Futbol hiçbir zaman sadece spor olarak kalmamıştır. Futbol var olduğu coğrafyada bir şekilde sosyoloji, siyaset, ekonomi başta olmak üzere birçok fenomenden etkilenmiş ve çok daha önemlisi bu yapıları etkilemiştir. Hiç kuşkusuz oyunun bu yönü, karanlık geçmişinin etkisiyle siyasi boşluklarını bir türlü dolduramayan Afrika kıtası (özellikle Sahra Altı Afrika) için kitleleri bilinçlendirme, yönlendirme veya sömürme amacı ile kullanılmıştır.
19. yüzyıla geldiğimizde meşhur Afrika Talan’ı başlamıştı ve güçlü Avrupa devletleri Afrika’da köşe kapmaca oynuyorlardı. Britanyalılar, Afrika kıtasına hücum ederken maden yataklarıyla zengin batıdaki sahilleri de atlamamışlardı. Daha önce altın yatakları sebebi ile Portekizliler, Hollandalılar ve Danimarkalılar tarafından sömürülmüş olan Altın Sahili (Gold Coast) bölgesini 1821 yılından itibaren kolonileştirmeye başladılar, karşılarında hali hazırda bölgede bulunan Ashanti İmparatorluğu vardı. Bu lokal devlet Batı Afrika kıyılarına hükmediyordu, İngilizlerin bölgeyi baskılamasıyla bir savunma savaşı vermeye başladılar. Tarihe Anglo-Ashanti Savaşı olarak geçen mücadele (tarihçilere göre 5 aşamadan oluşur) 80 yıla yakın devam etse de hem süreç boyunca hem de mücadeleler sonunda İngilizler bölgeyi sömürmeye devam ettiler.
Bu süreçte Avrupalılar yanlarında sadece silahlar, kılıçlar ve benzeri şeyler getirmediler. Beyaz adam kendi topraklarında yeşeren ve gittikçe büyüyen ayakları ile içi hava dolu bir yuvarlak materyali tekmeledikleri oyunu da getirmişlerdi. Futbol denilen gittiği her yerde olduğu gibi burada da yerel halk tarafından hayranlık kazandı.
Tüm bu süreçler devam ederken 1947 yılında Kwame Nkrumah isimli Pan-Afrikanist düşünceleri ve siyasi yaşamı ile başta kıta olmak üzere tüm dünya tarihine damga vuracak bir liderin önderliğinde Birleşik Altın Sahili Kongre Partisi kuruldu. Beyaz adamın koloni gücünün hala elinde bulundurması bu bağımsızlık destekçisi partinin işini günden güne zorladı, daha sonra bu partiden ayrılan Kwame, Kongre Halk Partisi’ni kurdu. Bölge çapında düzenlediği eylemler, bir takım grevler ile kendini hedef haline getiren lider bu olaylar neticesinde 1950’li yılların hemen başında İngilizler tarafından tutuklandı. Fakat bölgede yapılan Altın Sahili Kraliyet Kolonisi Başkanlığı seçimindeki ezici galibiyeti ile kuracağı devletin ilk bağımsızlık adımını attı. 1957 gelindiğinde ise emeline ulaşan Kwame Nkrumah, Altın Sahili ve kısmen Togoland bölgesinden oluşan bir alanda Gana adı verilen bir ülke kurdu.
Kwame, bu bağımsızlıktan sonra ülkenin ve kıtanın yükselmesi için sporun ve özellikle futbolun öneminin farkındaydı ve bu oyunu sömürgeci güçlere karşı kullanabileceğini düşünüyordu. O dönemde koloni zamanından kalan Hearts of Oak ve Asente Kotoko gibi takımlar mevcuttu, bu takımlar hem siyasi konjoktürde Gana bağımsızlığı ile ne kadar uyuşuyorlar şüphesini fitilliyor hem de yetiştirdikleri sporcuları maddi kaygılar ile kıta dışına ihraç ediyorlardı. Kwame ve ekibi bu durumlardan pek memnun değillerdi fakat Hearts of Oak yönetimi Kwame’ye Futbolun Kralı lakabını bile vermişti. 1956 yılında bağımsızlık hemen önce kurulmuş bir futbol ligi vardı fakat kaotik bir yapı mevcuttu. Sonra bağımsızlık yılında futbol bir federasyon altında düzenli bir hale getirildi ve hemen bir sene sonra FIFA tarafından tanındı. 1960’da ise modern anlamda Spor Bakanlığı denilebilecek bürokratik bir yapı kuruldu ve başına Ohene Djan getirildi.
Tüm bu hamleler aslında devlet eliyle tasarlanacak ve resmi ideoloji tanıyacak bir kulübün kurulmasına zemin hazırlamak var oldular. 1962 yılına geldiğimizde Ohene Djan ve başkan Kwame sırt sırta verip Real Republicans FC/Gerçek Cumhuriyetçiler FK isimli futbol takımını kurdular. Takım kurulur kurulmaz rakiplerinin güçlü oyuncularını devlet gücüyle adeta gasp etti. Ligin belki de en etkili oyuncusu olan Baba Yara başta olmak üzere; Dogo Moro, Addo Odametey, Doddo Ankrah vb. oyuncular Real Republicans takımına transfer edildiler. Takım ilk sene lig şampiyon oldu ve 4 sene boyunca lig kupası olan Ghana FA Cup’ı müzesine götürmeye başardı.
Bu dönemde diğer kulüpler bu duruma isyan ediyor hatta boykot gibi ileri denebilecek yöntemlerle tepkilerini ortaya koyuyorlardı. Fakat Kwame ve ekibi bunlara çok fazla kulak asmaktansa milli takıma kafa yormayı tercih ettiler zira hedefledikleri siyasi ve pan-afrikacı başarıları için milli takım kilit rol oynuyordu. Milli takım kurulan kulüp takımlarının sırtına Gana forması geçirerek oynadığı ve gerçekten oyun gücünü belirli bir seviyede gösteren bir oluşum haline geldi. Önce 1961 yılında Ganalı efsane futbolcu Charles Gyamfi, Fortuna Düsseldorf’da futbolu bırakır bırakmaz milli takımına hoca oldu. Kwame Nkrumah, bu hamle ile ülkedeki futbol antrenörlerinin çoğunluğunun beyaz olmasından duyduğu rahatsızlığı gidermek için ilk adımlardan birini atmış oldu.
Gana milli takımı ile o kadar yakında ilgileniyordu ki futbolcular kendisiyle randevusuz buluşuyor ve arkadaş gibi vakit geçiriyordu. Bu süreçte Kwame siyasi bağlantılarını kullanarak dünyadaki Blackpool, Düsseldorf, Dinamo Moskova, Lokomotif Moskova, Batı Almanya milli takımı ve İtalya milli takımı gibi, bazı önemli takımları Gana’ya getirip milli takımı ile maçlar yaptırdı. Bunlar en ilginci ise 1962 yılındaki Real Madrid maçıydı. O dönem futbolda rakipsiz olan Madrid ile Gana’da başkent Akra’da gerçekleşti.
Maç başladığın Avrupa Şampiyonu hızlı şekilde top çeviriyor adeta rakibini pek ciddiye almadığını gösteriyordu. 10. Dakikadan sonra tribünler daha da hırslanmış ve Madrid’li oyunculara tepki veriyorlardı. Dakika 17 olduğunda ise Madrid bir şok ile karşılaştı, tabiki Real Republicans tarafından kadroya katılmış yıldız forvet Edward Acquah milli takımını 1-0 öne geçirmişti. Daha sonra Puskas ile beraberliği yakalayan İspanyollar, hemen 10 dakika sonra Kwame Adarkwa ile Gana’nın Siyah yıldızları tekrar öne geçti. Daha sonra Real Madrid’in attığı bir gol ofsayt ile geçersiz sayıldı ve Puskas çılgına döndü ve hakemin üstüne yürüdü, temas etti ve oyundan atıldı. 10 kişi kalan Real Madrid baskıları sonucu golü buldu 2-2’ye eşitlendi. Daha sonra gelen karşılıklı birer gol ile maç 3-3 sona erdi. Siyah Yıldızlar, gösterdikleri iyi performans ve İtalya milli takımını da 5 golle yenerek adından çokça söz ettirdi. 1963 ve 1965 iki kez üst üste Afrika Uluslar Kupasını kazanmayı başardı.
Futbol açısından her şey Kwame için iyi giderken, 1966 yılında Çin’de diplomatik bir gezideyken ülkede darbe oldu ve hükümet indirildi. Yeni askeri düzen Real Rebuplicans takımının futbol yaşamına son verdi ve oyuncular dağıldı. Milli takım kurulan düzenin içinde bir şekilde kıtanın en önemli oluşumlarından biri olmaya devam etti.