Fernando Santos kimdir?
Beşiktaş’ın 69 yaşındaki yeni teknik direktörü Fernando Santos futbola Benfica altyapısında başladı. Estoril’de profesyonel olup kariyeri boyunca takımının formasıyla 216 kez sahaya çıktı. Sporculuk kariyeri yanında Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği eğitimi alan Santos, oyunculuğunun ardından Portekiz’in 3 büyük takımı Porto, Benfica ve Sporting Lizbon’da çeşitli dönemlerde Teknik Direktörlük yaptı. Porto’yu Lig şampiyonluğuna, 2 kez Portekiz Kupası ve 2 kez Portekiz Süper Kupasına taşıdı. Yunanistan’da AEK, PAOK ve kısa süre Panathinaikos takımlarını çalıştıran Fernando Santos AEK’le Yunanistan Kupasını kazandı, AEK ve PAOK’u Şampiyonlar Ligine götürdü. Yunanistan’da 4 kez yılın teknik direktörü, 2 kez yılın spor adamı, 2000-2010 yılları arasında 10 yılın teknik direktörü seçildi. Yunanistan Milli Takımını Euro 2012’ye götüren Santos orada çeyrek finale, 2014 Dünya Kupasında tarihinde ilk kez 2. tura çıkardı. Daha sonra ülke takımının başına geçen Fernando Santos 2016 yılında Portekiz Milli Takımını Avrupa Şampiyonu, 2019 yılında Milletler Kupası şampiyonluğuna ulaştı. Portekiz tarihin ilk büyük başarıları onun döneminde geldi. Son olarak Polonya Milli Takımında görev alan Fernando Santos, çıktığı 6 maç sonrası 1.5 puan ortalaması yakaladı ve görevinden ayrıldı.
Kazandığı Kupalar:
Taktiksel bakış açısı
Santos, disiplinli şekilde savunma anlayışını takımına empoze eden, hızlı hücum geçişlerine fazla önem veren, duran topları özellikle çalıştıran, garanti oyunu seven, kazanma odaklı pragmatist bir teknik adam.
Santos için kazanmak göze hoş gelen futbol oynatmaktan çok daha fazla önem arzediyor. Kendisine bu konu hakkındaki düşüncesi sorulduğunda, “Çirkin ördek yavrusu olmak umrumda değil. Ben kazanmakla ilgilenirim. Güzel futbol mu? Evet isterim. Ancak, kazanmak ve güzel futbol arasında bir tercih yapacak olsam her zaman çirkin şekilde de olsa kazanmayı isterim.”
Bu pragmatistliği onu tam bir turnuva hocası yapıyor. Portekiz milli takımıyla aldığı 2 uluslararası kupanın yanı sıra, kulüp takımlarıyla kazandığı turnuva formatındaki 5 ulusal kupa bunu doğrular nitelikte. Beşiktaş’ın lige havlu atmasıyla birlikte, bu sene hedeflerinden biri haline gelen Ziraat Türkiye Kupası, onun gelişiyle birlikte daha da önem arz edecektir.
Genç oyuncularla çalışma geçmişi
Gençlerle çalışmayı seven bir hoca Fernando Santos. Henüz 18 yaşındayken Angel Di Maria’nın Benfica’ya transferini kendisi istemiştir. Henüz 20 yaşındayken bizzat yine scout ekibinin tavsiyesiyle David Luiz transferi onun döneminde gerçekleşmiştir Benfica’ya.
Fabio Coentrao da henüz 19 yaşındayken Santos’un talebiyle Rio Ave takımından €900B’luk bedel ile transfer edilmiştir. 4 sezon sonra €30M bedel ile Real Madrid’e transfer edilmiştir. Bu bağlamda Semih Kılıçsoy, Demir Ege Tıknaz gibi isimlerden verim almak isteyecektir Santos.
Beşiktaş’ta neler yapar? Taktiksel olarak neler vadediyor?
Ardı ardına yapılan teknik adam değişiklikleri, üst üste alınan kötü sonuçlar Beşiktaş’ın takım ruhunu ve takımdaşlığını kaybetmesine ve kazanma inancının kaybolmasına neden olmuştu. Şüphesiz ki ilk çözmesi gereken konulardan biri bu problem. Fernando Santos daha önceki tecrübelerinde bu takım ruhunu, kazanma alışkanlığını ve inancını oyunculara aşılamayı başarmıştı. Bunu burada da yapabilecek tecrübeye ve bilgiye sahip.
4-3-3 ve 4-2-3-1 gibi dörtlü savunmanın varyasyonlarını tercih eden Santos, bu iki alışılagelmiş formasyonun dışına çıkmaktan gocunmuyor. Günümüz futbolunun gerekliliklerinden ötürü kullanımı bir hayli azalmış baklava 4-4-2’yi, Portekiz milli takımında sık sık kullandığını ve hatta bu formasyonla Euro 2016’yı kazandığını belirtelim.
Fernando Santos, formasyon ne olursa olsun iki bekini de ileri itip çizgide genişliği verecek şekilde kullanıyor. Beklerinden sık sık bindirmelerini istiyor. Ligimizin en iyi bindiren beklerinden biri olan Svensson’un Beşiktaş’a transferi bu bağlamda sürpriz değil gibi. Masuaku da bu düzende geçen seneki performansına geri dönebilir. Tabi kanat oyuncularının, onların bindirmelerine gereken cevabı verip vermeyeceği de bu konuda belirleyici rol oynayacak.
4-2-3-1 formasyonunu tercih ettiği oyunlarda iki pivotunu da geride sabit şekilde kullanıyor fakat eldeki merkez orta saha oyuncularının karakteristik özelliklerinden kaynaklı, bu takımla sabit çift pivot oynaması çok mümkün gözükmüyor. Santos’un da pragmatist bir hoca olmasından dolayı bu alışkanlığını devam ettirmek yerine, Gedson’a çift yönlü (box-to-box) bir görev vereceğini ve 6 numara pozisyonunda ya Hadziahmetovic’i ya da genç oyunculardan birini tercih edeceğini ve 4-3-3 tarzında bir düzene sadık kalacağını düşünüyorum. Bakasetas’ın gelip gelmeyeceği de buna göre farklılık gösterecektir.
İleri hücum hattına geldiğimizde ise, Santos bir kenarda biraz daha top tutucu bir playmaker tercih ederken, diğer tarafta içeri devrilen, vurucu bir kanat forvet kullanıyor, “Raumdeuter” da denilebilir. Santos’un elini kolunu en çok bağlayan olaylardan biri bu olacaktır ki Beşiktaş’ın en büyük problemlerinden biri kenarda oyun kurucu, yaratıcı, fark yaratacak bir oyuncu olmamasıydı. Sezon başında Ghezzal’a göre planın yapılması ve eski günlerinden eser kalmaması Beşiktaş’ın elini kolunu bağladı. Oraya bir transfer kesinlikle isteyecektir Santos, Ghezzal’ı da ne olur ne olmaz bir iki kez daha görmek adına deneyecektir. Kendini içeride konumlandırma, vurucu kanat forvet rolünü Semih Kılıçsoy veya Cenk Tosun’a verecektir Portekizli.
Santraforlardan aldığı katkı
İleri uçta bitiriciliği kuvvetli, güçlü, mobil yani hareketli bir oyuncu tercih ettiğini söylersek yanlış olmaz. Geçmişte santraforlara özel dokunuşlar yaptığını gözlemleyebiliriz. Mario Jardel gibi yıldızların kariyerlerine önemli etkileri olmuştur.
Son olarak 2010’da kulüp takımı çalıştırdığını ve bu 14 senelik sürede futbol oynanma stilinin komple bir değişim yaşadığını hatırlatmakta fayda var. Bu kadar uzun bir sürenin ardından bir kulüp takımında neler yapacak bunu kimse bilemez, hem de elindeki bu malzemeyle. Fakat bu dönemde skora ihtiyaç duyan, genç oyuncuları kazanması gereken ve gelecek sezonun adımlarını şimdiden atmayı hedefleyen Beşiktaş’ın isteklerini karşılayabilecek mentaliteye, karakteristiğe ve tecrübeye sahip olduğu açık. Peki bunu başarabilecek mi? Neler katacak bekleyip göreceğiz.