Süper Lig’de 13. haftada liderlik yarışından kopmak istemeyen iki takım Nef Stadyumu’nda karşı karşıya geldi. Beşiktaş açısından özellikle hücum konusunda çok problemli bir 90 dakika geride kalırken, deplasmanda bırakılan üç puan ile liderle aradaki puan farkı maç fazlasına rağmen 7 puana çıkmış oldu.
Maçı global iş ortağımız Metrica Sports’un geliştirmiş olduğu Play yazılım ile birlikte analiz edeceğiz.
Kadrolar
Takımın başına yeni geçen Şenol Güneş bu karşılaşmada 4-3-3 dizilişine tercih etti. Stoperde Saiss ve Tayyip görev alırken beklerde Rosier ve Umut Meraş tecrübeli çalıştırıcının tercihleri oldu. Merkezde Gedson Fernandes – Josef de Souza – Salih Uçan hattı kurulurken kanatlar Cenk Tosun ve Nkoudou’ya emanet edildi. En uçta ise Weghorst konuk ekibin en önemli gol silahı olarak sahadaydı.
Sahaya yayılış
Siyah Beyazlılar topsuz oyunda çoğunlukta orta blokta takım boyu kısa şekilde bekleyip pas kanallarını tıkamaya çalıştı. rakibin ve topun konumuna göre zaman zaman 4-1-4-1 zaman zaman ise 4-4-2 şeklinde rakibini kısıtlamaya çalıştılar ve bunda da özellikle ilk devre başarılı oldular. Rakibin düzenli oyun kurulumunu zora sokan Beşiktaş rakibinin oldun atak geliştirmesinin bu şekilde önüne geçti. Ancak hücumda üretken olmaktan çok uzak kalınca özellikle ilk devre futbol severler adına can sıkıcı bir hal aldı.
Orta Blokta rakibini bekleyen konuk ekip zaman zaman Salih ve Gedson’un baskıyı başlatması ile toplu şekilde rakibin üstüne doğru gitti. Özellikle Gedson agresif şekilde Nelson’un üzerine baskı girişimleri başlatarak oyunu daha çok Abdülkerim ve Emre Taşdemir üzerinden kurulmasına yönlendirdi. Maçın özellikle ilk 60 dakikasında Gedson Fernandes hem takım savunması adına hem de ileriye top taşıma adına takımın önemli direnç noktalarından oldu.
Geriden oyun kurma konusunda belki de takımla fazla çalışma şansı olmamasından dolayı Şenol Güneş daha çekingen davrandı. Birkaç kısa pas denemesinde yukarıda görüldüğü gibi basit hatalar gelince oyuncu grubu da psikolojik olarak uzun top kullanmaya yöneldi. Aslında rakip ön alan baskısının defoları varken bunun üzerine gitmek daha faydalı olabilirdi. Ki zaman zaman Salih’in pasları ve Gedson’un top taşımaları ile baskı kırılması gerçekleşmişti. Yukarıda görülen pas hatalarında da aslında çok rahat pas opsiyonları ve baskıda boş bırakılan alanların olduğu görülüyor. Bu konudaki takımın gelişimini önümüzdeki haftalar daha net görebileceğimizi umuyoruz.
Beşiktaş orta blokta başarılı bir karşılama oyunu sergilese de özellikle atak yönü değişimlerinde kaymalarda sürekli gecikme yaşadılar. Bu da takımın belli bölgelerde kalabalık belli bölgelerde ise sayısal dezavantajda kalmasına neden oldu. Topsuz oyunda sayısal avantajı yakaladığınız bölgede yeterince agresif olmazsanız rakip kalan bölgedeki sayısal avantajını kullanacağı zamanı bulur ve oyunu bu bölgeye taşır. İlk pozisyon öncesi top sol kanatta gelişirken atılan ters top sonrası geniş alanda Boey topla buluştu sonrasında bu alan pozisyon kayması yapılırken takım yapısının nasıl bozulduğunu görüyoruz. Aşırı yüklenme sonrası atak yönüne göre sağ kantta 4v3 sayısal avantaj sağlanıyor ancak Rashica bu alanda topla buluşup arka direğe orta yapacak alan ve zamanı buluyor. Sonrasında ceza yayı önünde bekleyen Salih Oliviera’nın koşusunu göremeyince ceza sahası içinde akıl almaz şekilde rakip 3v2 bir sayısal avantaj sağladı. Bu da Icardi’nin attığı ilk gole sebep oldu. Diğer pozisyonda ise rakip sağ tarafta sadece iki oyuncu ile atak geliştirirken 5 oyuncu o bölgede olmasına rağmen alan daraltıp topu kazanamayınca Mertens küçük bir ver kaç sonrası bomboş olan Beşiktaş sağ tarafına topu aktarıyor ve Beşiktaş kalesi yine ciddi bir tehlike yaşıyor.
Cenk’in sağ kanat tercihi
Kadrolar açıklandığında Emre Taşdemir’in sol bekte olması rakibin en görülür savunma zaafı gibi görüldü. Belki de Cenk Tosun’un sağ kanatta maça başlamasını açıklayacak durum da bu alanda yaratacağı fiziksel üstünlük olabilirdi. Ancak bunun için diğer kanatta Ghezzal tarzı üretken ve yaratıcı bir oyuncunun olmayışı avantajdan çok geriye dönüşlerdeki noksanlıklar nedeniyle dezavantaja dönüştü. Cenk’in rakip beki kovalaması konusunda yaşanacak problemlere karşı Salih bu alana kaymaya çalıştı. Ancak ikinci golde olduğu gibi bu alana uzak olduğu pozisyonlarda Emre Taşdemir’in bindirmeleri savunmanın sağ tarafını yıprattı. Gol pozisyonunda kaybedilen top sonrası Cenk santrafor iç güdüsü ile yavaş tempoda geriye dönmeye çalışırken Emre tempolu koşu yaparak atağa katıldı. Sonrasında dönen topu kazanıp atağın devam etmesini sağlayan Emre Cenk’in geç kalması ile 2v3 sayısal avantaj sağladı. Sonrasında gelişen atak da ise Siyah Beyazlılar kalesinde ikinci golü gördü.
Beşiktaş Valerien Ismael ile baskı ve tempo oyunu kurgulayıp yapılanmayı buna göre oluşturduğu için Şenol Güneş’in hücumcu futbolunu takıma nasıl oturtacağını zamanla göreceğiz. Ancak takımın hem savunmada hem de set oyunlarındaki sorunları bu maçta da net şekilde görüldü. Duran topla gelen gol dışında rakip kaleye gitmekte zorlanan Beşiktaş ikinci golden sonra da skora reaksiyon veremedi. Maçın son zamanlarındaki doldur boşalt anlarına kadar rakip ceza sahasına top taşımakta zorlandılar ve rakibin daha da oyunu domine etmesine engel olamadılar. Şenol güneş ile bir geçiş süresi yaşanılacağı aşikar görünürken yaklaşan Dünya Kupası arası belki de en çok Beşiktaş için fırsat olacağa benziyor.
Galatasaray’ın derbi performansının analizine buradan ulaşabilirsiniz.
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.