Süper Lig’in 3. haftasında Fenerbahçe sahasında Adana Demirspor’u ağırladı. Fenerbahçe’nin rakibi ligin en güçlü kadrolarından birine sahipti. Liderlik adayı takımların bir çoğunun puan kaybettiği haftada, Fenerbahçe’nin alacağı bir galibiyet Sarı-Lacivertliler’i liderliğe taşıyacaktı. Keza aynı şekilde Adana Demirspor da kazansaydı, liderliğe yükselecekti. Sakatlıkların ve haftaiçi oynanan Avrupa maçının da etkisiyle birlikte Fenerbahçe’yi zor bir maç bekliyordu.
Jorge Jesus’un ise bu maç için bazı sürprizleri vardı. Beklendiği gibi zor geçen müsabakayı Fenerbahçe 4-2 kazandı. Böylece Fenerbahçe, averaj farkıyla, liderlik koltuğuna oturmuş oldu.
Maçı global iş ortağımız Metrica Sports’un geliştirmiş olduğu Play yazılımı ile birlikte analiz edeceğiz.
İlk 11’ler
“Tek bir sistemle oynayan hiçbir takım yoktur. Benim takımlarım asla tek sistemde oynamaz. Bazen üçlü savunma ile bazen de dörtlü savunma ile oynayacağımızı göreceksiniz. Biz Kiev maçında 3 stoperle oynamadık, taktiğimizde bir değişiklik olmayacak. Bazen 3’lü bazen de 4’lü oynayabiliriz, oyuncu özelliklerimiz her taktiği oynayabilir. Benim takımlarım asla tek bir sistem ile oynamaz.”
Jorge Jesus, Slovacko maçından önceki basın toplantısında farklı sistemler deneyeceğini söylemişti. Nitekim Jesus’u önceden de takip edenler için bu açıklama şaşırtıcı değil. Fenerbahçe’nin sistemi Adana Demirspor maçında, önceki maçlara oranla, oldukça farklıydı. Normal şartlarda sadece dizilişin değişmesi durumunda “sistem değişti” denemez. Çünkü birçok takımda dizilişler değişse bile sahada uygulanan prensipler aynı olduğu için sistem değişikliği olmaz. Fakat Jesus, oyun içi prensipleri de değiştirmişti.
Fenerbahçe, Adana Demirspor karşısına, zaman zaman 4-4-2 gibi gözüken, asimetrik bir 3-4-3 ile çıktı. Savunmada Osayi-Samuel, ligin ilk maçında olduğu gibi, yedekteydi. Ferdi’nin sağ bek olarak görev aldığı maçta Jesus, sağ stoper olarak Lemos’a görev vermişti. Attila Szalai merkez, Luan Peres ise sol stoperdi. Jesus, Kasımpaşa maçının sonlarında Lincoln’ü sol kanat beki olarak denemişti. Bu denemeden memnun kalmış olması lazım ki Adana Demirspor karşısında da sol bek olarak Lincoln’ü seçti.
Savunmada Fenerbahçe
Fenerbahçe’nin Adana Demirspor karşısındaki savunma kurgusu ilginçti. Jesus’un takımının savunma kurgusu önceki maçlarda genel olarak alan odaklıydı. Adana Demirspor karşısında ise Fenerbahçeli oyuncular yer yer alan yer yer birebir markaj odaklı bir savunma yaptılar. Ayrıca Fenerbahçe’nin rakibi karşılarken ki dizilişi asimetrikti.
Fenerbahçe rakibini önde 3-4-3 şeklinde karşıladı. Fakat bu 3-4-3, zaman zaman 4-4-2 gibi gözüken, asimetrik bir yapıydı. Ön 3’lüyü oluşturan oyunculardan sağ taraftaki Emre Mor biraz daha geride konumlanıp rakip bek-stoper arasını kapatırken, sol taraftaki Valencia direkt olarak rakip stopere baskı yapıyordu. Yine aynı şekilde sağ bek Ferdi daha geride pozisyon alıp ağırlıklı olarak Onyekuru ile eşleşirken, sol kanat bek Lincoln daha önde rakip sağ bek Svensson’a baskı yapıyordu.
Fenerbahçe’nin öncelikli amacı merkezi kapatmaktı. Fenerbahçe orta sahaları Adana Demirspor’un merkezden oyun kurmasını engellemek için rakip orta sahalara birebir markaj uyguluyorlardı. Böylece N’diaye ve Gökhan İnler’in topla buluşmasına izin vermiyorlardı. Adana Demirspor dizilişi gereği merkezde 3 oyuncu bulundururken (N’diaye-G. İnler-Belhanda) Fenerbahçe’nin merkezde 2 oyuncusu (Zajc-Arao) bulunuyordu. Zajc ve Arao’nun arkasında topla buluşmaya çalışan Belhanda’ya stoperler (özellikle de Lemos) prese çıkıyordu.
Fenerbahçe’nin 3. golünde Adana Demirspor oyun kurmaya çalışırken Fenerbahçeli oyuncular rakibi çizgiye yönlendirdi. Merkezde markaj olduğu için Adana Demirsporlu oyuncular merkeze dönemedi. Top Belhanda’ya gelirken Lemos doğru zamanlamayla prese çıktı ve Fenerbahçe topu kaptı. Kapılan topun ardından hızlıca rakip kaleye giden Fenerbahçe, Zajc ile golü buldu.
Fakat Fenerbahçe’nin bu savunma organizasyonuyla sorun yaşadığı anlar da oldu. Adana Demirspor’un ön 3’lüsü (Akintola-Dzyuba-Onyekuru) savunma arkasına koşu atmayı seven isimlerden oluşuyordu. Bu koşular Fenerbahçe savunmasının pres yapmasını engelliyor ve savunmanın geriye çekilmesine neden oluyordu. Bu yüzden Fenerbahçe stoperlerinin Belhanda’ya pres yapmakta sık sık geciktiğini gördük.
Yukarıdaki pozisyonda Arao’nun Belhanda ve N’diaye arasında ikilemde kaldığını görüyoruz. Arao’nun ikilemde kalmasının nedeni Belhanda’ya prese çıkan bir stoper oyuncusunun olmaması. Stoper oyuncularının prese çıkmasını ise Adana Demirsporlu oyuncuların koşuları engelliyor.
Fenerbahçe öne geçtikten sonra sık sık orta blokta ve derinde savunma yapmaya başladı. Bunda skoru koruma içgüdüsünün etkisi olabilir. Fakat Fenerbahçe’nin ön alan presinin sık sık başarısızlığa uğraması da bu durumun oluşması için bir etkendi. Fenerbahçe orta ve derin blokta 5-4-1 şeklinde alan odaklı bir savunma yaptı. Fenerbahçe’nin hamleli stoperlerinin özellikle derin savunmadaki başarısızlığı dikkat çekiyordu.
Adana Demirspor’un 2. golünde Fenerbahçeli oyuncular, savunma çizgisini ayarlamakta güçlük çekti. Geçtiğimiz sezon Fenerbahçe 3’lü savunma ile oynarken merkezde Kim-Min Jae savunma çizgisini ayarlamakta başarılıydı. Fakat daha çok hamleli bir stoper olan Szalai’nin aynı başarıyı gösteremediğini söyleyebiliriz. Nitekim Lemos savunma çizgisini ayarlamaya çalışırken Szalai daha geride pozisyon aldı. Açılan ortayı da çok kötü karşılayarak gole neden olan Szalai’nin, 3’lü hatta savunmanın merkezi için iyi bir seçim olmayacak gibi gözüküyor.
Kutu Orta Saha
Fenerbahçe’de toplu oyunda kanat bekler öne çıkıyor ve 3-2-5 yapısı oluşuyordu. Bu 3-2-5’te merkez ikili birbirine yakın pozisyon alırken, forvet arkasındaki Emre ve Valencia daha geniş bir şekilde iç koridorlarda pozisyon alıyordu. Böylece geçtiğimiz sezon Vitor Pereira’nın yönetiminde sık sık gördüğümüz Kutu Orta Saha yapısı oluşuyordu.
Fenerbahçe bu yapıyla özellikle kanat beklerine büyük alanlar açabiliyordu. İç koridorlarda pozisyon alan Emre ve Valencia savunma arkasına koşu atarak rakip bek oyuncusunun, Fenerbahçe’nin kanat beklerine pres yapmasını engelliyordu. Böylece kanat beklere topla oynayabilecekleri büyük alanlar açılıyordu.
Fenerbahçe forvet arkası oyuncularının savunma arkasına attıkları koşularla, aynı zamanda, rakip savunmayı delmeye çalışıyordu. Bu koşuların karşılığı 81. dakikada alındı. Ferdi’nin çizgide konumlandığı pozisyonda Rossi, iç koridordan savunma arkasına koşu attı. Rakitskiy’e karşı olan hız avantajının da sayesinde Rossi, rakibine kırmızı kartı aldırmayı başardı.
Fenerbahçe’nin hücum yerleşiminin değişmesi, savunma geçişlerini olumsuz yönde etkiledi. Fenerbahçe’nin stoperleri savunma geçişlerinde de sık sık hamle zamanlamasında hata yaptılar. Özellikle Zajc’ın rakip ceza sahasına girdiği pozisyonlarda Fenerbahçe stoperleri yeterli desteği veremeyince, Adana Demirspor merkezden kontratak imkanları buldu. Yukarıdaki pozisyonda Szalai’nin savunma geçişinde fazlasıyla geride pozisyon aldığını görüyoruz. N’diaye, yeterli pres olmadığı için, topu merkezdeki boş alandan rahatlıkla karşı sahaya taşıyor.
Fenerbahçe maçtaki ilk golü de savunma geçişindeki problemlerden dolayı yedi. Zajc’ın ceza sahası içine koşu attığı pozisyonda merkeze Luan Peres’ten destek gelse de Belhanda’nın alanı yeterince daralmadı. Geri hattaki rakip paylaşımı da kötü olunca Onyekuru rahatlıkla savunma arkasına sarktı ve penaltıyı aldı.
Duran Toplar
Fenerbahçe’nin duran top organizasyonları ligin ilk 2 maçında da dikkat çekmişti. Jesus’un takımı Adana Demirspor karşısında da duran toplarda etkiliydi. Duran toplarda özellikle arka direk koşuları ve Arao’ya açılan alan dikkat çekiyordu.
Yukarıda gördüğümüz duran top pozisyonunda Valencia ofsaytta kalarak rakip savunmayı derine çekti. Valencia ile beraber tüm Fenerbahçeli oyuncular ileri doğru koşarken Arao biraz daha geride kaldı. Rakip savunmanın derine gömülmesiyle Arao’ya alan açıldı.
Arka direkteki izolasyon Fenerbahçe’ye golü de getirdi. 83. dakikadaki duran topta Fenerbahçeli oyuncular rakip savunmayı derine çekmek için yine ileri doğru koştular. Bu sırada arka direkteki Valencia, diğer oyuncuların aksi yönünde bir koşuyla penaltı noktasına doğru hareketlendi. Böylece hem Valencia’ya hem de arka direkteki Alioski’ye alan açılmış oldu. Valencia topla buluşamasa da arka direkte topla buluşan Alioski, Fenerbahçe’nin maçtaki 4. golünü bulan oyuncu oldu.
Sonuç
Fenerbahçe önemli bir rakibe karşı önemli bir galibiyet alarak liderliğe yükseldi. Bu galibiyetin alınmasında Jesus’un farklı bir sistemi denemesinin katkısı büyük elbette. Fakat farklı bir sistem denenmesinin Fenerbahçe için handikap olduğu anlar da oldu. Fenerbahçe 3-0 öne geçtiği maçta neredeyse puan kaybedebilirdi.
Farklı sistemlerle oynamak, Fenerbahçe’ye karşı hazırlanan rakip teknik ekipleri, maç planı oluşturma konusunda zorlayacaktır. Yine de Fenerbahçe farklı sistemler deneyecekse hem bu farklı sistemlere de uyumlu oyuncularla oynamalı hem de bu farklı sistemlere dair daha fazla pratik yapmalı. Aksi takdirde farklı sistemler denemek Fenerbahçe’nin zayıf noktası da olabilir.
Kaynak: Maçkolik
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.