Wiegman Derbisi: İngiltere x Hollanda

Sarina Wiegman, Avrupa şampiyonluğu yaşadığı ve Dünya Kupası finali gördüğü Hollanda koltuğunu 2021’de İngiltere semalarına geçmek için bırakmıştı. 2022’de bu kez yeni takımıyla, Wembley’de, son dakikada atılan golle Avrupa şampiyonluğunu tattı. Ardından yine bir Dünya Kupası finali oynayıp tekrar gümüş madalyayla yetindi.

Aradan zaman geçti. Bir sonraki hedef kadın futbolunun yeni serüveni Uluslar Ligi’nde başarı kazanıp Olimpiyat vizesi almak oldu. Gel gör ki orada karşısına yetiştirdiği oyuncularla dolu eski ekibi Portakallar çıktı. Tarihler ayarlandı, Wembley hazırlandı. İngiltere tökezlediği grupta şansını olası Hollanda galibiyetine, bir kez daha o “kutsal” mekâna bıraktı.

Maç başlamadan önce hesaplamalar yapıldı. İngiltere’nin Büyük Britanya ile Paris bileti alması için tek şansı önce Hollanda maçından galibiyet almaktan geçiyordu. Sonrası için ironik şekilde İngiltere galibiyetine ihtiyaç duyan İskoçya’yı yenmeleri gerekecekti. Her iki maçta da alınacak olası bir mağlubiyet tüm umutları bitirirdi.

Sarina karşılaşmanın on birini belirlerken cesur davrandı. Maç önü yorumlarında hızlı, kuvvetli ve teknik Hollanda kadrosuna karşı önlem olarak savunmaya bir stoper daha ekleyip arka bölümü üçleyebileceği konuşuluyordu. Ancak Hollandalı teknik patron bunu aklından geçirmedi. Sonuçta kendisi Portakallar için çalıştığı sırada gol makinesi olarak kullandığı Viv Miedema sakatlığından tamamen dönmemişti ve muhtemelen süre almayacaktı. En büyük tehlike, hızı ve kuvvetiyle tanınan Lineth Beerensteyn’di. Onu tutma görevini de yine hızı ve kuvvetine güvendiği Jess Carter’a vermişti. Aynı zamanda orta sahada daha büyük kalitelerin yer aldığı Hollanda takımına karşı önden eksilmek belki de çok iyi bir fikir olmayabilirdi.

Gel gör ki maç başladığında Juventuslu oyuncu Beerensteyn’i kısıtlamak savunma hattı için büyük problem oldu. İngiltere ilk tercihleri Millie Bright ve Leah Williamson ikilisinden yine yoksundu. Deneyimli golcü Beerensteyn maçın ilk bölümünde Carter’ın temposunu tepetaklak etti. Hollandalı Jill Roord ve Lieke Mertens, Carter’ın savunma partneri Greenwood’u sürekli içeri çekmeye çalıştı. Geçmişte Sarina Wiegman tedrisatından geçmeyen isimlerden olan genç yetenek Victoria Pelova, iyi planlanan aksiyonda forvetine topu mükemmel gönderdi. Yenilen iki gol de, Carter’ın Beerensteyn’le birebir kalıp kaybettiği mücadelelerde geldi.

45 dakikayı şokla bitiren İngiltere, soyunma odasına tarihin tekerrür etmesini dileyerek girdi.

İkinci yarı Sarina geri dönüş için ilk kartını oynadı. Uzun dönemli sakatlığından dönen Beth Mead, Manchester’ın mavi yakasının golcü kanadı Chloe Kelly yerine oyuna girdi. Andrias Jonker de Lyon’lu tutucusu Egurrola’yı sahaya sürdü.

Çok geçmeden oyunda bir şeylerin değiştiği anlaşıldı.

Kulübünde inanılmaz bir dönem geçiren Lauren James ilk yarı çok sessiz kalmıştı. Topu aldığı birkaç aksiyondaysa panikle yanlış tercihlerde bulunmuştu. O sıralarda da Chelsea’deki koçu ve mentoru Emma Hayes maçın yorumcu koltuğundan en sevdiği işi yapıyor; James’i eleştiriyordu. İkinci devre başladığında mentorunun eleştirilerini duymuş gibiydi. Oyuna bu aralar alışık olduğumuz forvet gibi damga vurdu.

Mead’in girişiyle baskıyı ve ön alandaki pas bağlantısını arttırmaya çalışan Sarina Wiegman, orta alanda fiziğine en güvendiği oyuncusu Georgia Stanway’in ceza sahasına daha fazla girmesinin önemini vurgulamış gibi gözüküyordu. Geri dönüşün ilk golü de bu aksiyonla geldi. Lauren James kontrolü eline aldığı dakikalarda şu sıralar sık sık yaptığı gibi sağ ayağıyla ilk mancınığını ceza sahasına gönderdi. İzini kaybettirip forvetlerin arasına giren Stanway skoru 1-2 yaptı.

Tribünü 71.632 taraftarın doldurduğu gecede geri dönüş çığlıkları o sırada atıldı. Takımda baskı ve pres arttı. Wembley’de galibiyetin tadını bilen kadro, zaferin kokusunu almış gözüktü. Aradan henüz iki dakika geçmeden Sarina’nın ikinci devre hamleleri tekrar harekete geçti. Mead’in hareketli olduğu pozisyonda Stanway yine ceza sahasına girmişti. Gösterişli takım oyununda maça santrfor olarak başlayan kurtarıcı kanat Lauren Hemp beraberlik golünü buldu.

Galibiyet için dakikalar sayan İngiltere, hareketli ön alanına taze isimler eklemeye devam etti. Hollanda’da deneyimli koç Andrias Jonker tehlikeyi sezip oyuna biraz daha tutucu orta saha alsa da İngiltere’nin temposunu bir türlü düşüremedi.

Son dakika galibiyetlerinin mimarları yakın dostlar Alessia Russo ve Ella Toone oyuna girdiğinde kutsal mekân Wembley, üstüne düşen görevi yapması için son dakikayı bekledi.

Baskının iyice arttığı dakikalarda Hollanda da şans bulmaya başladı. Carter yerine oyuna giren ancak savunmasıyla pek de güven vermeyen Manchester City’li Esme Morgan, her şeye rağmen rakibi Beerensteyn’i tutma konusunda büyük problem yaşamadı. Bunda sağ yanında son dönemlerde eleştiri oklarını üstüne çeken deneyimli oyuncu Lucy Bronze’un, 45 dakikalığına enerji hapı almışçasına yükselen formu da etkili olmuş olabilir.

Dakika 91’i gösterdiğinde Lauren James ceza sahasında arka direğe ilk goldekine benzer toplarından birini daha gönderdi. Wembley’nin golcüsü Ella Toone da kaleci Van Domselaar’ın bacakları arasından topu kaleye soktu.

Yıkılan atmosferde sevinç çığlıkları arasında oyuncular hiç beklemeden topu tekrar santraya götürdü. Zira Paris bileti için 3-2’lik skor güzel ancak tamamen yeterli değildi. Kalan 4 dakikada hiçbir şey değişmemiş gibi baskıya devam ettiler. Ancak gecenin sonunda skor aynı kaldı. İngiltere, Olimpiyat umudunu İskoçya galibiyetine ve Hollanda’nın eline bıraktı.

Lionesses, Wembley’de ikinci kez unutulmaz bir geri dönüş yapsa da oyuncular maçı buruk yüzlerle bitirdi. Maç sonu konuşan Mary Earps üzgündü. Son bir yılda ödül üstüne ödül toplayan formda kaleci, yediği ikinci golde daha iyi bir iş çıkarması gerektiğini belirterek takımı yüzüstü bıraktığı söyledi. Ella Toone artık gelenekselleşmiş diyebileceğimiz Wembley golcülüğünü buruk kutladı. Wiegman mutluydu. Takımının geri düşüşe verdiği karakterli yanıttan oldukça hoşnuttu. Her zamanki sakin tavrını takındı. Önümüzdeki hafta Hollanda’nın yapacaklarını kontrol edemeyeceklerini ancak İskoçya’ya karşı bolca gol atabileceklerini söyledi cesurca.

Bir büyük İngiltere x Hollanda mücadelesi de böyle bitti… Hollandalı efsane koç kendi oluşturduğu nemesisini, yetiştirdiği futbol ortamını bu sefer yenmeyi başardı. Futbolseverlerin aklına da yeni bir rekabet soktu: İngiltere x Hollanda, Wiegman Derbisi.