Estádio da Luz Stadı’nda, Şampiyonlar Ligi’nde ilk defa final oynayan Paris Saint-Germain ile bu kupayı maç sonunda 6. kez evine götürecek olan Alman devi Bayern Münih kozlarını paylaştı. Bavyera ekibi, her ne kadar kalesinde zaman zaman oluşan önemli tehlikeleri Neuer’in yüksek performansı ile atlatsa da maç boyunca oyuna hakim olan taraftı. Bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde pandemiden dolayı 11 maç oynayan Flick’in öğrencileri tüm maçları kazanarak rekor kırdı.
Ortalama pozisyonlar
Maça iki takımda alışılmış dizilişlerinden ödün vermeden çıktılar. Geride savunmayı Boateng-Alaba tandemi ile oluşturan Flick beklerde ise Kimmich ve Davies’e görev verdi. Savunmanın önünde Thiago ve Goretzka forma şansı bulurken kanatlarda Gnabry ve son maçlarda görev verdiği Perisic’in yerine Coman yer aldı. En uçta turnuvayı 15 golle gol kralı tamamlayan Lewandowski onun arkasında ise müthiş bir sezon geçiren Müller vardı. Lewandowski bu sezon 3 kulvarda hem 3 kupa kazanıp hemde hepsinde gol kralı olarak tarihe geçti.
Tuchel son maçlardaki gibi Neymar’ı sahte 9 pozisyonunda oynatırken yanlarında Mbappe ve Di Maria ikilisine şans verdi. Paris temsilcisinde savunma hattı Bernat, Kimpembe, Silva ve Kehrer’den oluşurken orta sahada Herrera-Parades-Marquinhos üçlüsü görev aldı. Ortalama pozisyonlara bakılınca Tuchel’in öğrencilerinde sadece hücum üçlüsü dışında ortalama pozisyonu rakip yarı sahada olan oyuncunun olmaması ve rakibinin ise sadece stoper ikilisinin kendi yarı alanlarında olması maçın nasıl geçtiği ile ilgili bize ip uçları veriyor.
İlk yarı
Tuchel takımını klasik 4-3-3 dizilişi ile sahaya sürdü. Sağ kanatta Di Maria ve sol kanatta Mbappe görev aldı. Bu iki oyuncu özellikle ilk yarıda sürekli beklerle birlikte savunmaya gelerek hücum tehditleri caydırıcı olan rakibini durdurmaya çalıştılar. Maç başı planı olarak bu, formda rakiplerine verilebilecek en az fırsatı vermeyi başardılar. Hatta maçta hatları sıkı tutup hızlı geçiş hücumlarında maçı kazanabilecek net pozisyonlarda buldular. Fakat Neuer’in akıl almaz kurtarışları ile son vuruşlardaki başarısızlık birleşince kupayı rakiplerine kaptırdılar.
Herkes Tuchel’in rakibi derinde karşılayıp arkada yakalayacağı boş alanlara süratli hücumcuları ile gitmeyi planlayacağını düşünürken o ön alan presi ile maça başladı. Ama Bayern’de kaleci Neuer dahil çok iyi pres kırıcı ayaklar olduğu için bu presler çok etkili sonuçlar vermedi. Geriden daha çok Kimmich ile oyun kuran rakibine karşı Tuchel, genelde Davies’i boş bırakarak oyunu sol taraftan kurmaya zorladı. Bu oyun anlayışının doğal olarak doğurduğu zafiyeti görselde görebiliyoruz. Sule tek pasta Mülleri topla buluşturunca kadrajdaki 6 oyuncu birden oyundan düşüyor ve PSG geride 4v4 pozisyonda yakalanıyor.
Flick göreve geldikten sonra yerel ligi ve Şampiyonlar Ligi’ni kasıp kavuran oyun anlayışına sadık kalarak 4-2-3-1 dizilişi ile maça başladı. Son maçlarda daha çok Perisic’i sol kanatta Coman’ın yerine tercih eden Alman teknik adam, daha çok bu tercihle hücumcu bek Davies ve daha defansif olan Kimmich arasındaki dengeyi Gnabry, Perisic ile daha iyi sağlamış görünüyordu. Finalde Coman’ın ilk 11 oynamasından çok hamle oyuncusu olması bekleniyordu. Bu tercih ile özellikle Kehrer için iki atlet ile karşılaşmak çok da iyi bir senaryo olmadı.
Hücumda 4-2-3-1’den Coman’ın merkeze kayması ve Davies’in çizgiye basması ile ileri hücum hatttı 5’lenip orta sahaya yaklaşan Kimmich ile 2-3-5 dizilişine geçiş oldu. Gnabry daha çok çizgiye yakın oynarken zaman zaman Kimmich veya Müllerin çizgiye gelmesi ile içeri kat etti.
Özellikle Flick’in gelmesi ile Avrupa’da Liverpool ile birlikte en etkili pres gücüne sahip olan Bavyera temsilcisi bu maçta da ön alan presini etkili bir biçimde kullandı. Rakibini 29 defa kendi alanında top kaybı yapmaya zorladılar. Rakipleri %27 başarı oranı ile sadece 11 pres yaparken Flick’in öğrencileri %47 başarı oranı ile 36 pres yaptı ve rakip 1 başarılı ön alan presi uygularken onlar 13 başarılı ön alan presi uyguladı.
Ama bu oyun anlayışının riski olarak görselde ki gibi az da olsa ayağa yapılan dikine paslarda Bayern bir anda geride eksik yakalandı. Özellikle Kimmich’in savunduğu kanattan Mbappe ile ilk yarıda tehlikeli akınlar gerçekleştiren Paris temsilcisi maça hiç bir anda ortak olamasa da maçı kazanmaya yetecek kadar pozisyona da girmeyi başardı.
Görselde görüldüğü gibi açık alanda durdurulamaz bir silah olan Mbappe Paredes’in pasında Kimmich’in arkasına sarkıyor. Diğer görselde de aynı şekilde Paredes’in tek topu ile Mbappe defans arkasına sarkmayı başarıyor. Tuchel maç önü tahminen Alaba ve Davies’in atletik özellikleri yüzünden savunmanın sağ tarafını daha iyi işleyebileceğini düşünüp buna göre hazırlanmış. Bu konuda başarılı da oldu, pozisyonlar yakaladı ancak bu pozisyonlar skora yansımayınca dakikalar geçtikçe dayanılması zor olan Bayern baskısına yenik düştü.
İkinci yarı
İkinci yarıda iki teknik adamda oyuncu değişikliği yapmadan sahaya çıktılar. Ama Tuchel tahminen rakibin sol kanat üstünlüğünü kırmak için Davies’i daha çok temkinli olmaya itecek Mbappe’yi 50. dakikadan gole kadar sağ kanata aldı. Fakat bu önlem sahada karşılık bulamadı. İkinci yarının ilk düdüğünden gole kadar Bayern vitesi yükseltti ve topla oynamada %80’lere yakın bir dominantlıkla oynadı.
Ön alan presinde ilk yarıda olduğu gibi rakibin sağ tarafını daha sıkı savunan PSG görselde ki gibi Davies’in boş bırakıldığı anlarda geriden oyun kurmada mahir ayaklar ile atılan ters toplarda bir anda 2. ve 3. Bölgeye hızlı bir şekilde geçiş yapabildi. İlk görselde Kimmich, ikincide Perisic’in attığı ters topla aniden oyun yönünü sol kanata değiştiren Bayern ön alan baskısını kırıp geride az adamla rakibini yakalıyor. Bayern’e, Almanya’da da daha çok orta blokta ya da derinde savunan takımların daha çok sıkıntı çıkardı düşünüldüğünde Tuchel acaba bu yola başvursaydı daha mı başarılı olurdu sorularını ister istemez akla getirtiyor. Çünkü eğer çok güçlü bir pres oyununuz yoksa; Manchester City gibi, Bayern gibi geriden oyun kurmada sıkıntı yaşamayan takımlara karşı bunu denemek pek de akılcı bir çözüm olmayabiliyor.
Görselde görüldüğü gibi 59. dakikada organize bir şekilde gerçekleşen atakta geceye damgasını vuran Thiago’nun orta saha hattını delen pası ile topla buluşan Kimmich, Gnabri ve Müller ile oluşturduğu üçgenden sonra defansın dengesini bozup arka direkte sayısal üstünlüğü kazanıp yaptığı ortada Coman’ı topla buluşturup kupayı getiren golü hazırlıyor. Diğer görselde ise yine aynı kanattan bu sefer Müller’in ortasında yine Kehler çok içeri gelmek zorunda kaldı ve Coman arka direkte topla buluştu. Son dokunuşu isabetli olsa ya da topu geriye doğru çıkarabilse maç çok farklı skorlara gebe bir hale gelebilirdi.
Bu golden sonra Flick oyundan Coman ve Gnabry’i çıkarırken daha çok pasa yatkın ve orta saha özellikli Coutinho ve Perisic’i 68. dakikada oyuna dahil etti. Tuchel ise orta sahada yaratıcı oyuncu sayısını arttırma adına 65. dakikada Veratti’yi 72. dakikada ise Alman orta saha oyuncusu Draxler’i sahaya sürdü. Alman teknik adam 80. dakikada ise gol umudu olarak Atalanta maçının yıldızı Choupo-Moting’e şans verdi.
Yukarıdaki pozisyonda ise Davies defans arkasına atılan uzun topta müdahale etmek için hamle yapıp başarısız olunca Di Maria topla buluştu ve Alaba, Davies’in alanını kapatarak Arjantinli hücumcuyu karşıladı. Davies ise Alaba’nın boşalttığı alanı kapatması gerekirken kendi bölgesini savununca bir anda Marquinhos, Neuer ile karşı karşıya kaldı. Fakat tecrübeli kaleci vuruş açısını iyi kapattı ve gole izin vermedi.
Alman panzerini durdurmak için orta sahada daha defansif ve tempolu isimlere yer veren Tuchel bunu yaparken görselde ki gibi baskıdan top çıkarabilen oyunculardan feragat etmiş oldu. Ofansif açıdan burada görülen maç boyunca çok nadir yaptıkları baskıda dikine hızlı geçiş çok şey anlatıyor. Veratti tek harekette önüne alıp hızlıca Mbappe’yi topla buluşturunca rakibini az adamla yakalama şansı buldular. Maç boyunca orta sahada ve geride bu tarz baskıda pres kırıcı bir oyuncu olmadığı için PSG sürekli uzun topla çıkmaya çalıştı ve bunların büyük kısmında top kaybı ile sonuçlandı.
Thiago Alcantara
Son günlerde adı Liverpool ile anılan İspanyol oyun kurucu finale damga vuran oyuncu oldu. Pas haritasında da görüldüğü gibi iki kanadı da besleyen ve %91 pas başarı oranıyla oynayan başarılı orta saha top çalmada ve sahipsiz top kazanımında sezon ortalamasının üstünde performans gösterdi. 386 index puanı ve 2 başarılı dribling ile maçın yıldızlaşan ismi oldu. Finalde takımını maestro gibi çok iyi bir şekilde yönetti ve 87. dakikada görevini Tolisso’ya devretti.
Maç verileri
Veriler ışığında maçı incelediğimiz zaman topa sahip olmada Almanların açık bir şekilde üstün olduğunu görebiliyoruz. Buna karşın 3. bölgeye ve rakip yarı sahaya girişlerde rakibin neredeyse 2 katına yakın rakamlara ulaşmasına karşın ceza sahasına girişlerde Paris temsilcisinin üstünlüğü az ama efektif geldiklerini gösteriyor. Açık oyunda PSG’nin sol kanadı Flick’in öğrencilerinin ise sağ kanadı daha çok kullandığını gözlemliyoruz.
Uzun paslarda Fransızlar %56 gibi çok düşük bir başarı yüzdesi ile oynarken Bayern %89 gibi absürt bir pas başarı oranı ile oynadı. Şutlarda ve gol beklentilerinde benzerlik görülürken ortalama şut mesafesi PSG’de 16,5 Bavyera temsilcisinde 21 metreydi. Maçın kritik verilerinden biri de PSG’nin 7 orta girişiminde başarı kaydedememesine karşın Bayern’in 5’i isabetli 20 orta açmasıydı. Nitekim maçın kilidi de bu ortalardan biri sayesinde açıldı.