Analiz | Roma 1-2 Milan

11. haftada Serie A liderlik mücadelesini yakından ilgilendiren Roma-Milan karşılaşmasına sahne oldu. Puan olarak Napoli ve Milan’la arasının açılmamasını isteyen Mourinho’nun ekibi sahadan eli boş ayrıldı ve henüz şampiyonluğa oynamak için daha çok yollarının olduğunu gösterdi. Mourinho’nun eski öğrencisi 40 yaşındaki süper yıldız Zlatan maça damga vururken hala bir numara olduğunu bir kez daha ispat etti. Mourinho ise Serie A’da çıktığı 43 iç saha maçı sonunda ilk yenilgisini tatmış oldu.

Maçı global iş ortağımız Metrica Sports’un geliştirmiş olduğu Play yazılımı ile birlikte analiz edeceğiz.

Kadrolar

Ev sahibi tandemi Ibanez-Mancini ikilisinden oluştururken beklerde Vina ve Karsdorp forma şansı buldu. Savunma önünde çift pivot olarak Veretout ve Cristante görev aldı. Hücumun kanatlarını Mkhitaryan ve Zaniolo ikilisine emanet eden Mourinho on numara pozisyonunda sezonun flaş ismi Pellegrini’yi oynattı. İleri uçta ise ev sahibi Abraham ile gol aradı.

Konuk ekipte Stefano Pioli Savunmayı Calabria-Kjaer-Tomori-Hernandez hattından oluşturdu. Savunma önünü rakibi ikibi çift pivot ile savunan tecrübeli çalıştırıcı bu görevi Bennacer ve Kessie’ye verdi. Hücumun kanatlarında Leao ve Saelemaekers on numara pozisyonunda ise Krunic’i tercih edildi. En uçta ise maça damga vuran Zlatan İbrahimovic forma terletti.

Mourinho’nun rakibi durdurma ve hücum planları

Mourinho top rakipteyken 4-4-2 şeklinde takımını konumlandırdı. Orta blokta bekleyip kompakt şekilde alanları ve pas kanallarını kapatmaya çalıştılar. En ön hatta ise İbra ve Pellegrini stoperleri serbest bırakıp pivotlara baskı yapmaya çalıştı. Amaç bu oyuncuların oyun kurmasını engelleyip stoperleri oyun kurmaya zorlamaktı ancak yeterli agresiflik olmayınca ve rakip iki pivottan birini stoperlerin arasına sokunca bu plan düzgün işlemedi.

Mourinho Hücumda ise beklerine özel görev verdi. Rakibin darlığından faydalanmaya çalışan ev sahibinin rakip bekini kanat oyuncuları ile merkeze manipüle etti. Sonrasında bu bölgelere Vina ve Karsdorp ile topsuz koşular attılar. Yukarıda görüldüğü gibi ilk pozisyonda Mkhitaryan rakip beki merkeze çekince bu bölgeye Vina koşu yapıyor ve atak yönünü değiştiren bir pasla Roma en ciddi gol pozisyonlarından birine giriyor. Diğer pozisyonunda ise geride yapılan tempolu paslar ve kurulan üçgenle rakip sağ bek yine manipüle ediliyor. Devamında Leao Karsdorp’u takip edemeyince geride az adamla yakalanıyorlar. Ve atağın devamında diğer kanatta boş koşu yapan sol bek Vina’yı görebiliyoruz. Maçın ilk bölümünde bu kurguda etkili birkaç atak gerçekleşse de Mourinho’nun bu maç için kafasında kurduğu planların sahada gerçekleştiğini söyleyemeyiz.

Milan’ın kurgusu

Pioli rakibin de agresiflik eksiğiyle hücumda 3-1-6 gibi riskli şekilde rakip yarı sahaya yerleşmeye cüret edebildi. Bu sayede pozisyon kaymasında yavaş kalan roma 4-4-2’sine karşı kanatlarda sayısal üstünlük kurup rakip bek stoper arasını sürekli delici koşular yaparak rakip kalede tehlike yarattı. Maç boyunca ev sahibi bu duruma karşı önlem alamadı. Merkezdeki oyuncular buraya kayıp bu sayısal üstünlüğü bozmak istediklerinde ise başka problemler oluştu. Şimdi bu senaryoda oluşan problemleri inceleyelim.

Oyun kanatlardan merkeze geldiğinde ise bu alanı kapatmaya gelen merkez orta sahaların boşalttığı alanları takım arkadaşları doldurmayınca savunma önünde servis yapılabilecek büyük boşluklar ve havuzlar oluştu. Yukarıda görülen iki pozisyonda da Veretout rakibini kovalayıp pozisyonunu kaybettiği anlarda Mkhitaryan yada diğer oyuncular pasif koşular yaptılar. Bu alanlarda İbrahimovic gibi bağlantı oyuncuları da olunca konuk ekip gollük pozisyonlar yakaladı. Mourinho’nun takımlarında gördüğümüz sert ve sağlam 14. bölge savunmalarının aksine bu bölge çok zayıf şekilde savunuldu.

İkinci devrede Roma savunma hattını öne çıkarıp biraz daha risk almayı denedi. Ancak rakipte İbrahimovic gibi aşırı süratli olmayan bir forvet olmasına rağmen görseldeki gibi ciddi kontra şansları verdiler. Bunda da en önemli etken yapılan basit top kayıpları ve ön alanda ve orta blokta yapılamayan agresif pres. Bunun sonucu olarak ofsayt ile durdurulan iki karşı karşıya pozisyon ve sonunda penaltı ile sonuçlanan atak gerçekleşti. Önde yaratılmaya çalışılan baskı merkezdeki kırılganlık yüzünden rakibe verilen geçiş hücumlarına dönüştü.

Bu karşılaşmaya kadar çıktıkları 11 karşılaşmada 10 galibiyet bir beraberlik alan Milan için, grafikte görüldüğü gibi şut sayılarında gözle görülen bir düşüş olsa da da kaleye atılan isabetli şut sayısında belli bir standart olduğunu söyleyebiliriz. Bu karşılaşmada da 8 şut girişiminde 3 isabet sağladılar. Bu da takımın daha olgun ve daha doğru şut tercihi yaptığını; üretkenliği daha doğru kullandığını gösteriyor.

40 yaşındaki Zlatan’ın frikikten 101 km hızla attığı golle yerel liglerdeki 400. golünü attı. Bu karşılaşmada 1 gol, 1 penaltı kazanımı ve VAR’dan dönen 1 gol artı 1 asist ile maça damga vurdu. Maçın kaderini değiştiren İsveçli golcü kadar maçın kaderini değiştiren bir diğer isim Simon Kjaer’dı. 10172 metre mesafe kat etti ve %80 ikili mücadele başarı oranıyla rakiplerine geçit vermedi.

Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.