Analiz | Tottenham 3-1 Leicester City

Premier Lig’in 26.Haftasında şampiyonluk yarışından kopmak istemeyen Tottenham, sahasında bu sezon ligin üst sıralarındaki takımlardan aldıkları puanlarla dikkat çeken Leicester City takımını ağırladı. Rakibinin yaptığı hataları iyi değerlendiren Tottenham 3-1’lik galibiyetle zirve takibini sürdürdü.

Ortalama pozisyonlar

Tottenham 4-3-1-2 dizilişiyle maça başladı. Merkez orta saha oyuncularının fazlalığı ile oyunun hakimiyetini almak isteyen ev sahibi takım, Heung-Min Son’un hareketli oyunu ile de Leicester savunma bloğunu bozmaya çalıştı. Leicester City ise her zamanki 4-2-3-1 dizilişiyle sahadaydı. Farklılık olarak Vardy yerine Gray’i ileri uçta düşünen Puel, kanatları ise Albrington yokluğunda Barnes ve Ghezzal ile değerlendirdi. Orta sahadaki Mendy ve Ndidi ikilisini bozan Fransız antrenör, Mendy yerine yeni transferi Tielemans’ı tercih etti. Maguire ve Evans’ın arasındaki pozisyon mesafesinin fazla olması dikkatinizi çekebilir. Bu durumu ilk olarak Chillwell’in çok sık hücuma çıkması nedeniyle Maguire’in takım arkadaşının bölgesine yaklaşarak bu bölgeden gerçekleştirilebilecek atakları 2.bölgede kesmeye çalışmasıyla açıklayabilirken diğer sebebi ise ikinci yarının son 15 dakikasında Maguire sık sık hücuma destek verirken Evans’ın oluşabilecek kontra-ataklara karşı savunmada rol almasıyla açıklayabiliriz.

Maçın hikayesi ve hamlelerin değerlendirilmesi

Bu bölümde ilk önce maçı genel istatistiksel verilerimizi değerlendirip sonrasında ise 90 dakika boyunca maçın hikayesini görüntülü ve istatiksel verilerimizle birlikte antrenörlerin taktiksel hamlelerini değerlendirerek size aktarmaya çalışacağım.

Topla oynama ve Şut istatistiklerine baktığımızda ilk yarıda dengede geçen oyun ikinci yarının özellikle son 15 dakikasında Leicester City’nin etkili oyunuyla geçtiğini söyleyebiliriz. Son 15 dakikanın neden Leicester City hakimiyetinde geçtiğini ise maçın hamlelerinden bahsederken açıklayacağım.

Özellikle hücum amacı olmayan pasların az sayıda oluşu bunun aksine kritik pasların fazla oluşu Leicester City takımının direkt bir oyun tercih ettiğini gösteriyor.

Şeklin sol tarafında Tottenham’ın sağ tarafında ise Leicester City’nin hücum tercihlerini görüyorsunuz. Takımların hücum tercih yönlerine baktığımızda özellikle Leicester City’nin sol kanadını çok sık kullandığını Tottenham’ın ise hem merkezi hem kanatlarını kullanarak daha dengeli bir hücum planı izlediğini söyleyebiliriz. Maça özgüvenli başlayan Leicester City üçüncü bölge baskısıyla Tottenham’ı zor durumda bırakmaya çalıştı. Bu baskıdan kısa paslarla çıkan Tottenham, Leicester City takımını kendi sahasına itmeyi başardı. Tottenham ilk 15 Dakika topun hakimiyetini alsa da oyun dengeli bir şekilde devam etti. Özellikle kendi sol kanadını Chilwell ve Barnes ile çok etkili kullanan Leicester City Tielamans’ın Trippier ve Sanchez’in arasına attığı toplarla tehlikeler yaratmaya başladı.

Tottenham ise maç boyu iki hücum planı üzerine odaklanmıştı. İlk tercih olarak merkez orta saha oyuncularının fazlalığı sebebiyle hücumlarını merkezden kısa paslarla kurmaya çalışan ev sahibi ekip ikinci olarak ise Rose ve Trippier’in kanatlardan yaptığı ortalarla etkili olmaya çalıştı.

En sık kullanılan pas kombinasyonlarına baktığımızda ise takımların oyun planlarını net bir şekilde görebiliyoruz. Tottenham’da merkez orta saha oyuncularının pas kombinasyonları daha sık görülürken Leicester City’de ise bek ve kanat oyuncuları ile yapılan pas kombinasyonlarının fazla olduğunu görmekteyiz. Puel Tottenham’ın merkez hücumlarına karşılık 5’li bir orta saha setti çekerek engel olmaya çalıştı.

Leicester City’nin 5’li orta saha seti

Pochettino’nun ise bu savunma stratejisine karşı uyguladığı hamle, Son ve Eriksen’in merkezdeki hareketli oyunuydu. Son ve Eriksen 3.bölgede çok hareketli olarak sürekli kendilerine boş alan yaratmaya çalıştılar. Sahaya yatay olarak yayıldığında istediği alanları bulamadıklarında ise birbirlerini perdeleyerek belli bir hatta sayıca üstün olmaya çalıştılar. Böylece Eriksen veya Son’a alan açan Tottenham oyuncuları ilk 20 dakika içinde iki ciddi pozisyon buldular.

Tottenham’ın Rose ve Trippier’in yaptığı ortalarla sonuca gitme planı ise ceza sahası içinde az sayıda oyuncu bulundurması ve Llorente’nin Leicester City stoperlerinin arasında kaybolması nedeniyle başarısız oldu. Oyun dengeli bir şekilde giderken Trippier’in korneri ceza sahası dışındaki Eriksen’e pas olarak kullanması sonucu Leicester City’li oyuncular savunmasını öne çıkarırken Maddison savunduğu Sanchez’i unuttu ve Sanchez Eriksen’in ortasını kafa vuruşuyla değerlendirerek takımını 1-0 öne geçirdi.

İkinci yarıya iyi başlayan Leicester City özellikle rakibinin bek ve stoper oyuncularının arasına attığı toplarla çok etkili oldu ve ciddi pozisyonlar buldu.

Leicester City takımının attığı kritik pasların yönleri

Kritik paslarının dağılımına baktığımızda Tottenham takımının kanat bölgelerindeki oyuncu sayısının eksikliğini Leicester City’nin iyi değerlendirdiğini söyleyebiliriz. 58.Dakikada penaltı kazanan Leicester City oyuna ileri uçta çok da etkili olamayan Gray yerine Vardy’i aldı. Oyuna girer girmez penaltı vuruşunu da kullanan Vardy, Lloris engeline takılarak bu fırsattan yararlanamadı. Penaltı vuruşunun maça soğuk olan Vardy’e kullandırılması ise futbolseverler tarafından tartışıldı. Leicester City’nin savunmadan çıkarken yaptığı hatayı cezalandıran Tottenham, Eriksen ile 2-0 öne geçti. Oynadığı futbolun karşılığını alamayan Leicester City oyundan düşmeyerek ciddi pozisyonlar bulmaya devam etti fakat bunları değerlendiremedi. Kanat organizasyonlarına karşılık hamlesini yapan Pochettino, orta saha oyuncusu Skipp yerine Alderweid’ı alarak 3-5-2 dizilişine döndü. Puel ise bu hamleye karşılık 3.bölgede etkili olamayan Ghezzal yerine İhenacho’yu alarak baskısını arttırmaya çalıştı. Bu hamlelerden sonra maç tamamen Tottenham sahasında oynanmaya başladı. Özellikle Tottenham’ın 3’lü savunmasına karşılık ceza alanına en az 3 oyuncusunu göndererek kalabalık olmaya çalışan Leicester City özellikle Pereira ve Chillwell’in de desteğiyle Tottenham beklerini etkisiz hale getirdi.

Aradığı golü kısa paslarla yine kanat organizasyonu üzerinden bulan Leicester City Pereira’nın asistini Vardy ile  gole çevirerek durumu 2-1 yaptı. Leicester City baskısı devam etti. Wanyama-Llorente değişikliğiyle orta sahaya direnç katmaya çalışan Pochettino bu hamlesinde de başarılı olamadı. Özellikle 80. Ve 82.dakikadaki girdiği ciddi pozisyonları değerlendiremeyen Leicester City, maçın son dakikalarında Ndidi’nin hatasıyla kontra-atağa çıkan Son’un attığı gol sonucu tüm umutlarını yitirdi ve maç 3-1 Tottenham üstünlüğü ile sonuçlandı.

Sonuç

Çok iyi oynadığı maçı yaptığı hatalar sonucu kaybeden Leicester City bence gelecek adına umut verdi. Özellikle Ndidi ve Mendy orta saha ikilisi ile hücum yaratıcılığı Maddison’a bağlı olan Leicester City, Tielemans transferiyle oyununu bir adım öteye taşıdı. İlk çıktığı maçta çok etkili olan Tielemans’ın attığı kritik paslarla ve aldığı sorumluluklarla Leicester City takımının hücum gücüne seviye atlattığını söyleyebiliriz. Tottenham’da ise Dele Alli ve Harry Kane’nin yokluğu takımı ciddi derecede etkilemiş gözüküyor. Özellikle Eriksen’in kalitesi ve tecrübesiyle Leicester City’nin hatalarını çok iyi değerlendiren Tottenham her zaman bu kadar şanslı olmayabilir.