Sporting’in oyun kurucusu Bruno Fernandes’e 2019 yaz döneminde sürekli transfer ilgisi vardı, ancak Tottenham Hotspur ve Manchester United bu noktada, Portekiz kulübünün başkanı Frederico Varandas tarafından belirlenen 65 milyon sterlinlik fiyatı karşılamak için hazırlıksızdı.
Fernandes geçen sezonun başında Sporting için parlamaya devam etti ve kısa bir süre sonra menajeri Miguel Ruben Pinho ve Sporting’in yönetim kurulu, United ile fiyatı yükseltmek adına yardım istemek için Mendes ile görüştü. Manchester United, Ole Gunnar Solskjaer yönetiminde ilk devrede yaratıcılıkta sorunlar yaşıyordu. Mendes araya girerek Manchester United CEO’su Ed Woodward ile görüştü. Mendes, Woodward ile daha önceki Radamel Falcao, Angel Di Maria ve De Gea transferlerinde iyi bir iletişime sahipti.
United sonunda teklifini € 55 milyon + € 25 milyon bonuslara yüksellti ve Fernandes ocak ayında takıma katıldı. Mendes kendisi ile oyuncunun kayınbiraderi ve menajeri olan Pinho arasında paylaştırılmak üzere 5 milyon poundun üzerinde bir ödeme aldı.
Aynı transfer döneminde, Mendes, Barcelona’nın tartışılan başkanı Josep Maria Bartomeu ile gelişen ilişkisinin ve Portekiz kulübü Braga’daki güçlü bağlarını kullanarak bir iş yaptı. Mendes transferden önce Francisco Trincao’yu temsil etmiyordu ancak Braga kanadının Barcelona’ya hareket ettiğini görerek 30.9 milyon Euro’luk bir anlaşma yaptı. Mendes bu transferden komisyon olarak 7 milyon Euro aldı ki bu rakam toplam transfer bedelinin %22’sinden fazlasına tekabül ediyor.
Her ikisi de kendi istikrarlı müşterilerinden hiçbirini içermeyen iki anlaşma, Mendes için oldukça dikkate değer bir takvim yılı başlattı.
Rakip menajerlerden biri “Herkes Kral Mendes’i Selamlasın” diye şaka yapıyor.
Taç giyme töreni, Mendes’in, Ruben Dias’ın Benfica’dan Manchester City’ye 65 milyon sterlinlik transferi ve Liverpool’un Wolves’tan Diogo Jota’yı imzalaması için 45 milyon sterlinlik bir anlaşma dahil olmak üzere müşterileri için cömert anlaşmalar gerçekleştirdiği olağanüstü bir pencerenin ardından geldi. Mendes’in temsiliklerini yaptığı Helder Costa ve Rodrigo Moreno, yaklaşık 40 milyon sterline Leeds United’a transfer oldu. Ayrıca 4 futbolcuyu Wolverhampton’a, 3 futbolcuyu da Totenham’a getirdi. Bu iki takımın teknik direktörlerinin de aynı zamanda menajerliğini yaptığını söylemekte fayda var.
Mendes, genellikle Benfica, Porto ve Braga gibi kulüplere yardımcı olan, Portekiz’in yerli temsilcisi olarak bilinir.
O belirli pazarlara hakimiyet kurma konusunda yalnız değil. Daha çok Paul Pogba ve Zlatan Ibrahimovic’i temsil etmesiyle tanınan menajer Mina Raiola da, Erling Haaland, Moise Kean, Matthijs de Ligt transferleriyle geçen sezona damga vurmuştu. Özellikle de Hollanda’dan çıkan genç yetenekleri bünyesinde barındırmasıyla biliniyor. Roma’dan Kluivert, PSV Eindhoven’dan Donyell Malen, AZ Alkmaar’ın üçlüsü Calvin Stengs, Owen Wijndal ve Myron Boadu, Ajaxlı Ryan Gravenberch örnek olarak verilebilir. Hepsi 21 yaşın altındaki oyuncular ve scoutlar önümüzdeki yıllarda bu isimlerin önemli transferler yapacaklarına inanıyorlar.
Bazı menajer meslektaşlarına göre Raiola’nın 2020 yaz transfer döneminde sessiz kalmasının nedeni 2021 yılında büyük bir oyuncu hareketliliğini planladığı olabilir. Bir başka neden de tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 olabilir.
Bu yaz transfer döneminde Mendes oyuncu çeşitliliği ve hareketliliği konusunda göz doldurdu.
Son yıllarda Mendes; Wolves, Valencia, Atletico Madrid, Olympiakos ve Monaco gibi bir dizi Avrupa kulübüyle yakın ilişkiler geliştirdi ancak menajere yakın kaynaklar, genellikle özel ilgi için seçilenlerin dışında birçok kulüp ile güçlü bağları olduğunu söylüyor. Geçen 1 yılda Mendes; Mourinho’nun başa geçmesinin ardından Tottenham başta olmak üzere Barcelona, Lyon ve Leeds United gibi kulüplerle de oldukça ciddi işlere imza attı. Mendes piyasayı akıllıca yönlendirdi, birkaç kulübe nakit para akışı sağladı ve mali açıdan sıkıntılı olanları takas yeteneğiyle eşleştirerek piyasaya hareketlilik getirdi. Rakip bir menajer onun hakkında şöyle diyor: “İtiraf etmeliyim ki o ticaretin ustası. Piyasayı herkesten daha iyi okuyor ve özel nitelikleri var.”
Bu yaz Avrupa transfer pazarını yakından incelediğimizde, Mendes’in son aylardaki etkisi daha da dikkat çekici.
2020 yaz transfer döneminde Real Madrid, Barcelona, Atletico Madrid, Valencia, Juventus, Bayern Munich, Paris Saint-Germain ve Monaco’nun net harcaması sadece £6 milyon.
Bu 8 kulüp son 10 yılda transfer penceresinde oldukça etkin ancak pandemi futbol endüstrisini bozarken, gelir akışlarında da kısıntı yaşandı ve kıtanın kaymağı daha ölçülü hale geldi.
Avrupa’nın en tarihi kulüplerinin çoğu arasında bu durum, transfer penceresinin hikayesi oldu.
Ocak ayındaki The Athletic haberine baktığımızda Real Madrid ve Valencia’nın yaz transfer döneminde hiçbir harcama yapmayacağını planladığını görüyoruz. Yine de Mendes, Bernabeu tarafının James’in maaşında kesintiye gitmesini planladığını görerek nakit zengini Everton’a oyuncunun transferini gerçekleştirdi. Bu sayede hem Real Madrid kullanmayı düşünmediği James’e maaş ödemeyecek, hem de Everton yıldız bir oyuncuya kavuşacaktı.
Bu arada Barcelona, Memphis Depay’in Lyon’dan ve Eric Garcia’nın Manchester City’den transferlerini bitirmek umuduyla son güne başladı. Sözleşmesinin önümüzdeki Haziran ayında sona ermesi planlanan Depay ile şartlar üzerinde anlaşma sağlandı ve Lyon 20 milyon £’dan önemli ölçüde daha düşük bir fiyata satış yapmaya hazırdı. Bir Barcelona akademi ürünü olan Garcia, 2021 yazına kadar sürecek bir sözleşmesi bulunuyordu. Barcelona, eski savunmacısıyla yeniden sözleşme imzalamak için yaklaşık 15 milyon sterlin teklif etti, ancak bu City’nin istediği değerin altında kaldı.
Bu hikaye, İspanya’daki gergin mali durumun altını çiziyor ve Mendes’in neden bir düzineden fazla anlaşmayı yönettiği Premier Lig’e bir yumrukla geri döndüğüne dair bir gösterge sunuyor.
The Guardian’ın raporuna göre Avrupa’nın 5 büyük liginde yapılan toplam 2.5 milyar sterlinlik harcamanın 1 milyarı Premier Lig kulüplerine ait. Valencia kulübünden kıdemli bir kaynak, Eylül ayında The Athletic’e kulübün gelir akışının bu sezon yarı yarıya azalacağını tahmin ettiğini söyledi. Kulüp Sahibi Peter Lim, kulübün kişisel servetine bağlı olmaktan ziyade sürdürülebilir olması konusunda ısrar ediyor ve bu nedenle satışlar çok önemliydi. Son yıllarda önemli ölçüde para harcayan La Liga kulübü Real Betis, bedelsiz transferlerin ötesine geçemedi. The Athletic, Sevilla merkezli kulübün, Harry Wilson’ı Liverpool’dan ödünç almak için gerekli kredi ücretini veya ücret paketini bile ödeyemediğini anlıyor. Bu nedenle, piyasayı kurutmaya o kadar alışkın olan birçok aracının uzunca bir süredir en kısır transfer döneminin ardından özel olarak şikayet etmeleri şaşırtıcı değildir. Evet, Avrupa’nın en iyi beş ligi hala 2,5 milyar sterlinden fazla harcadı, ancak 2019 yazında 5 milyar sterlinlik bir harcama yapıldığı düşünülünce ne kadar büyük bir daralma olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz.
“Herkes için kanlı bir dönem oldu. Tek bir kişi dışında: Mendes. O bir yolunu buldu.” Sektörün önde gelen menajerlerinden biri bu şekilde anlatıyor.
Mendes; aralarında Di Maria, Cristiano Ronaldo, Bernardo Silva gibi yıldız futbolcular ve Mourinho, Nuno Santo gibi elit teknik direktörlerin de bulunduğu birçok önemli futbol insanının haklarını elinde bulunduruyor.
Birisi İsveç numaralı, birisi Portekiz numaralı ve bir diğeri İspanya numaralı üç adet telefon taşıdığı biliniyor. Portekiz’in 2008 Avrupa Şampiyonası final kadrosundaki 23 oyuncunun 16’sı Mendes tarafından temsil edilen futbolculardı. The Mail gazetesinin haberine göre, kariyerleri boyunca toplam 1 milyar sterline yakın bonservis ödenen Di Maria, Falcao ve James Rodriguez üçlüsünün transferlerinde de Mendes’in parmağı vardo.
Bu yaz Fransa’daki haberler, Mendes’in en ünlü müşterisi Ronaldo için son bir hamle yapmak istediğini öne sürdü.
Mendes; Ronaldo’nun bu zamana kadar Manchester United, Real Madrid ve Juventus’a transferleri için görüştü. Oyuncuya yakın kaynaklar bunu reddediyor ancak The Athletic, yaz aylarında PSG’nin Portekizli forvetin Torino’da tamamen memnun olmadığı ve Fransız başkentine taşınmayı düşüneceği konusunda istihbarat aldığını anlıyor.
Mendes’in PSG başkanı Nasser Al-Khelaifi ile güçlü bir ilişkisi bulunuyor. “Her zaman doğrudan başkana gider” diyor iyi konumlanmış bir kaynak – ancak son zamanlarda kulüpte etkisi biraz azaldı.
PSG bu transferi karşılayamayacağını açıkça belli etti. Hem Finansal Fair-Play gözetimi, hem de pandeminin etkisinden dolayı maaş bütçesinde kesintiye gittiler. Bu yüzden Thiago Silva ve Edinson Cavani’nin bedelsiz olarak kulüpten ayrılmalarına izin verdiler.
Mütevazı bütçeler Avrupa’daki kulüplerin elini bağlarken, süper temsilciler çoğunlukla yıldız transfer umutlarını terk ettiler ve oyunun orta sınıflarında daha akıllıca çalıştılar.
Devasa yayın sözleşmesi nedeniyle Premier Lig kulüplerinin hala harcayacak parası vardı ve Mendes, İngiliz futbolu üzerindeki etkisini damgaladı.
Mendes için sonuçlar etkileyiciydi ve belki de en ilginç anlaşmalar, zincir gibi birbirini takip eden anlaşmalar oldu.
Örnek olarak Barcelona-Tottenham ve Wolves arasındaki sağ bek transfer zincirine bakalım.
Mourinho, Serge Aurier ile rekabet edebilmek için bek istedi ve Wolves’tan Matt Doherty’ye yöneldi. Jorge Mendes ise Wolves’un sahibi Fosun International’ın yakın bir ortağıdır ve Çinli yatırımcılar kendi Gestifute ajansında bir hisseye sahiptir. Mendes’in haklarını elinde bulundurduğu teknik direktör Nuno ve oyuncular Ruben Neves, Raul Jimenez, Rui Patricio hepsi Wolves’da forma giyiyor.
Mendes 2018’de bir EFL soruşturmasının konusu olmuştu; ancak Mendes’in kulüpte hiçbir rolü olmadığı ve hiçbir düzenlemeyi ihlal etmediği sonucuna varılmıştı. Bununla beraber kulüpler üzerinde etkisi olduğu da açıktır.
Wolves, geçtiğimiz Şubat ayında MLS takımı New York Red Bulls’la anlaşarak kulüpten ayrılan sportif direktörü Kevin Thelwell’in yerine geçecek birini arıyor. Thelwell’in döneminde yapılan 6 transferden 5’i Mendes imzalı. Bunların hepsi tamamen meşru ve buna bakarak Mendes’in Avrupa’daki kulüp sahipleriyle güçlü ilişkiler geliştirdiğini iddia edebiliriz. Nitekim, Manchester City’nin 65 milyon sterlin ödeyerek kadrosuna kattığı Dias, yaz ayının en pahalı 10 satışı arasında yer alıyor ve temsilcisi Jorge Mendes. Bu transfer de daha deminki iddiamızı güçlendiriyor.
Tekrar sağ bek transferi zincirine dönelim.
Wolves da doğal olarak Doherty’nin yerini doldurmak istedi. Mendes, Bartomeu ile ilişkilerini son dönemde geliştirdi ve karşılığında bir nakit akışı sağlanması istendi. Mendes’in Barcelona’daki gücü, son olarak kulübün yıldız adayı Ansu Fati’nin temsilciliğini almasıyla daha da fazla arttı.
Wolves, Mendes’in müşterisi Nelson Semedo ile anlaşmaya vardı ve bu transfer için Barcelona’ya 37 milyon sterlinlik bir ödeme yaptı. Bu transferle birlikte İspanyol ekibinin kasası ve Doherty’nin yeri dolmuş olacaktı. Barcelona’daki Semedo’nun düzenli gözlemcileri bu fiyatın oldukça yüksek olduğunu düşünüyorlar, ancak şeytanın avukatını oynamak gerekirse, Semedo’nun son beş sezonda Benfica ve Barcelona ile dört lig şampiyonluğu olan 26 yaşında bir Portekizli milli takımı oyuncusu olduğunu söyleyebiliriz.
Bu arada sol bek pozisyonuna geçtiğimizde, Gaziantepspor’dan da tanıdığımız Marcal, Lyon’un Şampiyonlar Ligi’nde yarı-final oynadığı geçen sezon takımın değişmezlerindendi. Aynı zamanda Mendes’in müşterisi olan Marcal, 2 milyon eurodan az bir rakama Wolves’a transfer oldu. Marcal’ın takıma katılmasından sonra 19 yaşındaki Lyon sol beki Rayan Ait-Nouri de Wolves’a kiralandı. Wolveslı sol bek Ruben Vinagre ise Olympiakos’a kiralandı. Hatırlatmakta fayda var ki Olympiakos’un sahibi ile Mendes’in de güçlü ilişkileri bulunuyor.
Gestifute, müzakereleri veya anlaşmaları tartışmak kendi politikası olmadığı için The Athletic tarafından yaklaşıldığında ortaya çıkan tüm noktalar hakkında yorum yapmayı reddetti. Mendes’e yakın kaynaklar, onun başarısının sadece kendi sıkı çalışmasının, uzun çalışma saatlerinin ve futbol içindeki temaslarla dikkatlice geliştirdiği ilişkilerin meyvesi olduğunu savunarak “zincir” ürettiği yönündeki iddiaları reddediyor. Nitekim, bir oyuncuyu bir kulüpten çıkardığında, söz konusu satış yapan kulübün, daha akademik bir yaklaşımla ilerlemek yerine, bir temsilciden oyuncu transferi için tavsiye istemeyi tercih etmesinin Mendes’in hatası olmadığını savunuyorlar.
Örneğin Mendes, Benfica’ya City’den Nicolas Otamendi için 14 milyon sterlinlik bir anlaşma sundu, bu sürede diğer stoper Dias’ın 65 milyon sterlinlik transferini ayarlayarak iki transfer için de komisyon almayı başardı. Mendes ayrıca son gün Barcelona’dan Todibo’yu Benfica’ya getirmeye çalıştı.
Pandemi başladığında, Mendes’in paraya ihtiyacı olanların ihtiyaçlarını ve harcayacak parası olanların kadro ihtiyaçlarını dikkatlice incelediği söyleniyor. Kısa süre önce lige yükselen Leeds’e, İspanya’nın uluslararası forveti Rodrigo’nun kulüp rekoru olan 27 milyon sterlinlik transferini sıkıntıdaki Valencia ile bağlayabildi.
Birkaç yıl önce The Athletic’e verdiği röportajda Valencia Başkanı Anil Murthy kulübün Mendes ile olan ilişkilerine gelen eleştirileri cevapladı. Kulübün diğer menajerlerle de yakın çalıştığına dikkat çekerek şunları ekledi: “Bu eleştiri, işin bu kısmını bilmeyen insanlardan geliyor. Jorge bir süper menajer. Peter Lim’in iyi bir arkadaşıdır. İnsanların kullandığı kolay bir eleştiri.
Jorge futbol konusunda birçok şey biliyor ve fikirleri hakkında güzel referanslara sahip. Birçok konuda bana tavsiyeler verir ve yardım eder. Beni kullanmaya çalışıyor ama ben kendimi kullandırmam(!) Jorge’ye gelen eleştiriler tamamen haksız. Bir süper menajer normalde 2 milyon sterlin veya 5 milyon sterlinlik bir anlaşma için zaman harcamaz, ancak o yardım ediyor ve sık sık konuşuyoruz.”
Valencia gibi Porto da nakit paraya ihtiyacı vardı ve Mendes 35 milyon sterlinlik bir transfer ayarlayarak Fabio Silva’yı Wolves’a getirdi. 18 yaşındaki oyuncu Avrupa’nın önde gelen yeteneklerinden gösteriliyor ancak rakip bir Portekiz kulübüne göre bu bedel çılgınlık.
Elbette her transferde olduğu gibi Mendes komisyonunu aldı ve bu komisyon yaklaşık 6.3 milyon sterline denk geliyordu.
Bu sırada Tottenham Mendes’in Benfica’dan iki müşterisi Carlos Vinicius ve Gedson Fernandes’i sezon sonunda satın alma opsiyonu ile kiraladı. Yine de kuzey Londra kulübüne yakın kaynaklar, bir menajere güvenme önerilerine karşı dirençli ve Mourinho’yu Spurs’a götüren menajer bir başkasıydı. Bu anlaşma Pini Zahavi tarafından gerçekleştirildi. Aynı şekilde, Mendes’in bir zamanlar James Rodriguez ve Falcao’da aldığı Monaco’daki rolü de azaldı ve genç Benfica orta saha oyuncusu Florentino Luis’in geçen ay Ligue 1 kulübüne kiralık hamlesinin arkasında değildi.
Nitekim son zamanlarda her şey Mendes’in istediği gibi yolunda gitmedi.
Örneğin De Gea konusunda, Mendes; İspanyol kalecinin Old Trafford’daki en son sözleşme müzakeresinde 18 ay boyunca çalıştıktan sonra ikilinin ilişkilerinin ciddi şekilde zarar gördüğü anlaşılıyor. Oyuncunun ailesi ile Mendes arasında son aşamada bir anlaşmazlık çıktı. Oyuncuya yakın kaynaklar, müzakereler devam ederken De Gea’nın Mendes ile hayal kırıklığına uğradığını söylerken, De Gea da 2015’te Real Madrid’e yaptığı başarısız transfer harekatından dolayı bıkmıştı. Woodward tarafından müzakere edilen nihai sözleşme, güvenilir bir De Gea aile avukatı olan Jose Bouzas Aragon tarafından imzalandı ve bu, Mendes’in sözleşmenin yenilenmesi için nihai FA evrakına kayıtlı olmadığı anlamına geliyordu. Duruma yakın kaynaklar Salı günü artık De Gea’yı temsil etmediğini doğruladılar.
Bu arada Olympiakos’un sahibi Marinakis’in bu günlerde Mendes ile daha az ilişkisinin olduğu söyleniyor; Aynı zamanda sahibi olduğu Championship kulübü Nottingham Forest, bir zamanlar Gestifute müşterisi Aitor Karanka’nın menajerlik döneminde Mendes’in uzmanlığına büyük ölçüde bağımlıydı ve menajer ile giderek daha az iş yapıyor.
Ancak bu durum , Mendes’in bilgi birikimi ve etki gücünü düşündüğümüzde giderek gelirleri artan bir pazarda sadece küçük bir engel.
Kaynak: Adam Crafton, The Athletic