Futbolun yeni trendi | Ön alan baskısı

Futbolda değişen antrenman metotları ve yükselen atletizm ile günümüz futbolunda pres daha yaygın olarak kullanılmaya başlandı. 2000’li yılların ortalarına kadar genelde zirveye oynayan takımlar daha çok bu silahı kullanırken özellikle ligimizde alt seviye takımlar genel olarak kendi yarı alanında bekleyip hızlı kontra ataklarla sonuç almaya çalışırdı. Ama günümüzde hala geride beklemeyi tercih eden kulüpler olsa da bu tamamen teknik adam tercihiyle alakalı. Yani gelişen antrenman metotlarıyla birlikte bu durum zorunluluk değil ve her seviye takım artık önde baskı oyununu çok etkili şekilde oynayabiliyor.

Bu yazıda ön alan presinin nasıl ve hangi tiplerde yapıldığını global iş ortağımız Metrica Sports’un geliştirmiş olduğu Play yazılım ile birlikte sizlere anlatmaya çalışacağım.

Rakibi karşılama

Rakibi karşılama genelde derin blok, orta blok ve ileri blok olarak üçe ayrılır. Dünyadaki bütün futbol takımları planlamasını yaparken önce derinde ve orta blokta savunmaya çalışır. Çünkü ön alan baskısını muazzam yapan Bayern Münih gibi takımlar bile rakibini kendi kalesinden sonsuza kadar uzak tutamaz. Her takım, rakibi ön alan presini kırdığında ya da orta alanda top kazandığında rakibini geride karşılamak zorunda kalır. Ancak ileri blokta rakibi karşılamak çok daha riskli bir tercih. Yazının başında belirttiğimiz gibi artık bunu çoğu takım üst seviyede yapabiliyor. Bu plan rakibi güçlü olduğu bölgeden çok, savunma oyuncuları ve kaleciye top kullandırmak, dolayısıyla rakibin sağlıklı atak geliştirmesini en baştan engellemeyi amaçlıyor. Aynı şekilde bu uygulama takımları geriden oyun kurmak konusunda ciddi çalışmalara itti.

Ön alan presi konusunda bize önemli çıkarımlar veren bazı istatistikler var. PPDA, yani rakibe kendi yarı alanında müsaade edilen pas zinciri sayısı yapılan baskının kalitesi hakkında bizi aydınlatan bir veri. Bu veriler ışığında Avrupa liglerini karşılaştırdığımızda ezberlerin bozulduğunu görüyoruz. Temposu yüksek ve pres oyununun iyi yapıldığını düşündüğümüz Premier Lig ve Bundesliga’da, PPDA değeri 10’un altında olan takım sayısı sırasıyla 5 ve 8. Bu rakam La Liga’da ise 12. PPDA değeri, La Liga’da 12’nin üstünde olan yalnızca 2 takım var. Yukarıdaki istatistiklerde La Liga’daki PPDA sayılarını görebiliyoruz. Diğer görselde de yine daha çok teknik oyun oynanan bir lig olarak nitelendirilen La Liga’nın sprint sayısında Avrupa’da lider olduğunu görüyoruz.

Baskı tercihleri

Yazımızın başında da değindiğimiz gibi bir takım rakibi nerede karşılayacağına ve presi nerde başlatacağına kendi dinamik yapısı ve oyuncu profiline göre karar verir. Bu ön alan baskısı, orta blok baskısı yada derin bölgede yapılan savunma baskısı olarak üçe ayrılabilir. Bu, seviye farkından çok tamamen teknik adam tercihidir. Mesela Atletico Madrid rakibini daha çok orta blokta karşılayıp bu alanda pres yaparken, Bayern Münih ön alanda rakibe baskı yapıp, 2. ve 3. bölgeye rakibin top taşımasını engellemeyi amaçlar. Bu rakip karşılamaları; alan markajı, adam adama eşleşme yada karışık şekilde yapılabilir. Bu yazımızda ise daha çok ön alan baskısı üzerine odaklanmaya çalışacağım.

“Oyuncularımızın dört referans noktası var: top, boşluk, rakip ve kendi takım arkadaşları. Her hareketin bu referans noktalarına göre gerçekleşmesi gerekiyor. Her oyuncu bu referans noktalarından hangisinin hareketlerini belirlemesi gerektiğine karar vermelidir.”

Arrigo Sacchi

Arrigo Sacchi, 80’li yılların sonlarında Milan ile birlikte devrim niteliğinde etkili bir oyun ortaya koydu. Ofsayt kuralını efektif bir şekilde kullanan İtalyan çalıştırıcının takım boyunu aşırı daraltıp çok etkili baskı oyunları oynattığını biliyoruz.  Sacchi’nin yukarıdaki sözü çok önemli. Çoğu teknik direktöre ilham veren tecrübeli futbol adamının burada belirttiği referans noktaları, uygulanan presin yapısını da belirliyor. Takımlar bu referans noktalarına odaklı çeşitli ön alan baskı oyun tipleri uyguluyorlar.

Oyuncu odaklı ön alan baskısı

Oyuncu odaklı baskıda takımlar rakibin dizilişine göre esnek şekilde adam paylaşarak baskı yapar. Yukarıdaki görselde de görüldüğü gibi rakibin pozisyon rotasyonuna ve hareketliliğine göre organize şekilde adam paylaşımında da değişim yapılıyor. Bu tabi uzun antrenmanlarla oturtulan bir anlayış. Bu planı oyuncuların yüksek konsantrasyon ve disiplinle uygulaması elzem. Tek bir oyuncunun yapacağı hata bir anda presin kırılmasına yol açabilir. Açıkçası bu uygulama topsuz oyunu sevmeyen yıldız oyunculara sahip takımlara çok uygun bir yapı değil. Ayrıca adam adama uygulanan bu baskıda ileriye fazla adamla gitmek geride de hücumcularla savunmacıların birebir kalmasına yol açıyor. Tehlikeli hücumcuların olduğu takımlara karşı bu istenmeyecek bir durum. Bu baskı çok risk barındırmasına karşın uygun yapıdaki takımlarda çok etkin kullanılabiliyor. Yukarıdaki örnekte olduğu gibi Bielsa’nın Leeds United takımı Avrupa’daki en düşük PPDA değerlerine sahip ve presi en iyi uygulayan takımlarından. Bunu da yüksek özveri ve konsantrasyonla takım olarak organize bir şekilde yapabiliyorlar. Leeds’in bu seneki ortalama PPDA değeri sadece 6,52 ve Premier Lig seviyesinde bu sayıya ulaşmaları takdire şayan. Ancak belirttiğimiz gibi bu kurguda takımın yapısı ve fizik kalitesi çok önemli. Örnekte gördüğümüz gibi bu yapı doğru uygulandığında ortaya kusursuz bir pres oyunu çıkartıyor ancak yeterli çalışma yapılmadıysa kurgudaki en ufak hata çok pahalıya patlayabilir.

Top odaklı ön alan baskısı

Top odaklı baskı aynı zamanda seçenek odaklı baskı olarak da kullanılır. Aslında bu baskının özünün topun konumuna göre birincil pas opsiyonlarını kapatmak ve pas atılma ihtimalinin düşük olan oyuncuları, bölgeleri ikinci planda bırakmak diyebiliriz. Bu oyun adam adama yapılan prese göre daha az risk barındırıyor. Bu şekilde rakibin sahaya yayılışına karşı daha kompakt kalarak, savrulmadan etkili pres yapılabilir. Ayrıca genelde ön alan baskısının daha çok uygulanan yönteminin de top odaklı pres olduğunu söyleyebiliriz. Bu şekilde hem geride daha dengeli ve sayısal üstünlüğe sahip olarak bekleyebilir, hem de ön alanda sayısal üstünlük rakipte olmasına rağmen etkili bir şekilde pres yapabilirsiniz. Bu şekilde, daha çok rakibi belli alanlara yönlendirmeyle başlatılan baskıları sahalarda genelde iki farklı tipte görüyoruz.

Rakibi kanatlara doğru yönlendirme

Çoğu takım genelde bu yöntemi uygulamayı tercih ediyor. Bunun nedeniniyse Pep Guardiola’nın şu sözüyle açıklayabiliriz. “Taç çizgisi dünyadaki en iyi savunmacıdır.”. Gerçekten rakibi en kolay sınırlandırabileceğiniz alan taç çizgisine yakın alandır. Bu bölgede rakibinizin açısı daralmış, pas atacağı veya dribling yapacağı alanlar minimuma indirilmiş olur. Merkezdeki bir oyuncunun 360 derece pas opsiyonu varken, bu alanda açı 180 dereceye düşer ve en önemlisi de diğer kanattan uzaklaşıldığı için sahanın büyük bir bölümü kör noktada kalmış olur. Bu sebeple çoğu takım rakibini kenarlara yönlendirip burada agresif prese başlar.

Yukarıdaki görselde de görüldüğü gibi hem Eibar, hem de Bayern öncelikle merkezi tutup rakibin pivotlarının(stoperlerden topu alıp oyunu yönlendiren orta saha oyuncusu) pas almasına engel oluyor. Rakibinin merkezden oyun kurmasını engelleyen bu iki takım devamında topu boş bıraktıkları kanatlara doğru yönlendiriyorlar. Bu andan itibarense görselde de gördüğünüz gibi oyuncular çevre kontrollerini yaparak organize ve agresif bir şekilde bu alana doğru presi başlatıyorlar. Diğer kanattaki oyuncular marke edilmeyerek topun konumuna göre birincil pas opsiyonları kapatılıyor ve rakibi geriye ya da uzun pas atmaya zorluyorlar.

Yukarıdaki görselde de Leipzig ve Inter gibi ön alan baskısını üst düzey yapan iki takımın rakibini kanata yönlendirip burada top odaklı baskıyı nasıl yaptığını görebiliyoruz. Yukarıdaki gibi santraforlar, rakip merkez orta sahaları gölge markaj altında tutup merkezden oyun kurulumunu engelliyor. Boş bırakılan kenarlara pas atıldığında ise beklerin ön alana çıkması ve orta bloğun pas seçeneklerini kapatarak kenara kaymasıyla rakibe zor anlar yaşatılıyor. Tabi ki futbolda bu değişen baskılara karşı yeni oyun kurma metotları geliştiriliyor. Bu tarz baskılardan kurtulmak için hazırlanan geriden oyun kurma şablonlarını başka bir yazımıza saklayalım.

Yukarıdaki saha dizilişinde rakibi kanada oynamaya zorladıktan sonra başlayan baskıda, takımın nasıl konumlandığını görüyoruz. İlk resimde rakibin uzun ters top atabilme ihtimaline karşın sağ iç oyuncusu denge konumunda kalırken diğer görselde bu görevi 6 numaranın savunma arasına girmesiyle rahatlayan sağ bek yapmış. İki konumda da rakibin tüm pas opsiyonlarınının nasıl kapatıldığını görebiliyoruz. Bu tarz ön alan baskılarının en önemli uygulayıcılarından birisi de Salzburg teknik direktörü Jesse Marsch. Aşağıya bu konuyla ilgili kendisinin verdiği seminerden kısa bir bölümü koyuyorum. Top odaklı ön alan baskısını anlamak adına çok faydalı bir çalışma.

Rakibi merkeze yönlendirme

Yukarıda anlattığımız gibi rakibin merkezde topla buluşması çoğu takımın isteyeceği bir durum değil. Oyun kurmak için çok ideal bir bölge olması ve her iki kanata da aktif pas mesafesiyle tehlike arz ediyor. Fakat bu alanda rakibiniz 360 derece pas atma açısına sahipken, siz de aynı derecede pres uygulama ve top kazanma opsiyonuna sahipsiniz. Bu baskı organize ve ani şekilde uygulandığında rakibi hızlı daralan bir dörtgen yada üçgen içinde çaresiz bırakabilirsiniz. Bazı takımlar bu tuzağı zaman zaman uygulayabiliyor. Aşağıdaki örnekte Ralf Ragnick’in Hoffenheim’ının yaptığı gibi rakibi oyun kurucuya doğru oynatıp bir anda hızlı daralarak top kaybına zorlayabilirsiniz. Burada tabi ki zamanlama çok önemli. Ayrıca topu aldıracağınız oyuncunun kalitesi de belirleyici oluyor. Bunu, kariyerinin zirvesindeki bir Iniesta’ya veya günümüzde Alcantara’ya karşı yapmak biraz haddinden fazla cesurca olabilir. Bu alandaki oyuncunun çevre kontrolü becerisi yüksekse, oyuncu atacağı bir tek top ya da vücut çalımıyla presi darmadağın edebilir. Bu da dengesiz bir şekilde geride yakalanmanıza sebebiyet verecektir.

Alan odaklı baskı

Alan odaklı baskıya referans noktalarından birisi olduğu için değiniyorum. Yazımızın konusu olan ön alan baskısında kullanılmayan bu yöntem daha çok orta blok baskılarında kullanılır. Simeone’nin Atletico Madrid’i gibi bunu üst düzey yapan kulüpler mevcut. Burada topun yönüne göre takım organize şekilde kayarak rakibe boşluk verilmemeye çalışılır. Savundukları alana pas atılması halindeyse agresif şekilde karşılık verilir, rakibi ya geri pas atmaya ya da top kaybına zorlarlar. Son olarak bu top kayıplarında da hızlı hücumlar ile rakip kalede tehlike yaratmaya çalışırlar. Günümüzde bunu en iyi yapan teknik adamlardan birisi olarak hedef maçlardaki Jose Mourinho’yu da örnek gösterebiliriz.

Karşı pres

Bunun dışında hücumda kaybedilen toplara karşı ön alanda yapılan karşı baskıdan da bahsetmeliyiz. Bu tamamen pozisyon gereği önde kalabalık olan yapının geriye koşmasını ve rakibe pozisyon vermeyi engellemek amacıyla yapılır. Çoğu takım hücumda kalabalıkken geriye yönelmek yerine topun kaybedildiği alanda 8 saniye içinde hızlı bir şekilde topu geri kazanmaya ve rakip geçiş oyununu engellemeye çalışırlar. Bu oyunu da “Gegenpressing” ismiyle Klopp ve Pep Guardiola yıllardır etkin bir biçimde uyguluyor. Özellikle baskın takımların top kayıplarında atak devamlılığını sağlamaları adına uygulanması elzem olan bir plan.

Genel bakış

Yukarıda açıklamaya çalıştığımız, futbolun yeni trendi olan ön alan baskısıyla ilgili odak noktasına göre yaptığımız ayrımlarda keskin çizgilerin olduğunu söyleyemeyiz. Yani bir takım sadece top odaklı baskı yapar ve adam adama pres uygula(ya)maz gibi bir çıkarım doğru olmaz. Bu odak merkezlerini karışık yapan takımlarda var. Ayrıca rakibi bazen kanada, bazen de merkeze yönlendirip tuzak presi uygulayan takımlarda var. Bu rakibin yapısına göre ve o anki pozisyonun gelişimine göre değişkenlik gösterebilir. Tabi ki bu konuda odak noktasından taviz vermeyen ve her rakibe karşı aynı şekilde baskı uygulayan teknik adamlarda mevcut.

Artık günümüzde daha sık uygulanan bu anlayış futbolun yapısını doğal olarak değiştiriyor. Çoğu takım artık stoperlerinin savunmacılığı yerine pas kalitesine, stoper ikilisinin birini sağ, birini sol ayaklı oyunculardan kurmaya ve pas oyununa katılan kalecilere önem veriyor. Ayrıca geriden oyun kurmaktaki başarınız, bazen rakibin ön alan baskısını bir silah olarak kend, lehinize kullanmanıza yardım edebilir. Buna ligimizde yeni sezona sükse yaparak giren Çağdaş Atan’ın Alanyaspor takımını örnek gösterebiliriz.

Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.