Arsenal ve Giroud ilişkisi

giroud_asd

Futbol bir performans sporu, dolayısıyla futbolcu olmak gözlerin üzerinizde olması anlamına geliyor. Performansınızın her 90 dakika taraftarın ve teknik direktörün beklentilerini karşılaması gerek. Özellikle popüler liglerin güçlü takımlarından birinde oynuyorsanız etkilemeniz gereken kitle bir anda genişliyor, yüz binler hatta milyonlara ulaşıyor. Ortaya koyduklarınız, izleyici kitlesinin beklentileri veya modern futbolun gereklerine uymadığı takdirde burun kıvırılan bir oyuncu olup çıkıyorsunuz. Böyle olunca takıma layık olmadığınıza dair yorumlar sıklıkla dile getiriliyor. Keşkeler ve eğerler ile başlayan cümlelerde sürekli yerinize başka oyuncular yakıştırılıyor.

Anlattığım dertlerden muzdarip birçok oyuncu akla gelebilir. Ben birkaç sezondur Giroud ve Arsenal ikilisine kafayı takmış durumdayım.

Arsenal’in beklenen şampiyonluğu geciktikçe, her transfer döneminde Wenger’e yeni reçeteler yazanların sayısı da artıyor. Futbola ve oyuncu keşfine istatistik yaklaşımını getiren öncü isimlerden olan Fransız teknik adam, 2004’deki namağlup şampiyonluğun ardından 12 yıl boyunca kuzey Londra’ya kupayı yeniden getirmeyi başaramayınca transfer tavsiyelerine muhtaç biri olarak resmedilmeye başlandı. Gerek defansif orta saha, gerek stoper konusunda yıllarca adres göstermekten kendimizi alamadığımız Wenger, sonunda bu bölgeleri takviye edip biraz olsun “gözümüze girmiş” olsa da ısrarla içimize sinecek, Arsenal’e yakışacak bir golcü transferi yapmayarak tepki çekmeyi sürdürüyor. Her sezon başında Arsenal’in adının yeni santraforlarla transfer dedikodularına karışmasına rağmen, “cimri” Wenger, taraftarı Giroud’a mahkum ediyor şeklinde bir algı yürüdü gidiyor.

Peki, gerçekten Giroud -benim çevremde gözlemlediğim kadarıyla- çoğumuzun eleştirdiği kadar vasat bir oyuncu mu? Neden Wenger ondan vazgeçip yerini daha üst düzey bir golcüyle doldurmamakta bu denli ısrarlı?

Artılar ve Eksiler

Güçlü yönleriyle başlayalım. İlk sırada tahmin edebileceğiniz üzere, hava hakimiyeti var. 1.92 boyundaki oyuncu kafa vuruşlarında gerek zamanlama gerekse isabet konusunda son derece başarılı. Premier Lig’e adim attığından beri attığı 21 kafa golüyle bu kulvarda zirvede yer alıyor. Bu istatistik özellikle Bellerin ve Monreal gibi, hücumda etkin ve isabetli ortalar yapabilen iki bek oyuncusuna sahip Arsenal için oldukça anlamlı hale geliyor.

LONDON, ENGLAND - DECEMBER 21: Olivier Giroud celebrates scoring Arsenal's 2nd goal during the Barclays Premier League match between Arsenal and Manchester City at Emirates Stadium on December 21, 2015 in London, England. (Photo by David Price/Arsenal FC via Getty Images) *** Local Caption *** Olivier Giroud
LONDON, ENGLAND – DECEMBER 21: Olivier Giroud celebrates scoring Arsenal’s 2nd goal during the Barclays Premier League match between Arsenal and Manchester City at Emirates Stadium on December 21, 2015 in London, England. (Photo by David Price/Arsenal FC via Getty Images) *** Local Caption *** Olivier Giroud

Onu beceriksiz vuruşlarla kolay golleri kaçırırken hatırlıyor olabilirsiniz. Ancak genele baktığımızda hiç de kötü bir bitiricilik performansı çizmediği ortaya çıkıyor. Kaleyi bulan son 11 şutunun 9’unu gol yaparak bu alanda kariyer zirvesini görmüş olması bir yana, geçen sezon ligde 16 gol bulan Giroud’un şutlarının %20’si gole dönüşmüş. Aynı sezonda Aguero’nun şutlarının gol olma oranının %25.8, Diego Costa’nın %22.6, Harry Kane’in ise %20.2 olduğu düşünülürse bu anlamda dağlar kadar büyük bir farktan bahsetmek bana çok da makul gelmiyor.

Elbette futbol piyasasında ondan daha başarılı gol vuruşları yapan oyuncular mevcut. Ancak geçen yıl adı Arsenal’le anılan Higuain’in transfer bedelinin 90 milyon Euro’nun üzerinde olduğu da unutulmamalı. Lewandowski, Aubemeyang gibi elit golcülerin de Londra’ya gelmeye ikna edilseler bile bonservislerinin bundan daha düşük olmasını beklemek mantıksız olacaktır.

Icardi veya Lacazette gibi daha makul transfer hedefleri belirlenebilir. Fakat bu isimler de Giroud ile benzer özellikler göstermiyor. Her ikisi de yerden daha etkili, açık alana ihtiyaç duyan oyuncular. Kaldı ki günümüz transfer piyasasında bu isimlerin de 60 milyon Euro’nun altında bir bedele transfer edilebileceklerine pek ihtimal vermiyorum. Wenger elinde zaten bu yönde kullanabileceği Alexis Sanchez varken bu isimleri transfer etmeyi, maliyetleri dolayısıyla tercih etmiyor olabilir. Sanchez’i ileriye çekip onun kanattaki yerini de Iwobi veya Oxlade-Chamberlain gibi genç yeteneklere vererek sahaya çıkabiliyor. Ayrıca Lucas Perez’i daha kelepir bir bedelle bu sezon başında kadroya katarak bu anlamda rotasyonu da sağlamış görünüyor.

Giroud’u eleştirenlerin elindeki en büyük koz hızı oluyor. Evet, özellikle Premier Lig standartlarında ağır kaldığını kabul etmek gerek. Ancak ceza alanı içerisinde iyi yer tutarak bu açığını kapatmaya çalıştığını söyleyebiliriz. Ani gelişen hücumlarda, yetersiz sureti nedeniyle beklenen katkıyı veremediği oluyor. Fakat Walcott ve Alexis Sanchez gibi iki süratli oyuncuya sahipken ve olası bir ani atakta gerekli kilit pası verecek en usta ayaklardan biri, Mesut Özil takımındayken Wenger’in en büyük önceliğini hız olmayabilir. Arsenal’in o alanda eli zaten oldukça güçlü.

Giroud’un Katkıları

Öte yandan Arsenal kadrosunda havadan etkili olabilecek tek hücum oyuncusunun Giroud olduğu ifade edilebilir. Sırtı kaleye dönük oyununun Mesut, Sanchez, Walcott, Cazorla ve Ramsey gibi isimlerin elini rahatlattığını da rahatlıkla söyleyebiliriz. Onun duvar pasları ve açtığı alanlar, bu isimlerin ceza sahasına girme çabasına yardımcı oluyor.

Takım sıkı savunma yapan rakipler karşısında alan bulamadığında Giroud’un önemi gerek hava toplarındaki etkisi, gerek ceza alanındaki varlığı, gerek top saklama kabiliyeti, gerekse ceza alanına girmeye çalışan arkadaşlarıyla yaptığı verkaçlar dolayısıyla oldukça artıyor. O sahadayken sadece Arsenal’in hızlı ve teknik oyuncularını golden uzak tutmanız yetmeyebiliyor. Sıkça bindirme yapan beklerine de önlem almanız önem kazanıyor. Aksi halde o beklerin yapacağı bir orta başınıza bela olabilir. Ayrıca ceza alanında iyi yer tutarak kalenizi tehdit ediyor. Savunmanızın onu unutması halinde doğru pası atacak birçok usta ayak Arsenal’de forma giyiyor.

Öyleyse Giroud neden çok fazla gol atamıyor. Hem de arkasında Mesut Özil gibi her golcünün takım arkadaşı olmak isteyeceği bir asist makinesi varken.

Giroud adaya adak bastığından beri tüm kulvarlarda 197 maça çıktı. Attığı toplam gol sayısı 87 olurken, 36 kez de arkadaşlarına gol pası verdi. Her sezon ortalama 20 gol atan bir santrafor olarak oldukça istikrarlı bir grafik çizse de Arsenal’in santraforundan daha fazla gol beklenmesi oldukça doğal. Ancak onun attığı gollerin belirleyici olduğunun son örneği Manchester United maçında yaşandı. Sonradan oyuna dahil olup attığı golle takımına önemli bir puan kazandıran Giroud, ligde şimdiye kadar attığı toplam 60 golün 10’unu oyuna sonradan girerek kaydetti ve bu alanda takımın en çok katkı veren oyuncusu olarak öne çıktı. Onun kafa golleri de Arsenal’in eksik kaldığı bir yönünü tamamlaması açısında önemli.

Ayrıca onun kadroda oluşu, istediği takdirde oyun tarzını değiştirebilmesi açısından Wenger’in elini kuvvetlendiriyor. Bu sebepledir ki geçen sezon takımın en çok maçta forma giyen oyuncusu Giroud oldu. Wenger onu, takımın tüm kulvarlarda çıktığı 54 maçın 53’ünde sahaya sürdü. Bu maçların 37’sinde ilk on birde görev verirken, diğerlerinde sonradan oyuna dahil ederek takımının hücum seçeceklerini çeşitlendirmek amacıyla kullandı.

Wenger Dışında Fransızların da Tercihi

Giroud’un günümüzün en iyi pivot santraforlarından biri olarak değerlendirilmesi hiç de boşuna değil. Wenger’de oyuncusunu Avrupa’nın en iyi santraforlarından biri olarak değerlendiriyor. Fransa gibi yetenekli oyunculardan kurulu bir kadronun gole en yakın ismi olarak tercih edilmesi bu saptamanın en büyük destekçilerinden.

1

Benzema’nın karıştığı skandal dolayısıyla milli takımdan ihracı dolayısıyla ilk on birde yer alabildiğini düşünüyorsanız bile, Fransa kadrosunun başka yetenekli golcüler barındırdığını da göz önünde bulundurmanız gerekir. Lacazette, Gignac, Gameiro, Martial, Gomis, Nabil Fekir gibi isimlerle forma rekabetine girip ilk tercih olarak kendini kabul ettirmiş oluşu hiç de azımsanmamalı.

Son 16 milli maçta attığı 11 golle hocası Deschamps’ın ona olan güvenini de boşa çıkarmıyor. Geçtiğimiz 13 ayı kapsayan bu 16 maçlık periyotta milli takımın en etkili oyuncusu olduğunu da görüyoruz. Euro 2016’da harika bir form yakalayan Griezmann dahi bu süreçte takıma daha fazla gol katkısı verememiş. Dolayısıyla Wenger dışında, diğer Fransızların da ondan memnun olduğunu söylemek çok da yanlış olmayacak.

Değerlendirme

Final gördüğü Euro 2016’dan yorgun dönen Giroud’un on bire henüz kesin dönüş yapmamış olması, onu Arsenal’e yakıştıramayanlarımız arasında artık devrinin sona erdiği şeklinde yorumlandı. Sahte 9 diye tabir ettiğimiz rolün bu sezon hem Liverpool hem de Manchester City tarafından faydalı şekilde kullanılmasından etkilenmiş olabileceğini düşündüğüm Wenger, Sanchez’e en uçta görev vererek onu bu rolde değerlendirdi. Böylece yetenekli genç Iwobi’ye de on birde yer açarak şans vermeyi tercih etti. Bu taktiksel kararla birlikte aldığı dakikalar kısıtlanan Giroud, yedek beklemek konusundaki memnuniyetsizliğini gizlemiyor.

Forma aldığı anlarda attığı kritik gollerle takımdaki yerini geri istediğini açıkça belli ediyor. Bu sezon ligde sahada kaldığı 109 dakikaya 3 gol ve 1 asist sığdırması forma rekabeti için tam da Wenger’in istediği ortamın oluştuğunu gösteriyor. Sonradan oyuna dahil olduğu maçlardaki etkisini, Wenger’in hücum stratejisini değiştirmek istediğinde başvurduğu ideal bir tercih olmasına bağlayabiliriz. Onun varlığı tıkanan maçlarda, takımına farklı hücum varyasyonları uygulayabilecek esnekliği sağlıyor.

Wenger’in zaten hâlihazırda çok teknik, çok hızlı, harika pas yapan oyuncuları var. Giroud’un bu alanlardaki eksiklikleri bu oyuncular tarafından zaman zaman telafi edilebiliyor. Ancak Giroud’un Arsenal’e kattıkları diğer oyuncuların yetenek havuzunda barındırmadıkları özelliklere tekabül ediyor.

Son Söz

arsenal-middlesbrough-fa-cup-arsene-wenger-olivier-giroud-celeb_3265031

Onun yerine, onun yaptıklarını yapabilen, ondan hızlı, ondan teknik ve ondan kaliteli bir isim bulamazsınız diye bir tespit yapmak doğru olmaz. Ancak o ismin ucuz olmayacağından emin olabilirsiniz. Wenger’in o paraya değip değmeyeceği konusunda ince eleyip sık dokuyacağına güvenebilirsiniz. Henüz onun keskin fayda/maliyet analizinden geçmeyi başaran olmamış ki Giroud’u kadroda tutmayı sürdürüyor.

Monaco’yu yönetirken Weah’i keşfetmiş, Arsenal yıllarında Thierry Henry ve Robin Van Persie gibi daha önce kanatta görev yapan oyunculardan başarılı golcüler yaratmış, Adebayor’a kariyer zirvesini yaşatmış Wenger’in Giroud tercihini, biraz da bu yazıda aktarmaya çalıştıklarım çerçevesinde yargılamakta fayda olduğunu düşünüyorum.