark ettik. 48 saat içinde turu geçme mutluluğundan ziyade korkmaya başlamıştık.”

Gasperini, Bergamo’da son iki ayı açıklayacak kelimeleri bulmakta zorluk çekiyor. “Bu süreçte kelimelerle açıklanamayan şeyler oldu. Bergamo, bu korkunç koronavirüsün merkezinde. Şehrimizi derinden vurdu ve çok sayıda ölüme neden oldu… Hayatımın geri kalanında Bergamo’nun merkezinde duyduğum siren seslerini asla unutmayacağım.”

Maçlar devam ettiğinde Gasperini takımına şunları söylemek istiyor: “Duygusal yönü ağır basan bir konuşma olacak. Oyuncularımın Bergamo ile büyük bir bağı var: şehir ve taraftarlar. Duygusal olarak konuşacağım ve asıl söyleyeceğim şu olacak: Bergamo çok acı çekti, şimdi onları tekrar gülümsetme vakti.”