Galatasaray’ın kronik geçiş savunması problemi: Arka hat

Lige dalgalı bir performans ile başlayan Galatasaray, Avrupa’da gösterdiği başarıyı Türkiye’ye yansıtamadı. Son dönemde gösterdiği kötü gidişle ligin sonuna demir attılar ve süreç Fatih Terim’in kulüpten ayrılmasına kadar devam etti. Sarı-Kırmızlılar’da sahadaki kurgu adına bir çok problem göze çarpıyor. Geriden oyun kurma, bireysel hatalar, bitiricilik eksikliği vs. bir çok konu çeşitli mecralarda konuşulmaya devam ediyor. Bugün Sarı-Kırmızlılar adına daha farklı bir problemi mercek altına alacağız.

Terim yönetimindeki Galatasaray’ın bu sezon belli alanlarda başarılı performanslar ortaya koyduğunu söyleyebiliriz. Örneğin 2. bölge ve derin blok savunmasında başarılı mücadeleler sergilediler. Bununla birlikte geçiş hücumlarında özellikle Kerem’in katkısıyla etkili hücum gücünü bir çok maçta gözlemleyebildik. Avrupa’da gelen üst düzey başarının da aslında bu güçlü yanlar sayesinde geldi diyebiliriz. Ancak Süper Lig’de çoğu takıma karşı 1. bölgede karşılama yapamayacakları için Avrupa’da gün yüzüne çıkmayan bir çok defo ligimizde ortaya çıktı. Galatasaray bu sezon ligde toplam 33 gol yedi. Bu gollerin 14’ü, takımın 2. ve 3. bölgede yaptığı top kayıpları sonrası ortaya çıkan geçiş hücumlarında gerçekleşti. 5 gol ise 1. bölgede oyun kurmaya çalışırken yapılan bireysel hatalar sonucu gerçekleşen hücumlardan geldi. Yani yenen gollerin yarısından fazlası geçiş hücumları sonrasında geldi. Bu tabloya baktığımızda oyun planının ve oyuncu yapısının bu duruma net etki ettiğini görüyoruz.

Bu yazımda “Rest defence” olarak bilinen, Türkçe’ye “Arka Hat” olarak çevirebileceğimiz konseptin geçiş savunmasına yarattığı etkileri Galatasaray üzerinde incelemeye çalışacağım. “Arka Hat” kavramını kısaca açıklamak gerekirse hücum eden takımın duran toplarda ya da set hücumlarında geri savunma hattında bıraktığı savunmacı sayısı ve konumlanması sistemi diyebiliriz. Bu yapıyı çok farklı formasyonlarda yapan teknik adamlar var. Rakibine ya da kendi dizilişine göre bu tercihler değişebiliyor. Adam adama, adam adama artı bir oyuncu, 1-2-1 baklava alan savunması, 2-2 kutu alan savunması vb. değişik yöntemleri mevcut. Bundan kaynaklı ortaya çıkan savunma problemleri ise tahmin edeceğiniz üzere genel olarak geride az adamla yakalanmaktan kaynaklanıyor. Evert van Zoelen’in bu konuyu derinlemesine incelediği yazısını okuyabilirsiniz.

Galatasaray yukarıda bahsettiğimiz gibi geçiş hücumlarında birçok gol yedi ve kalesinde çok sayıda tehlike yaşanmasına müsaade etti. Ömer Erdoğan, Sarı-Kırmızılılara karşı ezici bir oyunla 4-2 kazandığı karşılaşmadan sonra yeni teknik direktör Torrent’i incelediklerinden ve kanatların boş bırakıldığını, bekler arkasını etkin kullanmaya çalıştıklarından bahsetti. Ancak bu durum Terim döneminde de farklı değildi. Bir çok rakip teknik adam Galatasaray’ın birazdan inceleyeceğimiz gibi bek bölgelerini geçiş hücumlarında işledi. Yenilen 33 golün 17’sini rakip takımların hücum kanat bölgelerinde oynayan oyuncular kaydetti. Bu gollerin de büyük bölümü geçiş hücumlarında beklerin arkasındaki boş alanların kullanılması ile gelişti. Şimdi lafı daha fazla uzatmadan Galatasaray’ın sorunlu “Arka Hat”(“Rest Defence”) yapısı ve geçiş savunma zafiyetine daha yakından bakalım.

Hatayspor karşısındaki 2+1 “Arka Hat” yapısı

Öncelikle Ömer Erdoğan’ın röportaj verdiği Hatayspor karşılaşmasından, Torrent döneminden başlayalım. Galatasaray Fatih Terim döneminden beri arka hat yapısını rakibi nasıl konumlanırsa konumlansın genelde 2+1 şeklinde oluşturuyor. Bu Torrent’in gelişi ile de değişmedi. Bunu, rakip maksimum 2 oyuncu ile ileride yani arka hat yapısında bekliyorsa makul karşılayabiliriz. Ancak beklerin savunmaya geçişleri problemli olunca ve Taylan-Marcao-Nelsson üçlüsünün geçiş-geniş alan savunmasındaki yetenekleri göz önüne alındığında bu yapının problemli olduğu bu sezon yaşanılarak görüldü.

Görüntüde sol kanat bölgesinden Hatayspor’un gerçekleştirdiği geçiş hücumunu izliyoruz. Aşağıdaki 2 boyutlu dizilişte de görüldüğü gibi 2+1 şeklinde merkezin kapatıldığı yapıyı görüyoruz. Van Aanholt ve Boey’in atağa geç reaksiyon vermesi kanat bölgelerinde derin boşluklara neden oluyor. Devamında ise Taylan’ın savunma zaafı ile merkez koşusunu takip etmemesinden dolayı Hatayspor net bir gol pozisyonu yakalıyor.

3+1 “Arka Hat” yapısı, Hatayspor karşılaşması

Skor 2-1 iken Torrent rakibin beklerin arkasını kullanmasına çözüm olarak üçlü bir yapıya dönüp 3+1 şeklinde arka hat kurguladı. Bu mantık dışı bir önlem değil. Ancak bu üçlü yapıya çalışılmadığı için sanki 2+1’li yapıya sadece bir kişi eklenmiş gibi aynı darlıkta kalındı. Bu kanatlardaki derin boşluğa çözüm olmadı. Ki bu değişiklikten sonra Galatasaray 3 gol yedi ve bunlardan ikisi geçiş hücumları sonrasında gerçekleşti. Yukarıda atak başlangıcında Boey’in ve Aanholt’un yine geçiş savunmasına tepkisiz kaldıklarını ve geç reaksiyon verdiklerini görüyoruz. 3+1 yapısının aslında tam da bu sorun üzerine kurulmasına karşın Marcao ve Alparslan’ın çok dar kaldıklarını görüyoruz. Sonrasında hiç bir baskı ile karşılaşmadan metrelerce sürülen toptan sonra atılan pas Hatayspor’un  üçüncü golünü getirdi. Golü atan Saba Lobjanidze boş kalan koridoru Aanholt’un takipsizliği ve Marcao’nun fazla merkezde kalması ile kolaylıkla değerlendirip skoru yapmayı başarıyor.

Kanat hücumu sonrası 2’li “Arka Hat” yapısı Hatayspor karşılaşması

Skor 3-2 olduktan sonra doğal olarak konuk ekip daha fazla risk almaya başladı. Yukarıda da görüldüğü gibi duran top sonrası Sarı-Kırmızılılar çarpık bir yerleşim ile beklediler. Boey ve Aanholt ikili tek hat ile geride beklerken ceza sahasının önünde dönen topları almaya ya da kontra pres için kimsenin bırakılmadığını görüyoruz. Morutan’ın ortası isabetsiz olunca dönen topta baskı olmadan rahatça geçiş hücumu başlatılıyor. Bu atağın sonunda ise Saba Lobjanidze maçın son sözünü söyledi. Galatasaray’ın bu pozisyondaki yerleşimini altta da görebilirsiniz.

Duran top 2+2’li “Arka Hat” yapısı, Giresunspor karşılaşması

Galatsaray’ın, Terim yönetiminde de Hatayspor karşısında duran top sonrası yenen gole benzer şekilde yerleştiğini görüyoruz. Burada 2+2 kutu şeklinde ceza sahası önünde konumlandılar. Ön hatta Morutan ve Cicaldau dönecek kısa topları ceza sahası önünde kazanmak görevini üstlenirken Ömer Bayram ve Boey en geri hatta bekledi. Ancak aşağıdaki 2 boyutlu haritada görüldüğü gibi Boey ve Ömer, Serginho ile mesafesini doğru ayarlayamıyor. Sürat olarak hem Ömer, hem Boey’den önde olan ve sadece bir kişi olmasına rağmen doğru pozisyon alamayınca Giresunspor maç boyunca yaptığı başarılı geçiş hücumlarından birini gerçekleştirdi. Top ceza sahasında sektiğinde Boey, Serginho’nun başlattığı koşuya geç reaksiyon verince Serginho tek başına dörtlü arka hat yapısına rağmen hattı paramparça edip boş şekilde rakip kaleye ilerledi.

Set hücumu sonrası 2’li “Arka Hat” yapısı, Denizlispor karşılaşması

Terim döneminde ligde hedeften uzaklaştıktan sonra Avrupa kupası bileti için tek çıkış görülen Türkiye Kupası ise Denizlispor maçı sonrası hayal olmuştu. Bu karşılaşmada da 1. ligde zor günler geçiren Denizlispor maç boyunca geçiş hücumlarında Galatasaray savunmasını darmadağın etmişti. Yukarıdaki pozisyonda set hücumu yapan Galatasaray’da Cicaldau hata yapıp top kaybetse de oyuncunun daha büyük hatası o anda agresif şekilde baskı yapıp topu geri kazanamaması ya da faul ile atağı bitirememesiydi. Geçiş savunmasında yaşanan problemler aşikar iken en azından bu tarz top kayıplarında faulle de olsa bu hücumlara izin verilmemesi gerekirdi. Ancak 2-4-4 şeklinde set hücumunda sahaya yayılan ev sahibinde bu ani top kaybından sonra rakip iki oyuncu ile Marcao-Alparslan ikilisi karşı karşıya kaldı. Açık alan savunması ve sürat konusunda zayıf olan bu iki oyuncu pozisyon alırken de hata yapınca Denizlispor ikinci golünü buluyor. Bu anda Marcao merkezden fazla açılıp Alparslan da ona uzak kalınca iki oyuncu birden iki stoper arasından sızmayı başardı.

Kanat hücumu sonrası 2+1+1’li “Arka Hat” yapısı, Sivasspor karşılaşması

Bu görüntülerse bireysel bir hata sonunda kaybedilen Sivasspor deplasmanından. Sol kanattan yapılan orta sonrası yine ceza sahası çevresinde Sivassporlu oyuncuların daha kalabalık olduğunu görüyoruz. Havuza gelen topu alıp Hemen Max Gradele aktarıp ev sahibi ekip geçiş hücumunu başlatıyor. Bu anda geride 2+1+1 arka hat yapısında bekleyen ve sayısal üstünlüğü olan Sarı-Kırmızılıların yaptığı zincirleme pozisyon hatalarını görüyoruz. İlk olarak geride Pedro Henrique’ye yakınken bir anda topun olduğu bölgeye doğru koşuya başlıyor. Yakın olduğu Pedro ile koşuya devam etse sayısal üstünlük sayesinde muhtemelen atak savuşturulmuş olacaktı. Bunu yapmayınca Pedro Henrique sağ kanattan boş koşuyla ilerlemeye başladı. Devamında ise Taylan, Gradel’i karşılamak için kayma yapmayıp Yatabare’ye doğru yöneliyor. Ancak gerisinde kaldığı için Marcao’da Yatabare’nin önüne atılabilecek potansiyel pas nedeniyle onu marke etmek zorunda kalıyor. Bu hatalar zinciri sonrasında 5v3 sayısal avantaja rağmen Pedro sağ kanatta boş bir şekilde topla buluşabildi. Bu anda Taylan ilk karşılamayı yapıp Nelsson Yatabare ile devam edebilse Marcao sol kanada daha yakın kalabilecekti. Ancak bu pozisyon hatalarını bireysel olarak algılamak büyük yanlış olacaktır. Bu geçiş savunmasının şeklinde ve kurgusunda yanlışlıklar olduğu kadar antrenman sahasında verimli çalışılmadığı da anlaşılabiliyor.

Set hücumu sonrası 2+1’li “Arka Hat” yapısı, Adana Demirspor karşılaşması

Adana Demirspor karşılaşmasında Yunus Akgün yıldızlaşan isim oldu. 2 gol atan genç yıldız adayının bu performansının tesadüf olmadığını maçın hikayesiyle yakından alakalı olduğunu belirtmemiz gerekir. Sağ kanatta Ömer’in sürekli boş bıraktığı koridoru Yunus geniş alanda Marcao’ya karşı çok etkili kullandı. Görüntüde rakip ceza sahası önünde Ömer Bayram’ın kaybettiği toptan sonra Yunus’un Bjarnason ile ver kaç yapıp bir anda geniş alanda Marcao ile bire bir kaldı. Burada geçiş savunmasına beklerin verdiği reaksiyonlara dikkat çekmek istiyorum. Yukarıda da bir çok pozisyonda iki bekin de geçiş savunmasına verdikleri zarardan bahsettik. Bu pozisyonda ise Oğulcan orijinal pozisyonu olmasa da takım arkadaşlarının göstermediği konsantrasyonu ve özveriyi bu hücumda gösterdi. Top kaybından hemen sonra Vargas ile birlikte tempolu şekilde savunmaya gelirken Ömer Bayram’ın atak gelişen taraf olmasına rağmen yine geç kaldığını görebiliyoruz. Bu anda Yunus’u karşılamak için Marcao 2+1’lik yapıdan çıkıp çizgiye kayınca bütün avantaj süratli Yunus’un olmuş oldu. Bu ataktan gol çıkmadı belki ancak konuk ekip ilk devre bu tarz bir çok ciddi tehlike atlattı. ikinci devre ise Yine Ömer Bayram’ın arkasına sarkan Yunus maçın kilidini açtı.

Genel değerlendirme

Bu yaşanan problemin ana kaynaklarından birinin oluşturulan kadro yapısı ile alakalı olduğunu söylemekte fayda var. Savunmada tandem olarak çoğunlukla tercih edilen Marcao-Nelsson ve önlerindeki Taylan yapısına bakılınca daha çok topa sahip olma oyununa yatkın bir yapı görülüyor. Ki Taylan’ın regista rolü sorgulanıp bu bölgeye çok daha pasör isimlerin transfer haberleri yazılıp çizildi. Ancak ön alana ve orta saha yapısına bakınca bu pas yapma ve topa sahip olma oyununa çok uygun bir yapı oluşturulamayacağı da söylenebilir. Emre Kılınç, Berkan, Cicaldau, Mohammed, Kerem vs. daha çok tempo yapan ve geçişte tehlike yaratabilen oyuncu grubu. Set oyununa mecbur kalınan maçlarda yaratıcılık eksikliği tüm yükü acemiliğine hala atlatamamış Morutan yada form tutması zaman alan Feghouli’nin omuzlarına bindirdi. Bek profilleri de daha çok hücum gücüne dayalı tercihler olunca oyun kurgusu adına karmaşalar ortaya çıkıyor. Yeni transfer Pulgar geriden oyun kurmak adına çevre kontrolü ve tek pas kalitesi ile çözüm bulacağı kesin. Savunma anlamında da Taylan’a göre daha agresif ve pozisyon alma melekeleri daha gelişmiş. Ancak dediğim gibi bu transfer daha çok geriden oyun kurmak adına yapılmış bir hamle ve geçiş savunma zaafını ortadan kaldıracak bir hamle değil. Yapılan transferlerle mevcut kadro değerlendirildiğinde geçiş savunma problemlerini bire bir oyuncu yetenekleriyle kapatılamayacağı net görülüyor. Bu konu da tek çare mevcut rest defence formülünün revize edilmesi ve buna göre bazı alanlardan sayısal olarak feragat edilmesi. Bu beklerin birini daha savunmacı olarak kullanarak mı olur yoksa farklı formasyonla mı çözülmeye çalışılacak bekleyip göreceğiz.

Geçiş savunması açısından bir başka silah ise karşı baskılardır. Bu konuda Terim yıllar önce çok başarılı işlere imza atmıştı. Ancak son döneminde ne ön alan baskısında ne de karşı baskıda takımını iyi konumlandıramadı. Ki 96-2000 arası ilk dönemde dahi bu baskıların organize yapılmadığı maçlarda 5-3 biten Trabzonspor maçı gibi handikaplı skor ve oyunların oluştuğunu da biliyoruz. Özellikle karşı baskıda yine arka hat yapısı ile bütünleşmiş bir kavram. Hücum yaparken alınan pozisyon top kaybı sonrası yapılacak baskıyı mümkün kılabiliyor. Bu konuda son Trabzonspor maçında en azından doğru daralarak kontra preslerde rakibin geçiş hücumlarının başarılı şekilde sınırlandırıldığını gördük. Bu da yine arka hat kurgusunun ikinci fazındaki doğru yapı ile başarıldı. Ancak bu önlemin yeni transferler ile nasıl çalışacağını önümüzdeki maçlarda izleyip göreceğiz.