Analiz | Kasımpaşa 0-6 Fenerbahçe

Fenerbahçe sezonu kendi evinde 1 puanla açtıktan sonra, bu hafta Kasımpaşa’nın konuğuydu. Jesus’un ilk haftadaki puan kaybına vereceği reaksiyon merakla bekleniyordu. Fenerbahçe rakibini – erken gelen kırmızı kartın da sayesinde – beklenenden kolay bir şekilde mağlup etti. Sarı-Lacivertliler, Kasımpaşa deplasmanında aldığı 0-6’lık galibiyetle taraftarını oldukça mutlu etti.

Maçı global iş ortağımız Metrica Sports’un geliştirmiş olduğu Play yazılımı ile birlikte analiz edeceğiz.

İlk 11’ler

Fenerbahçe’nin özellikle savunma hattında, Ümraniyespor maçına göre, değişiklikler vardı. Sağ bek Osayi-Samuel ilk 11’e geri dönmüştü. Osayi-Samuel’in sağ beke dönmesiyle beraber Ferdi de tekrar sol bekteki yerini aldı. Jorge Jesus, Ümraniyespor maçında çok eleştiri alan savunma tandemini değiştirmemişti. Merkezde yine Gustavo Henrique ve Attila Szalai bulunuyordu. Fenerbahçe’nin kadrosundaki en belirgin değişim ise orta saha hattındaydı. Son zamanlarda formu düşüşte olan Rossi, yedek kulübesindeydi. Rossi’nin bölgesine geçtiğimiz hafta merkezde oynayan Lincoln geçti. Merkezde ise geçtiğimiz sezonun Fenerbahçe adına flaş isimlerinden Zajc bulunuyordu.

Fenerbahçe neden çift forvetle oynuyor?

Jorge Jesus’un hem önceki dönemlerinden beri çift forvetli sistemleri tercih ettiği bilinen bir gerçek. Jesus, Fenerbahçe’de de bu tercihini devam ettirdi. Jesus’un takımı topla oynarken sahaya 3-1-4-2 şeklinde yerleşti. Peki Jesus neden çift forvetli sistemleri daha sıklıkla kullanıyor? Çift forvetler Jesus’un oynattığı oyunda hangi faydaları sağlıyor?

Öncelikle sayısal üstünlük ve alan ilişkisine biraz değinmemiz gerekiyor. Okuduğumuz taktik analizlerde sayısal üstünlük kavramını sık sık görüyoruz. Bu kavrama o kadar sık rastlıyoruz ki sanki taktiksel olarak ana amacın sayısal üstünlük olduğu düşünülebiliyor. Oysa -özellikle topa sahip olma oyunu dinamiklerinde- sayısal üstünlük esas olarak oyuncuya alan ve zaman sağlamak için kullanılır. Bu nedenle sayısal üstünlük her zaman olumlu olmayabilir. Topla oynayacak oyuncuya alan sağlamak için bazı sayısal üstünlüklerden zaman zaman vazgeçilebilir.

Örneğin Fenerbahçe’nin topa sahip olduğunda 3-1-4-2 yerine 3-1-5-1 şeklinde sahaya yerleştiğini düşünelim. Üstteki resimde olduğu gibi Fenerbahçe hatların arasına 1 kişi daha fazla sokabilir. Fakat bu durumda önde bulunan forvet oyuncusu sadece 2 savunmacının prese çıkmasını engelleyebileceği için rakip bek oyuncuları rahatlıkla prese çıkabilir. Bu da Fenerbahçe’nin yerleşimle beraber hatlar arasında aldığı üstünlüğü dinamik olarak kaybetmesi anlamına gelebilir.

Diğer taraftan 3-1-4-2 ile çift forvetli bir sistem kurgulayan Jesus’un forvetleri rakip savunmayı neredeyse tamamen sabitliyor. Böylece rakip savunmadan hiçbir futbolcu prese çıkamadığı için Fenerbahçe hatlar arasında 1 kişi eksilse de hatların arasındaki futbolcuların topla oynayabileceği daha fazla alanı oluşuyor. Üstteki resimde King’in savunma arkasına koşması topu alan Lincoln’ün etrafındaki alanı genişletiyor. Böylece Lincoln topla oynayabileceği daha fazla alan ve daha fazla zaman bulabiliyor.

Forvetlerin rakip savunmayı manipüle etmesi Fenerbahçe’nin savunmadan uzun toplarla çıkışına da fayda sağlıyor. Fenerbahçe geçtiğimiz hafta Ümraniyespor maçında sık sık sağ bekte oynayan Ferdi’ye atılan uzun toplarla savunmadan çıkmıştı. Fenerbahçeli oyuncular bu uzun toplara Kasımpaşa karşısında da başvurdu. Yukarıdaki pozisyonda Valencia’nın derine doğru inmesi Kasımpaşa’nın sol bekini manipüle ederek, sol bek oyuncusunun Osayi-Samuel’in koşusuna geç reaksiyon vermesini sağlıyor. Böylece hem Szalai’ye uzun top atabileceği büyük bir alan oluşuyor hem de Osayi-Samuel’in topla buluşabileceği alan açılıyor. Topu alan Osayi-Samuel rakip sol bek ile birebir kalıyor. Osayi-Samuel’in birebirdeki kabiliyetlerini düşündüğümüzde, Jesus bu uzun topları sezonun ilerleyen kısımlarında da sık sık görmek isteyecektir.

Fenerbahçe’nin çift forvetli dizilişi hücum geçişlerinde de Fenerbahçe’ye büyük faydalar sağlayabiliyor. Rakibi karşılarken 4-1-3-2 şeklinde dizilen Sarı-Lacivertlilerde forvetler, ileride kontratak tehditi olarak bulunuyor. Böylece Fenerbahçe savunmada topu kaptığı anda hızlıca hücuma çıkabiliyor.

Bu tehditler rakibin hücum şeklini de etkileyebiliyor. Fenerbahçe’nin rakipleri, kontratakları engellemek için geride sayısal üstünlüğü sağlamak zorunda. Bunun için de 2 yol görünüyor: Ya Fenerbahçe’ye hücum eden takımın 3’lü bir düzenle oynaması lazım ya da beklerin veya orta sahaların geriye yaklaşarak hücum anında savunmayı 3’lemesi lazım. Bu da Fenerbahçe’nin rakibinin bir kişi eksik hücum etmesi gerektiği anlamına geliyor.

Fenerbahçe maçtaki ilk golünü de forvetlerin kontratak tehditi sayesinde buldu. Kasımpaşa’nın hücumunda top Altay’da kaldı. Bu sırada önündeki alanı fark eden ve çok iyi değerlendiren Ferdi ile kontratak başladı. Top Ferdi’deyken Fenerbahçe’nin topun önünde iki kontratak opsiyonu daha vardı. Kasımpaşa savunmasını dengesiz yakalayan Fenerbahçe, 8. dakikada hücum geçişinden gelen golle öne geçti.

Jesus’un kurgusunda forvet oyuncuları sadece savunma arkası koşular yapmıyorlar. Forvet oyuncuları zaman zaman derine iniyor, zaman zaman da çizgiye açılıyorlar. Forvet oyuncularının boşalttığı alanlara ise 3-1-4-2’nin merkezinde bulunan oyuncular (Lincoln-Emre Mor) koşuyor. Bu ters hareketlenmeler rakip savunmayı daha fazla manipüle edebiliyor. Jesus’un merkezde kanat kökenli hızlı oyuncular kullanması da bu rotasyonları kolaylaştırıyor.

Fenerbahçe’nin maçtaki 2. ve 3. golleri de bu rotasyonlar sayesinde geldi. Özellikle 2. goldeki rotasyon dikkat çekiyordu. 2. golde Joshua King çizgiye yaklaşırken onun boşalttığı alanı Emre Mor doldurmuştu. Yani forvetin alanında Emre Mor bulunuyordu. Emre Mor ve Lincoln’ün ters hareketlenmesiyle Fenerbahçe yine bir uzun topla savunmanın arkasına geçti. Rakibiyle birebir kalan Lincoln bu birebiri çok iyi değerlendirdi ve Valencia’ya güzel bir asist yaptı.

Kasımpaşa’nın savunması

Kasımpaşa, Fenerbahçe karşısında savunmada öncelikle 4-1-4-1 şeklinde diziliyordu. Top Fenerbahçe stoperlerine geldiğinde ise Kasımpaşa’nın orta sahalarından Eysseric veya Hajradinovic ön tarafı 2’liyordu. Savunma önündeki Aytaç da öne doğru çıkıyor, Kasımpaşa rakibini 4-4-2 şeklinde karşılıyordu. Kasımpaşa’nın savunma hattı oldukça öndeydi. Böylece hatların birbirine yakın olduğu, dikey olarak kompakt bir savunma düzeni oluşuyordu. Fakat savunmanın yatay kompaktlığı yeterince iyi değildi. Kasımpaşa’nın en sağdaki ve en soldaki oyuncularının arasındaki mesafe oldukça açıktı. Bu oyuncular birbirine yaklaştıklarındaysa Fenerbahçe, özellikle Osayi-Samuel’e atılan uzun toplarla, rahatlıkla savunmadan çıkabiliyordu.

Kasımpaşa’nın dikey kompaktlığı sağlamak için, basketbol tabiriyle, Fenerbahçe forvetlerinin savunma arkası koşularını riske etmesi; Kasımpaşa’ya pahalıya patladı. 16. dakikada top Szalai’deyken Kasımpaşa’nın savunma hattı oldukça öndeydi. Böylece Kasımpaşa dikey olarak kompakt bir yapıda bulunuyordu. Fakat yatay kompaktlığın yetersiz olması nedeniyle Szalai’ye yeterince baskı yoktu. Szalai’nin attığı uzun topta Valencia savunmanın arkasına kaçtı. Valencia’ya faul yapan Hasan Emre Yeşilyurt kırmızı kart gördü ve Kasımpaşa henüz 16. dakikada 10 kişi kaldı.

Sonuç

Geçtiğimiz hafta Ümraniyespor maçının yazısında Ümraniyespor’un oyun kurgusunun başarısından bahsetmiştik. Kasımpaşa’nın aynı başarıyı gösteremediği aşikar. Ayrıca geçtiğimiz haftaki yazıda karamsar olmak için erken olduğunu söylemiştik. Bu hafta da aşırı iyimser olmak için erken olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü her ne kadar Fenerbahçe’nin oyunundaki gelişme büyük olsa da hala gelişmesi gereken şeyler de var.

Kaynak: Maçkolik

Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.