Bahanesiz: İlk Devre Juventus’una Üstten Bakış

Yönetimsel, finansal ve idari sorunların yanı sıra Fagioli’nin bahis skandalı, Pogba’nın doping kullandığı iddiası üzere başlayan yargısal süreç başta olmak üzere Juventus son birkaç yılda da bir çok problem ile karşılaştı. Paradoksal şekilde söz konusu sıkıntıların, görece başarısız dönemlere sebep olduğu gibi pek muhtemeldir ki bu başarısız kabul edilen dönemler de bu skandalların sebebini besledi. İstenilen transferlerin yapılamaması işin hediyesi oldu. Fakat tüm bunlar yaşanırken Juventus efsanesi Andrea Barzagli’nin tabiri ile ne durumda olursa olsun “asla bahane üretmeyecek” bir adam kulübede idi. Max Allegri, yönetimin zorunlu istifa sürecinde adeta basın karşında başkanlık yaptı, seviyesi sürekli tartışılan ve genelde hedef haline gelmiş oyuncularını sert eleştirilere karşı korudu ve zor geçen 2 sezonun ardından transfer yapılmaz ise mesafe alamaz gözüyle bakılan oyuncu topluluğundan rekabetçi bir takım çıkarmayı başardı ve İtalya’da ligin ilk devresini şampiyonluk için favori olarak görünen lider Inter’in hemen 2 puan gerisinde tamamladı.

Genel Formasyon ve Savunma Hattı

Allegri, genel manada 3-5-2’yi tercih ettiği bir süreçten geçiyor. Burada eldeki oyuncu profilleri ön planı çıkıyor denebilir. 3’lü savunma tercihinde sezona Alex Sandro-Bremer-Danilo hattıyla başlansa da Sandro’nun sakatlık problemleri ve performans düşüklüğü zaten ortada iken dışarıdaki 2-0’lık Empoli galibiyeti sırasında ilk 11 başlayan Gatti’nin taktiksel uyumu ve özellikle Weston ile olan bağlantısı Allegri’yi etkiledi ve herkesin sağlam olduğu durumda ilk tercihin Danilo-Bremer-Gatti olduğu ortaya çıktı. Danilo’nun her iki tarafta da oyuna benzer düzeyde katkı vermesi ve ilerleyen yaşı ile ortaya koyduğu tecrübe Allegri’nin elini güçlendirdi. Bremer ise kale çizgisi daha derinde olan bir Allegri takımı içerisinde top yarı sahaya geldiğinde öne çıkıp süpürme görevini yapmaya çalışan, duran toplarda etkili, markajı sağlam bir stoper olarak ön plana çıktı.

Gatti ve Weston McKennie uyumu Amerikalı’nın sağ kanata veya sağ içte oynamasından bağımsız olarak özellikle önde baskı anlarında kendini daha fazla belli etti. Weston, zaman zaman pres uygulanması gereken anlarda ön ikilinin yanına üçüncü bir forvet gibi hareketlenmeye başladığında arkasında oluşan boşluğu Gatti dolduruyor.

via GIPHY

Ayrıca doğru konumlanmaları dışında Gatti’nin topla olan ilişkisi de onu vazgeçilmez bir oyuncu olma yolunda ileri götürüyor. Bu ilişki topu ayağına aldığında mesafe kat etme becerisi ve cesaretinden beslenirken, aynı zamanda duran toplarda da oyuncuyu ölümcül bir silaha çeviriyor denebilir. Zira şuana kadar biri Napoli maçı olmak üzere ligde 3 kritik gole imza attı.

Gatti’nin bir diğer görevi ise formasyonu savunmada daha esnek hale getirmek. Her ne kadar Allegri’nin son dönemlerde üç savunmacının olduğu formasyonlara eğiliminin daha fazla olduğu gerçeği mevcut olsa da, maç içerisinde toplu veya topsuz ama özellikle toplu sekanslarda Gatti’nin sağ bek gibi konumlanması ile sağ öndeki oyuncuya daha fazla hücuma yönelik destek sağlaması ise dikkat çekici. Aşağıdaki görüntü Milan deplasmanına ait. Bremer topu ayağına alıyor, Gatti sağ bek pozisyonuna doğru ağır adımlarla ilerliyor hali hazırda sol kanatta oynayan Kostic ile hizalanıyor. Ek olarak Weston bağlantıyı dörtlemek ve Bremer’in uzun vuracağını bilerek arkada alanı genişletmek amacı ile ile pozisyon alıyor. Oyunun devamında Bremer, Gatti’nin rahatlattığı sağ kenar Weah’a bir uzun top atsa da etkisiz bir atak oluyor.

via GIPHY

Tüm bunlar ve daha fazlası Gatti’nin gol yenilmesine sebep olan net hatalarına karşı Allegri’nin neden ısrarcı olduğunun sebepleri olarak karşımıza çıkıyor.

Bremer’in güçlü oyunu ve zaman zaman topla süratli çıkışları ise onu savunmanın tam merkezinde vazgeçilmez yaptı, Danilo’nun sakatlığı sırasında Rugani ile olan uyumu özellikle ne kadar güvenilir olduğunu gösterdi. Rugani’nin kendi kariyerine taş çıkaracak performansı ki özellikle Milan maçı, Gatti etkisi, Bremer kuvveti ve tabi ki Kaptan’ın tecrübesi bir Allegri takımının daha savunma performansıyla ön plana çıkmasında temel taşlar oldu. Bu süreçte her anlamda problemli gözüyle bakılan savunma hattı ligde 19 maçta 12 gol kalesinde gördü.

Duran Toplar

Juventus anlık olarak Serie A’da duran top istatistiklerinin bir çoğunda zirveye oynuyor. Takımın hem en önemli hücum silahlarından biri olan duran toplar ve taçlar, aynı zamanda savunma oyunun da önemli bir parçası.

Savunma tarafından başlayacak olursa, hocanın genel kariyerinde tercihi hem adam adama hem de alanı bir arada uygulamak olsa da son döneminde alana ağırlık verdiğini görüyoruz, özellikle bütün oyuncularla arkaya geçtiği savunma planlarında tek çizgi halinde 6-7 oyuncuyla kutuyu savunduğu görünüyor.

via GIPHY

Alan hakimiyetinden sonra ise topun gelişine ve rakip oyuncuların koşularına göre şekil alınabiliyor. Aslında temel mantık, rakip oyuncuyu kaleden olabildiğince uzak tutmak topun gelişi sırasında, kale ile olan mesafeden faydalanarak, rakibin hamlesini görmek için zaman kazanmak. Bu özel stilin dışında kornerler ise daha çok alana dayalı klasik aşırı yüklenmeli savunmalar da kullanılıyor takım tarafından.

via GIPHY

Hücum yönlü duran toplarda hava topunda hakimiyet kurma ustası 3 savunmacı, Weston’nun sürpriz koşuları, Vlahovic’in varlığı deneyimli antrenörün elini güçlendiriyor. Kornerler kullanılırken genel olarak yine bir overload durumu hakim, kafa vurma becerisi yüksek oyuncular çok yakın bir şekilde belli bir alanda kümeleniyorlar, rakip takımın durumuna göre bu kümelenmeden sonra ne olacağı belirleniyor. Zaman zaman ön direğe koşular gelirken, kimi zaman yüklenilmiş bölge sabit kalamaya devam ediyor.

via GIPHY

Taçlar ise tabi ki Weston tarafından kullanılmaya özen gösteriliyor, taç noktası kaleye yaklaştıkça rastgele ve çabuk taçlardan ziyade, temponun düşürülüp rakip sahaya yerleşilen taçlara şahit oluyoruz. Özellikle sağ taraftan kullanılan taçlarda, Weston topu eline aldıktan sonra ön direkte en az iki Juventus formalı oyuncu görmek mümkün. Top genelde bu bölgeye doğru fırlatılıp, savunma oyuncularının ön direğe doğru hareketlenmesini sağlamak amaçlanıyor. Böylece adeta ortaya bir kargaşa çıkıyor ve ceza sahasının diğer bölgelerine sızan, ribaund için bulunun oyunculara alan açılmış oluyor. Bu ön direğe gelen oyuncuların sayısı 2 ya da 3 oluyor. Genel manada Gatti, Rabiot ve zaman zaman Vlahovic bölgeyi işgal eden oyuncular oluyorlar.

Oyunun Merkezi

Oyunun merkezinde Pogba ve Faigoli’nin yokluğunda elde 4+1 oyuncu kalıyor denebilir. Rabiot, Locatelli, Miretti, Weston Mckennie ve +1 olarak Hans Nicolussi Caviglia. Miretti ve Caviglia’nın genel de daha yedek durumunda olduğunu kabul edersek son haftalarda takımın omurgasını soldan sağa Rabiot-Locatelli-Weston oluşturmakta. Rabiot enerji ve temposu ile ön plana çıkmaya devam ediyor. Sahaya koyduğu enerji ile özellikle toplu oyundaki katkısı onu Juventus için vazgeçilmez bir oyuncu yaptı. Topu ayağına aldığında mesafe kat etmesi, top arkadaşlarında iken ceza alanına attığı koşular onu özellikle hücum çeşitliliği için ne kadar önemli olduğunu gösterdi.

via GIPHY

Locatelli ise defansın hemen önündeki Regista rolüne soyunmaya başladı diyebiliriz. Takıma katıldığından beri zaman zaman çok iyi maçlar çıkarsa da Allegri’nin geçmiş Juventus maceralarında vazgeçilmez olarak gördüğümüz defans önü oyun kurucusu pozisyonu için ikinci döneminde bir türlü istediği noktaya gelinemedi. Hatta zaman zaman Jorginho gibi isimlerin transferi söz konusu olsa da Locatelli artık o pozisyona uyum sağladığını ispat etti diyebiliriz. Özellikle Frosinone deplasmanındaki oyunu ve uzun topları ile ben buradayım dedi. Ayrıca İtalya’nın savunma katkısı sadece kendi yarı sahasında değil zaman zaman preslerde iki forvetin arasına girip tempolu baskılarında da oldukça kritik. Weston Mckennie ise yukarıda bahsettiğimiz görevleri yaptığı gibi hem sağ kanatta hem sağ içte gayet iyi bir performans ile sezona devam ediyor. Ceza sahasına sürpriz koşuları, çalım becerisi, defansif saldırganlığı ile korkunç bir Premier Lig macerasından sonra kariyer sezonunu geçiriyor diyebiliriz. Miretti ise fizik açıdan ve konumlanma açısından bir çok eksikliği barındırsa da bu sezon Fiorentina maçında gol atarak şeytanın bacağını kırdı ve kupada iyi bir performans sergiledi. Genç oyuncu hocasının sürekli üstüne bastığı “daha çok ceza sahasına girmeli” fikrini benimsemiş gibi duruyor.

Orta alanın kenarlarında ise Kostic solda, Weah sağda gibi bir görüntü olsa da Cambiasso’nunda yükselen performansı forma rekabetini arttırdı özellikle Weah’ın kısa süren sakatlığında sol ayaklık İtalyan sağ kenarda çok iyi performans gösterdi. Zaman zaman Weston ile yer değişerek orta merkezde de görev alan oyuncu takımın vazgeçilmezi yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Hücum Hattı

Hücum bölgesinde ise kağıt üzerinde temel ikili Vlahovic ve Chiesa gibi görünse de hem İtalyan’ın bitmek bilmeyen yoğun sakatlık takvimi ve Allegri’nin Moise Kean ve Milik’e olan güveni ile forma rekabeti ortaya çıktı. Tüm bu isimlerin yanı sıra milli gururumuz Kenan Yıldız’ın hiç sürpriz olmayan çıkışı ve olağanüstü yetenekleri hücum hattını olumlu yönde kızıştırdı. Temel manada fotoğrafa bakınca Kenan’ın Chiesa’nın direkt yedeği olduğu aşikar zira antrenör tarafında da böyle bir izah getirildi.

Chiesa ve Kenan oynadığı sürelerde derine inip top alma becerilerini kullanmaya özen gösterdiler. Özellikle Kenan topu ayağına aldığında kolay adam eksiltmesi açısından, sıkışık ve kalabalık bölgelerden topu rahatlıkla çıkararak takımı ileri taşıdı. Bu durumda takım arkadaşlarının daha markaj dışı aklamasını sağladı. Hem Chiesa hem Kenan ileri uçta 2’linin bir parçası gibi görünseler de hem çizgiyi kullanma stilleri hem de sağ ayaklarıyla çıkardıkları şutlar sebebi ile kenara çok daha yakın oynamaya özen gösteriyorlar diyebiliriz. Bu durum Vlahovic veya oynayan diğer santraforu daha yalnız bırakmaya sebep olsa da orta alandan gelen sızmalar ve sürpriz koşular takımın elini güçlendiriyor. Açıkçası Allegri takımının hücumda bireysel beceriye dayandığı varsayımı altında Kenan’ın yeteneklerini daha fazla göstermesi beklenilebilecek bir durum olduğu gibi katı bir savunma anlayışı olan takımda mücadele etmek topla daha az buluşmasını sağlayacak ve daha çok derine inme ihtiyacı hissedecektir.

Milik ise daha çok ihtiyaç halinde topu ileride tutmak ve takımın temposunu düşürmek için iyi bir alternatif olarak duruyor, ayrıca Kean’nin çok daha ilerisinde olan bitiricilik becerileri ile gol katkısı vereceği de belirginleşiyor zira son kupa maçında attığı 4 gol (3’ü sayıldı) golcülük becerilerinin hiç de fena olmadığını bir kez daha hatırlattı, ayrıca iyi bir frikikçi olduğunu da unutmamak gerekiyor. Moise ise bu sezon henüz golle tanışamadı (2 golü VAR’dan döndü), şut ve pas kalitesinin özellikle yetersiz kaldığı bilinse de mücadelesi ve patlayıcı gücü onu Allegri için her zaman bir alternatif yapamaya devam ediyor.

Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.