Süper Ligin 32. haftasında şampiyonluk yarışının kaderini belirleyecek derbide Şenol Güneş’in öğrencileri hem oyun hem de skor olarak üstün geldi. Okan Buruk’un takımı maça ilk şutunda golü bularak ideal senaryoda derbiye başlasa da hamlelerde geç kalınınca kaçınılmaz son gelmiş oldu. Derbiyi global iş ortağımız Metrica Sports’un geliştirmiş olduğu Play yazılım ile birlikte analiz edeceğiz.
Kadrolar
Ev sahibi takım Colley Saiss ikilisi ile tandemi oluştururken beklerde Rosier ve Masuaku görev aldı. Savunma önünde Salih ve Hadziahmetovic onların önünde ise Gedson Fernandes forma şansı buldu. Hücumun kanatları Redmond Ve Cenk Tosun’a emanet edilirken en uçta Aboubakar ile Şenol Güneş’in öğrencileri gol aradı.
Okan Buruk savunmayı Adekugbe – Abdülkerim Bardakçı – Victor Nelsson – Sacha Boey hattından oluştururken savunma önünde Torreira ve Oliveira çift pivot rolüne büründü. On numara pozisyonu yine Mertens’e bırakılırken kanatlarda Kerem ve Rashica ile konuk ekip üretkenlik sağlamaya çalıştı. En uçta ise maçın Galatasaray adına tek golünü atan Mauro Icardi Okan Buruk’un en önemli gol silahı oldu.
Maç başı karşılama tercihleri
Maç önünde kazanması gereken tarafın Beşiktaş olması nedeniyle futbol otoriteleri daha çok Galatasaray’ın karşılayan ve geniş alan bulan taraf olacağını tahmin ediyorlardı. Bu senaryo gerçekleşse muhtemelen Okan Buruk için işler daha kolay olabilirdi ancak kurt teknik adam Şenol Güneş böyle bir acelecilikte bulunmadı. Maç başında rakibini daha çok orta blokta karşılamaya çalışan ev sahibi ekip ön alanda fazla adam ile baskı yapmak yerinde görselde de görüldüğü gibi az damla rakibi belli bölgelere itip oralarda baskı yapmayı tercih etti. Yukarıda görüldüğü gibi top Muslera’da iken opsiyonlar kontrol ediliyor sonrasında top Nelsson’a aktarıldığında organize şekilde kaymalar gerçekleştiriliyor. Ancak bu yumuşak tutum maçın ilk 20 – 25 dakikalık bölümünde Galatasaray’ın daha rahat oyun kurmasına ve Beşiktaş’ın bölgesine daha sağlıklı top taşımasına neden oldu. Bu durum golden sonra daha agresif baskıya yerini bırakacaktı.
Galatasaray ise bildiği baskı oyunundan taviz vermeden ön alanda bire bir eşleşmelerle oyuncu odaklı baskı anlayışını bu maçta da sergiledi. Bu açıdan bakılacak olursa Galatasaray’ın yediği ikinci golün daha çok Beşiktaş’ın yiyeceği ön görülebilirdi. Ancak hem Beşiktaş’ın geriden oyun kurarken risk almadan ve panik yapmadan tercihlerde bulunması, hem de Galatasaray’ın baskı yoğunluğunu ve adam paylaşımını organize yapamaması bu baskılardan sonuç çıkmamasına neden oldu. Yukarıda görüldüğü gibi Beşiktaş geriden oyun kurarken birebir eşleşmelerin yapıldığını ve Abdülkerim’in cesurca rakip yarı saha ortasına kadar baskı için çıktığını görebiliyoruz.
Galatasaray bu sezon en başarılı uyguladığı baskı oyununu bu karşılaşmada uygulayamadı. Bunda agresiflik ve konsantrasyon eksikliği ana etken oldu. Yukarıda görülen pozisyonlar da da yeterli çokluk olsa da rakibe hep alan ve boş opsiyon verildiğini görebiliyoruz. Bu ko0nu da Icardi ve Mertens’in kötü bir maç çıkardığını söyleyebiliriz. İkinci pozisyonda ise yine adam paylaşımında hata yapılıp Gedson Fernandes’in boş bırakıldığını görüyoruz ancak Torreira’nın ani baskısı ve Gedson’un kötü kontrolü birleşince Galatasaray rakip kalede çok tehlikeli bir atak gerçekleştirme şansı yakalıyor.
Maçı çok üst düzey bir performansla bitiren Gedson Fernandes orta sahada ki üstünlük mücadelesinin ezici şekilde kazanılmasına büyük katkı sağladı. 8 top kapma ve 23 kazanılan ikili mücadele ile rakibini çoğu bölgede sindirdi. Ancak az önce bahsettiğimiz pozisyonda ve gol pozisyonunda yaptığı hatalar Beşiktaş’a pahalıya mal olabilirdi. Gol de yukarıda görüldüğü gibi baskı için Torreira’ya yaklaşıp kendi hattını boş bıraktığını görüyoruz. Bu zincirleme hatanın başlangıcından sonra Hadziahmetovic onun bölgesine kayıp Mertens’i marke etmeye çalışırken Oliveira merkezde boş kaldı. Devamında Saiss ona doğru hamle yaparken savunma hattını bozdu. Oliverira’nın tekte ustaca Rashica’yı kaçırmasında sonra ceza sahasında Icardi Colley ile bire bir kaldı ve etkili ön direk koşusu ile skoru 0-1’e getirdi.
Beşiktaş’ın artan baskı oyunu ve agresfliği
Golden sonra ev sahibi ekip rakibe uyguladığı orta blok zayıf baskısından vaz geçti. Daha çok o dakikaya kadar pas opsiyonlarını kapatmayı ve kazanılacak toplar ile rakibini geçiş hücumlarında yakalamayı amaçlamışlardı. Savunma anlamında o dakikaya kadar rakiplerine üretkenlik şansı tanımadılar. Ancak kendi adlarında da gole yakın olduklarını söylemek zordu. Yukarıda görüldüğü gibi bire bir eşleşmeler ile artık rakibe oyun kurma şansı tanımayan Beşiktaş rakibi uzun top oynamaya zorladı ve ikili mücadelelerdeki üstünlükleri ile her alanda rakibini yavaş yavaş sindirdiler. Ancak skoru 1-1’e getiren golün erken gelmesi de bunu sağladığı belirtmemiz gerekir. Eğer skor 0-1 şeklinde devam etmiş olsa rakip daha tehlikeli bir hale gelebilir ve hatta Şenol Güneşin maç önü tercihi sorgulanabilirdi.
Golden sonra artan baskı şiddetinin getirdiği sonuçları yukarıda görebiliyoruz. Aslında ikinci gole kadar Galatasaray bunun sinyallerini vermeye başlamıştı. Ancak burada sarı kırmızılılar adına opsiyonsuzluktan çok bireysel hataların öne çıktığını söyleyebiliriz. İlk pozisyonda Oliveira’nı n çok net Abdülkerim pas tercihi varken topla kötü dönüş sonrasında topu kaybettiğini ve diğer pozisyonda da Torreira’nın benzer şekilde pas şansı varken tercih etmeyip top kaybettiğini görüyoruz. Golde de Oliveira sırtı dönükken rahatça topu Nelsson’a aktarabilecekken çevre kontrol hatası ile topu kaybedip gole neden olduğunu görüyoruz.
Şenol Güneş’in sağ kanat yüklenme kurgusu
Beşiktaş maç boyunca Galatasaray’ın sol savunmasına zorluk çıkarırken özellikle ikinci yarının ilk 15-20 dakikalık bölümünde çok etkili oldu. Bu durum Adekugbe’ye okları yöneltmiş olsa da asıl problemin sol taraftaki destek savunmanın, yani Oliveira ve Kerem’in rakibin bindirme koşularına karşılık verememesinden kaynaklandığını görüyoruz. Redmond maç boyunca içe veya derine gelerek Adekugbe’yi manipüle ederken ondan doğan boşluların savunulamadığını ve kapatmak için geç kalındığını söyleyebiliriz. Zaten maç sonu açıklamasında da Okan Buruk golden önce Berkan ve Midtsjo ile bu bölgeyi güçlendirmek istediklerini ancak geç kaldıklarını söyledi. Yukarıda görülen ilk pozisyonda atak ters taraftan gerçekleşirken Adekugbenin fazla derinde kaldığı ve Kerem’in Rosier’in koşusuna çok geç tepki verdiğini görüyoruz. Diğer pozisyonda Adekugbe çizgide derine gelen Redmond ile eşleşirken Rosier’in yaptığı koşuyu takip eden Kerem’in Redmond’un yanına geldiğinde takibi kesmesini ve adam paylaşımı hatası yapılmasını görüyoruz. Bu anda ya Adekugbe savunmaya çekilmeli ya da Kerem takibini devam ettirmeliydi. Ancak bu sağlanmayınca bir ekstra pas ile Rosier savunma arkasına sarkmayı başardı. Sonraki pozisyonda yine Adekugbe’nin derine sürüklenişini ve arkasına Aboubakar’ın kaçışını görüyoruz. Son pozisyonda ise çizgiye açılan Hadziahmetovic’e Adekugbe’nin yaklaştığı anda Kerem’in Redmond’un koşuna geç tepki vermesi sonucu Beşiktaş yine çizgiye inmeyi başardı.
Şenol Güneş maç önü çalıştığı bu kurgu Galatasaray savunmasını paramparça ederken son gol de bu kurgu sonrasında Aboubakar’ın bitirişi ile gerçekleşti. Sağ kanattaki bu etkinlik özellikle ikinci devre başı konuk ekibin kalesinde sayısız pozisyon olarak dönse de gol çok daha farklı bir bireysel hata sonucu gerçekleşti. Şenol Güneş çok net şekilde rakip teknik adamı taktik olarak yenerken Okan Buruk’un takımı sezon boyunca Kayserispor deplasmanı ile birlikte belki de en etkisiz ve kötü maçını oynadı.
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.