Temsilcimiz Galatasaray, Perşembe akşamı İskoçya’nın köklü temsilcilerinden Rangers Futbol Kulübü ile Avrupa Lii grup aşamasına yükselme mücadelesi verecek. 2018 yılından beri Steven Gerrard’ın teknik direktörlük yaptığı takımda, Galatasaray efsanesi George Hagi’nin oğlu Ianis Hagi’nin de olması bu karşılaşmayı özel kılan diğer etkenlerden birisi. Gerrard’ın ekibini iş ortağımız InStat’ın verileri ışığında analiz edeceğiz.
Rangers kadrosu ve oyun anlayışı
Liverpool efsanesi genç teknik adamın, oyun anlayışı olarak Klopp Liverpool’undan esinlendiğini söyleyebiliriz. Karşı presi Celtic’le birlikte ligde en iyi yapan takımlardan biri olmasıyla birlikte topa sahip olmada da lig seviyesinin çok üstündeler.
Gerrard genel olarak takımını sahaya 4-3-3 veya 4-2-3-1 dizilişi ile yayıyor. Kendilerine karşı kapanan rakiplerine daha çok 4-2-3-1 dizilişini tercih eden genç teknik adam, Avrupa maçlarında ve hedef maçlarda daha çok 4-3-3 formasyonunu kullanıyor. Premiership’te de Rangers son 9 maçın 8‘inde 4-2-3-1 dizilişi ile sahaya çıktı. Son karşılaşmada Gerrard’ın Galatasaray maçının bir provası niteliğinde karşılaşmayı planladığını söyleyebiliriz. Yukarıda pazar akşamı oynanan Motherwell-Rangers karşılaşmasında konuk ekibin ortalama pozisyonları ve kadrosunu görüyoruz. Tandemde Goldson-Helander ikilisini bozmayan Gerrard, sol bekte Barisic’in yerine Ughelumba’ya görev verdi, savunmanın sağında görev alan isimse yine Tavernier oldu. Orta sahada Davis, Kamara ve Arfield forma şansı bulurken ileri uçta Morelos, Kent ve Jones oynadı.
Takımda gerek geçiş oyunlarında, gerekse yerleşik set oyununda Ryan Kent sürati, şut yeteneği, top tekniği ve karşı pres katkısı ile fark yaratıyor. Liverpool alt yapısından yetişen 23 yaşındaki genç hücumcu takıma 2019 yılında 7,2m € karşılığında katıldı. Bu sezon oynanan 10 karşılaşmada takımına 5 gol, 5 asistlik katkı yapan Kent’in rakibin en tehlikeli hücum silahı olduğunu söyleyebiliriz. Yine dikkat edilmesi gerek bir başka nokta da Barisic-Tavernier gibi iki hücum gücü yüksek bekle oynamaları. Bu ikili bu sezon toplamda 9 asist, 7 gollük skor katkısı sağladılar. 4-3-3 veya 4-2-3-1 dizilişinde dar bir şekilde oynayan Rangers, atletik hücum bekleri ile oyunda genişliği ve kanat organizasyon opsiyonları sağlıyor.
İskoç temsilcisi 2020-2021 sezonunda şu ana kadar çıktıkları 11 karşılaşmada sadece 2 beraberlik aldı. Aldıkları iki beraberlikten birisi Celtic’le birlikte şampiyonluk yarışındaki ciddi rakiplerinden biri olan Hibernian deplasmanında gerçekleşirken, diğer beraberliği ise 4.haftada Livingston deplasmanında aldılar. Livingston maçında topa sahip olmada %79 ile korkunç bir rakama ulaşsalar da kaleyi bulan yalnızca 3 şut atabildiler. Bu karşılaşmada Livingston tamamen derinde kapanarak oynadı ve bunda da başarı sağladılar.
Geriden oyun kurma ve etkili kanat hücum aksiyonları
Gerrard’ın öğrencileri geriden oyun kurarken 4-3-3 düzeninde de olsa, 4-2-3-1 düzeninde de olsa Helander-Goldson stoper ikilisine orta sahadan iki oyuncu yaklaşarak pas opsiyonu oluyor ve bu sayede geride sayısal üstünlük kuruyor. Bu oyuncular genelde Davis ve Ryan Jack oluyor. Bu isimlerden Ryan Jack, Galatasray mücadelesinde forma giyemeyecek. Oyuncunun hem oyun kurmadaki, hem de savunmadaki katkısı göz önüne alındığında bu durum temsilcimiz açısından önemli bir avantaj. Fakat o bölgede Pazar akşamı Davis ile oynayan ve muhtemelen Perşembe günüde aynı oyuncuyla oynayacak olan Rangers’ta ayrıca Kamara ve Arfield da agresif pres yapan ve bloklar arası hızlı geçişleri sağlayabilen etkili oyuncular.
Rangers, geçiş hücumları ve merkezden delici koşuların yanı sıra kanat aksiyonlarında da çok etkili bir takım. İki atlet ve orta açma meziyetleri yüksek beke sahip Gerrard bu avantajını yukarıdaki tabloda olduğu gibi çok aktif kullanıyor. Bu sezon şu ana kadar oynanan karşılaşmalarda toplam 242 orta denemesi yaptılar ve bu alanda ligde açık ara liderler. Bu kanat aksiyonları alışılmış çizgiye inip yapılan ortalardan çok erken yapılan yada çizgiye yakın olsa da sert ve yerden ortalar. Klasik yüksek ortaları tercih etmemelerinin sebebi iyi hava topu özelliği olan hedef bir santrafor yerine Morelos gibi daha gezgin ve savunma yönü kuvvetli forvet ile oynamaları. Bu aksiyonlarda Tavernier ve Barisic sadece orta yapmıyorlar. Aynı zamanda ceza sahasına da etkili arka direk koşuları atıp skor da üretebiliyorlar.
Görseldeki kanat aksiyonu 0-0 biten Livingston maçından. Ceza sahasına koşu yapan sadece 3 oyuncu olmasına rağmen Tavernier’in erken ve nispeten yerden yaptuğı ortada Morelos’in topla buluştuğu anda etkili noktada 2 net pas opsiyonu var. Bu doğru pozisyon alma ve koşuları hemen hemen Rangers’ın bütün maçlarında görebilirsiniz.
Yüksek seviye kontra pres ve ön alan baskısı
Rangers’ı çok tehlikeli yapan bir diğer özellik de yüksek pres gücü. Takımda hemen hemen bütün oyuncular çift yönlü, hem savunma, hem de hücum aksiyonlarına katılıyorlar. Top rakibe geçtiği zaman agresif bir şekilde baskı yapıp topu kazanmaya gayret ediyorlar. Rakip geriden oyun kurarken Rangerslı oyuncular topun arkasına geçip pas kanallarını kapatarak organize bir baskı yapıyor. Bu sayede rakiplerini uzun top yada riskli pas atmaya zorluyorlar. Yukarıdaki görüldüğü gibi rakiplerin kendi yarı alanlarında defansif aksiyon başına yapabildiği pas (PPDA) ve ön alanda kazanılan toplar tablosunda Rangers’ın rakiplerine Liverpool ve Manchester City gibi takımlardan daha az pas imkanı verdiklerini görüyoruz.Ancak onlardan biraz daha az top kazanabildiklerini de söylemeleyiz. Bu alanda Rangers gerçekten çok etkili bir takım. Bu istatistiklerin bu kadar iyi olmasında Ranger’ın Premiership’teki rakipleriyle aralarında büyük fark olmasının da etkisi göz ardı edilemez. Ama bu durum yine de Seri gibi bir pasörü olmayan Galatasaray’ı, Perşembe akşamı zorlayabilir.
Yukarıdaki görselde Kent’in dribling yaparken topu kaybedişini ve devamında Kent’in de katılımıyla ani ve şok bir presle rakibi uzun top atmaya zorladıklarını görüyoruz. Devamında da top kaybı gelince Rangers atak devamlılığını sağlamış oluyor ve savunmaya geri koşma sorununu da bu şekilde çözüyorlar.
Hızlı pas trafiği ve topa sahip olma oyunu
Grafikte görüldüğü gibi 2020-2021 sezonunda geride kalan 9 haftada Rangers %68,8 topa sahip olmuş. Bu alanda Celtic’den sonra 2. sıradalar. Fakat bu söylediğimiz gibi biraz ligin kalitesiyle de doğru orantılı. Rangers topa sahipken de, geçiş hücumlarında da çok hızlı pas kombinasyonları ile rakibin dengesini bozup alan yaratabiliyor. Mobilize hücum üçlüsü ile sürekli hareketli bir oyun oynayan İskoçya temsilcisi, bu sayede pas opsiyonu bulmakta da zorlanmıyor.
Yukarıdaki pozisyon 8. haftada Hibernian ile yapılan ve 2-2 sona eren karşılaşmaya ait. Pozisyonda Tavernier pas atacağı zaman Rangers, tehlikeli bölgede 4 tane opsiyon yaratmış durumda. Pas atıldıktan sonra oturmuş bir takım olmanın avantajı ile Arfield ve Hagi tek toplarla sonuca gitmeyi başarıyor.
Savunma ve yan top zafiyetleri
Gerrard’ın öğrencileri yüksek tempo ve etkili pres gücüyle oynasalar da, savunmada çok iyi bir takım olduklarını söyleyemeyiz. Özellikle yan toplarda ve kanat organizasyonlarında sürekli hata yapan Glasgow temsilcisi kalesinde tehlikeler yaşıyor. The Scottish Sun gazetesi spor müdürü Roger Hannah ülkemizdeki bir gazeteye verdiği röportajda Rangers’ın kontra atak tehditlerine karşı bir önlem alamadığını ve hızlı forvetlerle Galatasaray’ın sonuca gidebileceğini söyledi. Tabi ki bu tespiti yaparken Galatasaray adına fazla bilgisi olmadığı aşikar. Çünkü böyle bir oyunu oynayabilecek en son takım belki de Galatasaray’dır. Sarı Kırmızılıların ne buna yatkın bir kadro yapısı, ne de oyun anlayışı var.
Yukarıdaki görüntüde Rangers orta sahasının rakibi karşılarken savunma ile arasındaki mesafeyi iyi konumlandıramadığını görüyoruz. 5’li bir orta saha yapısı oluşmasına rağmen pas kanallarını yanlış konumlanarak kapatamayıp ceza sahası önünde rakibe geniş bir alan sundular. Devamında ise savunma hattının birbirlerine fazla yakın durarak beklerle aralarındaki mesafeleri açtıklarını ve bu bölgeden çok tehlikeli bir atak gerçekleştiğini görüyoruz. İşte bu tarz alanları temsilcimizde iyi değerlendirebilecek ve seri paslarla bu alanlarda etkili aksiyonlar yaratabilecek oyuncular mevcut. Bu açıdan bu maçta forvet tercihinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu alanda servis ve bağlantı yapabilecek oyuncuların bu bölgeleri kullanması gerekecek.
Bu pozisyonda ise Rangers’ın en büyük zaafı olan kanat organizasyonlarındaki pozisyon hatalarını görüyoruz. Berabere kaldıkları Hibernian maçında da bu şekilde 2 gol yiyen Rangers, Motherwell maçında da köşe vuruşundan gelen yan topta golü yedi. Görselde ise kanata açılan topta sol bek oynayan Ughelumba’nın pozisyon hatası yaptığını ve asıl kapatması gereken bölgeyi kapatmadığını görüyoruz. O bölgede sayısal üstünlük olsa da oyuncular topa fazla odaklı kalmış gibi görülüyor. Devamında ise kale sahasın köşesinde rakip takımdan bir oyuncunun bomboş bırakıldığını görüyoruz. Topu izleyen savunma rakibini kaçırıyor. Buna rağmen orta o bölgeye değil penaltı noktasına yapıldı ve savunma yine de rakibine vuruş şansı tanıdı. Bu pozisyonda da kalelerinde büyük bir tehlike yaşayan Rangers’da Steven Gerrard bu yan top problemini yıllardan beri çözemedi.
Motherwell maçı provası
Pazar akşamı oynanan mücadelede Gerrard, bundan önceki 8 maçta tercih ettiği 4-2-3-1 dizilişi yerine hedef maçlarda daha çok tercih ettiği 4-3-3 dizilişini kullandı. Kanaatimce bu, rakibinden daha çok Perşembe akşamı oynanacak Avrupa kupası maçı içindi. Bu maçı bir prova gibi değerlendiren İngiliz hoca alışılmışın dışında ön alanda agresif bir şekilde pres yerine, daha çok orta yuvarlakta rakibini karşıladı. Bu, Rangers’ın kendi ana oyun planında olmayan bir tarz. Fakat bu durum bizim ligimizin ve diğer benzer konumdaki liglerin büyük takımları içinde geçerli olan bir problem. Avrupa’da başarılı olmak istiyorsanız iki farklı oyun planınız olması gerekli. Ligde yaratılan dominasyon Avrupa devlerine karşı hezimet olarak geri dönebiliyor. Bu duruma Galatasaray’ın ilk 30 dakikasını çok iyi oynamasına rağmen 6-1 kaybettiği Real Madrid maçını örnek verebilirim. Bunun bilincinde olan Gerrard, takımına topa sahip olma oyunu ve geride bekleyip hızlı geçiş hücumları üzerine temelli iki farklı oyun anlayışını oturtabilmiş durumda. Geçen sezon Avrupa Ligi playoff turunda Hagi’nin yıldızlaştığı maçta Braga’yı 3-2 mağlup etmişlerdi. Rövanşta ise 2019-2020 sezonu genelinde %60,81 topla oynayan ve PPDA değeri 10’un altında olan Glasgow temsilcisi, sadece %29,48 topa sahip oldu ve PPDA değeri de 29,5’tu. Gece ile gündüz kadar farklı olan bu iki oyuna rağmen rakip kaleye 5 isabetli şut atmayı başardılar ve penaltı kaçırdıkları maçta rakiplerini 0-1 yenerek tur atladılar. Bu rakibimizin hem baskın bir oyun oynayabildiğini, hem de geride bekleyip kontra ataklarla sonuç alabildiğini gösteriyor. Perşembe akşamı bu kadar radikal bir değişim olacağını düşünmüyorum. Fakat Motherwell maçında da görüldüğü gibi daha kontrollü oynayacakları bir gerçek. Görsellerdeki gibi kompakt bir şekilde orta alanı tutup hızlı hücumcuları ile sonuca gitmeye çalışacaklarını düşünüyorum. Bu konuda da rakipte özellikle Kent gibi delici ve süratli bir silahın olması temsilcimiz adına önemli bir sorun teşkil ediyor.
Bu maçta Rangers %52 gibi kendileri için düşük diyebileceğimiz bir yüzdede topla oynadılar. Pres konusunda genel olarak zirvede olan takım, bu maçta rakibinden daha az pres yapıp daha az top kazanmış. Bu InStat verileri bize Rangers’ın maça nasıl bir strateji ile çıkacaklarını gösteriyor. Orta blokta rakibi karşılayıp, alan vermeden savunma yapmaya ve hızlı geçiş oyunları ile de sonuca gitmeye çalışacaklar. Maç öncesinde Steven Gerrard, Galatasaray’ı favori gösterdi fakat bahis oranları bunun tam tersini söylüyor.
Öneri ve değerlendirme
Rakibin durdurulması güç hücum silahları olduğu aşikar. Rangers’ın Fenerbahçe maçını da kendilerine iyi bir örnek olarak alacaklarını düşünürsek Taylan’ı 4-1-4-1 dizilişi ile oyun kurmak konusunda yalnız kalmasındansa Etebo ile bölgede pas opsiyonunu ve dinamizmi arttırmak daha akılcı olabilir. Arda’nın gribal enfeksiyondan dolayı kadroda olmadığını düşünürsek, yorgun ve dirençsiz Feghouli bir kanatta oynarken, diğerinde Babel’in oynaması orta saha üstünlüğü ve dinamik bekleri takip etme konusunda zaaf yaşatacaktır. Bunun yerine Arda’nın yerine Emre ya da Ömer gibi daha dinamik bir oyuncunun olması fikrimce daha yararlı olur. Ayrıca Linnes’in sağ ayaklı olmasından dolayı bu bölgede orta yapabilen sol ayaklı bir oyuncu hücum aksiyonları açısından da daha faydalı olacaktır. Forvet tercihi olarak Pazar günü Falcao oynadığı için bu maçta Diagne’nin ilk 11 de olacağını tahmin ediyorum. Yukarıda bahsettiğimiz gibi kenar ortalarında zaafı olan rakibe karşı Diagne iyi bir fikir olabilir. Fakat Diagne’nin bağlantı oyunundaki yetersizliği ve pres konusundaki verimsizliği bu konuda beni düşündürüyor. Rakip orta saha savunma hattı arasında açık bölgeler verdiği için buralarda sırtı dönük bağlantı yapabilen bir isim daha etkili olur diye düşünüyorum. Açıkçası bu maçlık da olsa yan toplardaki etkinliğinin yanı sıra bağlantı oyununu da kesinlikle Diagne’den daha iyi oynayan Babel ile forvette maça başlatmak daha akılcı olabilir. Pres konusunda her ne kadar Babel de bir şey vaat etmese de hücum bağlantıları konusunda Hollandalı oyuncu bence daha iyi bir çözüm.
Rangers-Galatasaray maçı, ülke puanı açısından da oldukça kritik. Sıralamada hemen arkamızda olan rakibimiz Galatasaray’ın, İskoçya’nın köklü temsilcisi Rangers’ı elemesi gelecek yıllar adına bizi rahatlatacaktır. Bu karşılaşmada pas ritmi ve bireysel eşleşmeler belirleyici olacak. Fenerbahçe maçında orta saha üstünlüğünü rakibine kaybeden Sarı-Kırmızılıların orta sahası bu maçta üstünlüğü alabilecek mi? Bu belirleyici bir nokta olacak. Aynı zamanda adeta birer forvet gibi oynayan Rangers beklerine karşı Galatasaray beklerinin neler yapacağı da belirleyici olacak.