Fenerbahçe ve Trabzonspor haftasonu Kadıköy’de izleyenleri heyecanlandıran bir maçta karşı karşıya geldiler. Her ne kadar Trabzonspor şampiyonluğa çok yakın olsa da, ezeli rakiplerinden Fenerbahçe’yi deplasmanda devirmek istiyordu. Fenerbahçe’nin ligdeki sıralaması ise kupadan ve Konferans Ligi’nden elenilmesinin ardından çok daha önemli bir hal almıştı. Tüm olumsuzluklara rağmen Fenerbahçe taraftarı da maça yoğun bir ilgi göstermişti.
Maç, sezonun ilk yarısında oynanan maça benzer bir senaryoyla başladı. Fenerbahçe 17. dakikada İrfan Can’ın gördüğü kırmızı kartla sahada 10 kişi kaldı. Hemen ardından Trabzonspor, Nwakaeme’nin golüyle 1-0 öne geçti. Buna karşın Sarı-Lacivertliler oyunu bırakmadı ve 1 kişi eksik olmalarına rağmen maçtan beraberliği kurtarmayı başardılar.
Maçı global iş ortağımız Metrica Sports’un geliştirmiş olduğu Play yazılımı ile birlikte analiz edeceğiz.
İlk 11’ler
Maçın 11’lerinde iki teknik adamın kadro seçimindeki tercihleri dikkat çekiyordu. Fenerbahçe’nin ilk 11’inin fizik gücü oldukça yüksekti. Orta sahada Crespo ve Zajc’ı tercih eden İsmail Kartal, forvet arkasında da tercihini tempolu bir isim olan Mert Hakan’dan yana kullandı. Osayi-Samuel ve Rossi tercihleri de Fenerbahçe’yi hız olarak öne çıkaran tercihler oldu. İsmail Kartal’ın yaptığı ilk değişiklikler olan Berisha ve Pelkas da takımın temposunu korumaya yönelik değişiklikler oldu.
Abdullah Avcı takımını sahaya 4-3-3 dizilişiyle çıkardı. Avcı’nın topla oynama isteği belli oluyordu. Merkezde Siopis’in önünde teknik kalitesi yüksek 2 isim, Abdülkadir Ömür ve Bakasetas vardı.
Bu tercihler maçın gidişatına da etki etti. Fenerbahçe maçın ilk dakikalarında 10 kişi kalmasına rağmen, 1 kişi eksik olmanın dezavantajını sezonun ilk yarısındaki Trabzonspor maçına oranla daha az hissetti.
https://twitter.com/Futbol_Akademi/status/1501180392312913922
Fenerbahçe’nin 11’inin tamamı tempolu oyunculardan oluşuyordu. Fakat yine de kendi temposuyla diğer oyuncuların da önüne çıkan bir isim vardı: Miguel Crespo. Portekizli futbolcu iki yönlü oyunuyla bir kez daha göz doldurdu.
Yukarıdaki pozisyonda Crespo’nun temposunun öne çıktığı anlardan birini izledik. Fenerbahçe savunmasında Serdar Dursun, Siopis’i gölge markaja almakla görevliydi. Bu pozisyonda Serdar gölge markaja alması gereken Siopis’i unuttu. Çevre farkındalığı yüksek olan Crespo, Siopis’in rahat dönmesini engelledi. Siopis’in geri pasıyla Crespo’nun arkasında Trabzonspor’un topu ilerletebileceği bir alan açıldı. Fakat Crespo prese devam etti ve Trabzonspor’un topu 2. bölgeye geçirmesini engelledi.
Fenerbahçe’nin oyun kurulumu
Tempolu kadro tercihinin yanında İsmail Kartal, Trabzonspor’un eksikleri üzerine de iyi bir plan orta çıkarmıştı. Fenerbahçe oyunu özellikle savunma katkısı düşük olan Nwakaeme’nin kanadından kurmaya çalıştı.
Trabzonspor ön alan presinde Fenerbahçe stoperlerinin topla oynamasına izin veriyordu. İsmail Kartal bu savunmayı Kim Min-Jae’nin uzun top becerisiyle aşmayı planlamıştı. Fenerbahçe’de hem Crespo hem de Serdar Aziz, Nwakaeme’nin Osayi’yi takip etmesini engellediler. Böylece Kim çok rahat uzun top atabileceği alanlar buldu. Fenerbahçe 2. bölgeye Osayi üzerinden rahatlıkla geçebildi.
Fenerbahçe’nin bir başka oyun kurulum şekli de, yine Nwakaeme’nin kanadından, İrfan Can üzerindendi. İsmail Kartal sağ kanatta İrfan Can’a topla içe kat edebileceği bir alan hazırlamak istiyordu. Osayi-Samuel daha içte konumlanıyor, İrfan Can Osayi’nin boşalttığı alana Mert Hakan ise İrfan Can’ın boşalttığı alana hareketleniyordu. Böylece çizgide İrfan Can ile Nwakaeme birebir pozisyonda kalıyordu.
Fenerbahçe’nin 10 kişi kaldığı pozisyonda da bu şekilde bir oyun kurulumu izledik. Çizgide Nwakaeme ile birebir pozisyonda kalan İrfan Can, Mert Hakan ile ikili oyuna girerek Nwakaeme’yi eksiltti ve topla merkezdeki alana doğru kat etti. Fakat topu ayağına dolaştıran İrfan Can, Siopis’e yaptığı hareket sonrası oyun dışı kaldı.
Serdar Dursun üzerinden bağlantı
İlk maçlarında forvet oyuncularını daha ileride konumlandırarak 10 numaralar üzerinden bağlantı kurmak isteyen İsmail Kartal, son haftalarda bağlantıyı forvet oyuncuları üzerinden kurmaya çalışıyordu. Nitekim İsmail Kartal bunu Trabzonspor maçında da devam ettirdi.
Serdar Dursun maç boyunca sık sık derine indi ve aldığı toplarla bağlantıyı sağladı. Serdar Dursun fazlasıyla geriye yaklaştığı için Trabzonspor stoperleri Serdar’ı takip edemiyorlardı. Geniş alanlarda konumlanan Rossi ve İrfan Can (kırmızı karttan sonra Mert Hakan) da Trabzonspor beklerinin Serdar Dursun’a pres yapmasını engelliyorlardı. Trabzonspor orta sahasının kör noktasında pozisyon alan Serdar Dursun, böylece rahatlıkla top alabiliyordu.
Trabzonspor stoperleri Serdar Dursun’u takip ettiklerinde ise Trabzonspor savunmasının dengesi bozuluyordu. Yukarıdaki pozisyonda top Serdar’a gelirken, Denswil pres yapmak için öne çıktı. Böylelikle Trabzonspor savunma 4’lüsünün dengesi bozuldu. Savunmanın arkasında boşalttığı alana koşan Szalai, Serdar’ın ceza sahası dışında kalmasının da yardımıyla, arka direkte tehlikeli bir pozisyona girdi.
Trabzonspor’un merkezi değerlendirememesi
Fenerbahçe’nin rakiplerini 4-4-2 şeklinde karşılamasından ve bunun zaman zaman Fenerbahçe’nin merkez 2’lisini izole bırakmasından daha önce bahsetmiştik. Fenerbahçe özellikle Başakşehir maçında merkez 2’lisinin sayısal olarak eksik kalmasından dolayı pozisyonlar vermişti. Fenerbahçe’nin maçın başında 10 kişi kalmasıyla merkezdeki sayısal eksiklik daha da öne çıktı.
İrfan Can atıldıktan sonra kanada geçen Mert Hakan’ın merkeze yeterli destek veremediği anlarda, Trabzonspor’un merkezdeki sayısal üstünlüğü bariz bir şekilde ortaya çıkıyordu.
Trabzonspor topu merkeze çevirebildiğinde, Fenerbahçe savunmasının önünde çok büyük alanlar buldu. Örneğin yukarıdaki pozisyonda Fenerbahçe orta sahası Trabzonsporlu oyuncuları çizgide sıkıştırmaya çalışırken, merkezde Abdülkadir Ömür bariz bir şekilde boş kaldı. Topu alan Abdülkadir topu ilerletebileceği ve tehlikeli bir pozisyon üretebileceği büyük bir alan buldu.
Fakat merkezdeki sayısal üstünlüğe rağmen Trabzonsporlu oyuncular maç boyunca oyunu çizgiden kurmaya devam ettiler. Bu durum hücum yönü istatistiğine de yansıdı. Trabzonspor maç boyunca hücumlarının sadece %18,5’ini merkezden gerçekleştirdi. Avcı’nın takımı merkezi biraz daha zorlayabilseydi, oyunun kontrolünü çok daha rahat ele alabilirdi belki de.
Trabzonspor golü yediği duran toptan önce de oyunu çizgiden kurmaya çalışırken topu kaybetti. Trabzonsporlu oyuncular oyunu sağ çizgiden, Visca üzerinden kurmaya çalıştı. Fakat Fenerbahçeli oyuncular çizgide hızlıca çoğaldılar ve sayısal üstünlüğü sağladılar. Bakasetas’ın kötü kontrolü sonrası Fenerbahçe topu kaptı ve duran top kazandı. Duran topta ise Zajc’ın golüyle skor 1-1 oldu.
Sonuç
Trabzonspor hem erken kırmızı kart, hem de golün verdiği güvenle topu daha risksiz bölgelerde dolaştırmaya çalıştı. Hal böyle olunca da Fenerbahçe savunmasını yeterince zorlayamadılar ve skor üstünlüğünü de koruyamadılar. Bu sonuç Trabzonspor için büyük bir kayıp değil. Karadeniz ekibi zaten çok büyük ihtimalle şampiyon olacak. Fakat Süper Lig şampiyonluğunun, oyunun kalitesini tam anlamıyla yansıtmadığı gerçeğini son yıllarda hem Başakşehir hem de Beşiktaş ile Avrupa’da tecrübe ettik. Trabzonspor’un oyununda da – özellikle savunmada – belli başlı eksiklikler var. Abdullah Avcı yazın muhtemelen bu eksikliklerin üzerine yoğunlaşacaktır.
Fenerbahçe içinse lig devam ediyor. Sarı-Lacivertli ekip aldığı beraberlikle puanını 47’ye yükseltti ve haftayı 4. sırada kapattı. Fenerbahçe için ikincilik hala az bir ihtimal değil. Bu nedenle Fenerbahçe’nin ligdeki oyunu ve ligde alacağı sonuçlar önemli. Oyunda bazı gelişmeler olsa da, ikincilik yarışındaki rakipleri de düşününce, Fenerbahçe’nin oyununun hala gelişmeye ihtiyacı var. Oyunun tempolu oyuncular üzerinden gelişmesi ise Fenerbahçe için daha olumlu olacak gibi görünüyor.
Kaynak: Maçkolik
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.
